|
|
................... |
|
................... |
BULGARİSTAN PARLAMENTOSU
TÜRKLERE YÖNELİK ASİMİLASYONU KINADI |
Haber
Merkezi
Vatan
Gazetesi, 11 Ocak 2012 |
|
|
................... |
|
|
Ermeni iddialarıyla ilgili
tasarıyı reddeden Bulgaristan parlamentosu, komünist rejiminin
Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon kampanyasını
kınayan bildiriyi de kabul etti
Bulgaristan Parlamentosu, ülkede 1989 yılında sona eren
komünist rejiminin Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı
asimilasyon kampanyasını kınayan bildiriyi kabul etti.
Bildiri Bulgaristan devletinin Türklere karşı girişilen
asimilasyon kampanyasını resmi olarak kabul eden ilk belge
olması açısından büyük önem taşıyor.
Eski başbakan ve Güçlü Bulgaristan İçin Demokratlar (DSB)
partisi lideri İvan Kostov'un
hazırladığı bildiri oylamaya katılan 115 milletvekilinin
112;si tarafından desteklendi. 3 milletvekili ise çekimser
kaldı.
Bildiride, asimilasyon kampanyasından sorumlu kişilerin sanık
olduğu ve 20 yıldır sürüncemede bırakılan davanın yeniden ele
alınması ve suçluların cezalandırılması da talep ediliyor.
İvan Kostov, yüzlerce Bulgaristan Türkü ve Müslüman'ın
hayatını kaybettiği asimilasyon kampanyasının eski komünist
rejim tarafından 'Yeniden Doğuş
Süreci" olarak adlandırıldığını hatırlatarak Bulgaristan
Müslümanların Zorla Asimilasyonunu Kınama Bildirisi" olan
belgenin parlamentonun tüm siyasi güçleri tarafından
desteklenmesi gereken bir belge olduğunu söyledi.
İvan Kostov şöyle konuştu:
"Komünistlerin yürüttüğü bu kampanya sırasında 360 bini aşkın
Türk kökenli vatandaşımız göçe zorlandı. Etnik temizlik
girişimi olarak gördüğümüz bu eylemi şiddetle kınıyoruz.
Cumhuriyet Başsavcısı Boris Velçev;i bir an önce isim
değiştirme kampanyası ile ilgili başlatılan ve ilerleme
kaydetmemiş olan davayı yeniden ele almaya çağırıyoruz. Bu
davayı ’zaman aşımına uğratma’ girişimlerini, asimilasyonu tüm
Bulgaristan halkının ortak suçu şeklinde gösterme girişimi
olarak kabul ediyoruz. Yakın tarihimizin önemli bir sayfasını
bir kez daha okuyup
kapatmak zorundayız."
İvan Kostov, asimilasyon kampanyası ile ilgili Başbakan Boyko
Borisov;un geçmişte söylediği "Fikir olarak iyi, metot olarak
yanlış" ifadesini ima ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Biz ikili oynamak istemiyoruz. ’Fikir olarak doğru, metot
olarak yanlış; diye bir şey yok, olması da mümkün değil.
Komünist diktatör Todor Jivkov iyiydi, altında çalışanlar
kötüydü demek de artık bir anlam taşımıyor. Bugün davanın sağ
kalan tek sanığı Jivkov döneminin son Başbakanı Georgi
Atanasov tek suçlu olamaz."
Bildiriye destek veren üyelerinin çoğunluğunu Türklerin
oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS-HÖH) Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Mestan, bildirinin "hukuki,
siyasi ve ahlaki yönü olduğunu" dile getirdi. Mestan, 'Bazı
suç eylemleri konusunda zaman aşımı olmamalı diyorsak, bundan
sonraki hukuki prosedür ona göre uygulanmalıdır. Yakın
geçmişimizdeki bu çirkin eylemin sadece metotları değil,
amaçlarını da kınadığımızı bildirmek zorundayız" dedi.
DSB Milletvekili Lıçezar Toşev de en az 517 kişinin
asimilasyon kampanyası sırasında öldürüldüğünü, 500;ü aşkın
Bulgaristan Türkünün Belene cezaevine yollandığını söyledi.
Toşev Belene’nin o dönemde sıradan bir cezaevinden yeniden
toplama kampına dönüştürüldüğünü bildirdi.
Oylamaya insan hakları komisyonundaki görüşmeler sırasında
karşı çıkan ana muhalefet Bulgaristan Sosyalist Partisi
milletvekilleri ile ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisi
milletkillerinin katılmaması dikkat çekti.
KOMŞU ERMENİLERİ DE ŞOK ETTİ
Bulgaristan Ermeni iddialarıyla ilgili tasarıyı reddetti...
