|
|
................... |
|
................... |
SÜRYANİLER 'VATANI'NA DÖNÜYOR |
Haber
Merkezi
Radikal Gazetesi, 08
Ocak 2012 |
|
|
................... |
|
|
Süryaniler yaklaşık 5 bin yıl
Mardin, Şırnak ve Batman’ı kapsayan ‘Turabdin’ bölgesinde
yaşadı. Ne var ki 1980’li yıllardan başlayarak bölgede hâkim
olan çatışma ortamı yüzünden Turabdin, 2.845 Süryani ailesini
göç verdi. Ancak 2000’li yıllarla birlikte Süryanilerin
memleket özlemi baskın geldi ve bu ailelerden 91’i geri döndü.
Pek çok aile de tatillerini geçirmek için ağırlıklı olarak yaz
aylarında vatanlarının yolunu tutuyor.
Bölgede umut verici şeyler de oluyor. Mardin’de, Müslüman ve
Hıristiyan nüfusun birlikte yaşadığı Anhil’de muhtarlık
seçimsiz olarak Süryani Kenan Karataş’a verilmiş. İsviçre’de
geçen 20 yılın ardından Şırnak’a dönen Papaz Saliba Erden
oğlunu burada evlendirmiş.
İsviçre’den Şırnak’a
Süryanileri ‘kaçıran’, bölgede 1985-95 yılları arasında
yaşanan ‘faili meçhul’ cinayetler olmuş. Bu dönemde 50’ye
yakın Süryani’nin öldürülmesi göçü başlatan en önemli etmen.
Ancak en az gitmek kadar dönmek de Süryaniler için sorun.
Özellikle yabancı ülkede doğmuş çocuklar uyum sorunu çekiyor.
20 yıl İsviçre’de yaşadıktan sonra dönen Papaz Saliba Erden,
bunu aşmak için modern evler inşa ettiklerini anlatıyor. Ancak
ev ne kadar modern olsa da sonuçta kapıdan dışarı adım atınca
Şırnak’ın bir köyüne çıkılıyor. Erden bu durumu, “Ev İsviçre,
sokak köy” diye açıklıyor.
Aziz Demir ve ailesi ata toprağı Kafru’ya 2006’da döndü. Geri
döndüklerinde köyde kimse yaşamıyordu. Önce “yasak bölge” olan
köy arazisini diplomasi yoluyla serbest hale getirdi. Sonra
evini inşa etti. Elektrik çektirdi, kuyu açtırdı. Bu arada
köyün nüfusu 13 aileye çıktı.
Devlet ve PKK arasında ezildikleri için 1985’te memleketini
terk etmek zorunda kaldığını belirten Demir, “Benim toprağım,
tarihim burada. Terk ettik ama şartlar müsait olunca döndük”
diyor. Demir’in biri 18, diğeri 21 yaşında iki çocuğu var.
Avrupa’da doğup büyüdükleri için zorluk çektiklerini ama
sorunun aşıldığını söylüyor.
Korucular köye el koymuş
1984’te Şırnak’tan İsviçre’ye giden Saliba Erden’in de göç
gerekçesi şiddet olayları ve birdenbire başlayan Süryani
ölümleri. Ancak Erden, 2004’te eşi ve üç çocuğuyla 20 ailenin
yaşadığı Şırnak’ın idil İlçesine bağlı Basibrin Köyüne geri
döndü. Erden, “Gelişimiz köye moral oldu. Gitmek isteyenler
vazgeçti. 7 senenin sonunda iyi bir duruma geldik. 15 ev
yeniden inşa edildi. 17’sine tadilat yapıldı” diyor. Erden ve
ailesini de en çok zorlayan etmen bölgenin geri kalmışlığı.
Erden, kızının eğitim zorlukları yüzünden Almanya’ya döndüğünü
anlatıyor: “Burada kızlar için okumak zor...” Erden, oğlunu da
Şırnak’ta evlendirmiş. Köyün papazı da olan Erden, altyapı
sorunlarından yakınıyor. Kaymakamlık girişimiyle elektrik ve
su gibi konularda gelişme olmuş, ama kanalizasyon ve yol için
ümitli değiller. Erden’e göre daha pek çok Süryani dönmek
istiyor. Ancak güvenlik sorunları yüzünden hâlâ korkuyorlar.