HÖH Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Mestan: "Bulgaristan-Türkiye
ilişkileri sıkıntıya girer"
HÖH milletvekili Remzi Osman: "Tarihin değerlendirilmesi ve
yargılanması parlamentoların görevi değildir"
Bulgaristan’da ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA partisine
mensup milletvekilleri tarafından hazırlanan ve 1915
olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının Bulgaristan tarafından
resmen tanınmasını öngören karar tasarısı, parlamento genel
kurulunda bir kez daha reddedildi.
Karar tasarısı, parlamentonun uzun Noel tatilinin ardından
bugün yapılan yeni yılın ilk genel oturumunda ATAKA
milletvekillerinin girişimiyle birinci madde olarak gündeme
alındı.
Tasarı, hararetli geçen görüşmelerin ardından 103
milletvekilinin katıldığı oylamada 14’e karşı 30 oyla reddildi.
Oylamada 59 milletvekilinin ise çekimser kalması dikkat çekti.
Üyelerinin çoğuluğunu Türklerin Oluşturduğu Hak ve Özgürlükler
Hareketi (HÖH-DPS) milletvekili ve genel başkan yardımcısı
Lütfi Mestan görüşmeler sırasında yaptığı konuşmada
parlamentonun tarihi olaylar ile uğraşmaması gerektiğini
blirtrek, "Ayrıca böyle bir karar tasarısı ve bildiri
Bulgaristan ile Türkiye arasındaki ilişkileri durup dururken
sıkıntıya sokacaktır" dedi.
Konunun esas taraflarının Türkiye ile Ermenistan olduğunu
kaydede Mestan, "Türkiye ile Ermenistan arasında bu konuda
diyalog sürerken, biz böyle bir diyalogda taraf olamayız"
ifadesini kullandı.
HÖH milletvekili Tuncer Kırcaliev de, Bulgaristan Dışişleri
Bakanlığı’nın konu ile ilgili raporunda böyle bir bildirinin
Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ekonomik ve siyasi
ilişkilere olumsuz olarak yansıyacağının belirtildiğini
hatırlattı. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un yaklaşık 2
yıl önce Türkiye’ye yaptığı ziyaretle ikili ilişkilerin yeni
ve çok aktif bir döneme girdiğini kaydeden Kırcaliev, "ATAKA
partisi devlet ilişkilerini ve milli menfeatleri bir tarafa
bırakıp, dibe vurmuş olan siyasi itibarını böyle girişimlerle
canlandırmaya çalışıyor" dedi.
ATAKA lideri Volen Siderov ise, HÖH’nin Türkiye’nin resmi
devlet politikasını Bulgaristan parlamentosunda yürütmeye
çalıştığını öne sürerek, ATAKA’nın bu konuyu gelecekte de
gündeme getirmeye devam edeceğini söyledi.
Siderov, "Osmanlı döneminde sadece Eremenilere değil,
Bulgarlara karşı da soykırım yapılmıştır. Bulgaristan’da
yaşayan yaklaşık 40 bin Ermeniye ahlaki bir jest borcumuz var"
ifadelerini kullandı.
ATAKA Patisi sözde ermeni soykırımı karar tasarısını daha önce
4 kez daha parlamentoya getirmiş bunlardan 3’ü reddedilmiş
biri ise gündeme dahi alınmamıştı.
HEM TARİHİ GERÇEKLERE HEM DE PARLAMENTOYA SAYGISIZLIK
Bu arada HÖH milletvekili Remzi Osman, A.A muhabirine yaptığı
açıklamada, böyle bir teklifin parlamentoda gündeme
getirilmesinin hem tarihi gerçeklere, hem de parlamentoya
saygısızlık olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Sözkonusu
olayların benzerleri birçok ülkede yaşanmıştır. Olayları
yaşandığı zamana ve şartlara göre değerlendirmek gerekir. O
dönemde dış güçlerin kışkırtmasıyla Ermeni çeteleri Osmanlı
ordusuna ve Türk halkına karşı kanlı eylemler düzenlemiştir.
Bu şartlarda insanların ve devletin güvenliğinin sağlanması
adına zorunlu göç uygulaması kararı alınmıştır. Benzer bir
karar ABD tarafından İkinci Dünya Savaşı sırasında New York’ta
yaşayan Japonlara uygulanmıştır. Ayrıca, tarihin
değerlendirilmesi ve yargılanması parlamentoların görevi
değildir. Bu işi tarihçiler yapmalıdır. Tarihi siyasetle
değerlendirip yorumlamak gerginlik yaratmaktan başka bir işe
yaramaz." |
|
|
|
|
|
|
|