Erden, “Biz burada olanlar korkmuyoruz. Çünkü Süryanilere
direkt tehdit yok” diyor. Yine de 2 kilometre ötedeki bir
başka köye geçmişte korucuların el koyduğunu hatırlatıyor:
“Vali onları zorla çıkardı. 7 sene oldu. O köyden çıkan
korucular halen bizimle hoş beş gitmez, iyi bakmaz.”
Seçimsiz muhtar
Tuma Çelik de kesin dönüş yapanlardan. O da göç gerekçesini
1980’li yıllarla birlikte başlayan ‘yaşamsal’ sorunlar olarak
gösteriyor. 2010’da Anhil’e dönen Çelik, uzun süre işlenmeyen
toprakları ve köye yerleşenler yüzünden zorluklarla
karşılaşmış ve ‘mahkeme kapılarında uğraş’ vermiş. Döndüğüne
pişman değil. Ancak evlerin büyük bölümünün yıkık veya
bakımsız, yolların bozuk ve karanlık olması, kanalizasyon
sistemi olmaması gibi sorunlardan şikâyetçi. Kültürel olarak
da çeşitli sorunlar yaşadıklarını söylüyor.
Kenan Karataş 1965’te kendi isteğiyle Anhil’den İstanbul’a
göçmüş. Bölgedeki olaylar nedeniyle 1990-97 arası Anhil’e hiç
gelememiş. 2006’da önceki muhtarın ölümü üzerine Müslüman ve
Hıristiyan köy halkı muhtar yapma sözüyle Karataş’ı çağırmış.
Karataş, “Eskiden gelemiyorduk. 90-97 arası sıkıntılar vardı.
Cemaatten arkadaşlar zayi oldu. Ama şimdi sorunlar çözülmeye
başladı” diyor.
Yazın Süryani nüfusun 100 aileye çıktığını anlatan Karataş,
500’e yakın kış nüfusunun çoğunlukla Müslüman olduğunu
belirtiyor. Karataş, Türkiye için birlikte yaşama örneği
verdiklerini söylüyor ve muhtarlığın kendisine verilmesini
buna kanıt olarak gösteriyor: “Beni niye muhtar yapsınlar ki
başka türlü olsa...”
AZİZ DEMİR: İki ateş arasında kalıp 1985’te köyümüzü
terk etmiştik ama şartlar müsait olunca döndük. Benim tarihim
burada.
KENAN KARATAŞ: 1990-97 arasında sorunlar vardı.
Cemaatimizden arkadaşlar zayi oldu. Ama şimdi sorunlar
çözülmeye başladı.
TUMA ÇELİK: Döndüğüme pişman değilim. Ancak
topraklarımızın uzun süre işlenmemiş olması ve evlerin
bakımsızlığı sorun.
Büyük göç 50’lerde başladı
Arami kökenli Hıristiyan bir halk olan Süryaniler, Hz. İsa’nın
da dili olan Aramice (Süryanice) konuşuyor. 1963’ten beri
Şam’da bulunan Patrikliğe bağlı yaklaşık 5,5 milyon Ortodoks
Süryani var. Katolik Süryaniler, Maruniler, Melkitler,
Keldaniler vb. olmak üzere toplam Süryani nüfusun da 20
milyonu aştığı sanılıyor. Türkiye’de 17 bini aşkın Süryani’nin
büyük çoğunluğu İstanbul’da. İstanbul’daki Süryani nüfus,
Bizans’a dayanmakla birlikte, 1950’lerde başlayarak 1980’lerde
hız kazanan Güneydoğu’dan göç ile oluşmuş.
Hollanda Büyükelçiliği’nin desteği ve Avrupa Süryaniler
Birliği (ESU) yardımıyla, Güneydoğu (Turabdin) Süryani Kültür
ve Dayanışma Derneği’nin yürüttüğü “Çokkültürlü Yaşamda
Süryaniler ve Mülkiyet Hakkı” başlıklı projenin verilerine
göre Süryani toprakları, ‘işgal’, ‘tapu-kadastro’, ‘yanlışlık’
gibi nedenlerle el değiştirmiş durumda. Arazilerin bir kısmını
devlet ‘Hazine malı’ ve ‘ormanlık alan’ sayarken korucu ve
komşunun işgal ettiği topraklar da Süryaniler için büyük
sorun. Kayıpların en çok vurduğu kesim, köylerde yaşayan
Süryaniler. |
|
|
|
|
|
|
|