Bu gün
HAHURETE Şıhançeri'yi konu
ediniyoruz. O yaşamın çelikleştirdiği devrimci-Bolşevik, Adige
Otonom Bölgesi kurucularından, SSCB Merkez Yürütme Komitesi
üyeliği yapan, Adige Otonom Bölgesi İspolkomu başkanlığı yapan
sadece Adigey'de değil Pşıze
bölgesinde de tanınan birisiydi. HAHURETE Şıhanceri poemlerde
de hikayelerde de kahraman olarak karşımıza çıkıyor. Onun ismi
caddelere de, sovhozlara da verilmiş durumda. Hahurete'ye
ilişkin pek çok makale yazılmış, onu
anlatan risalelerde var. Bütün bunlara rağmen O'nun adına
yazılmış şeyler çok azlar. HAHURETE Şıhançeri'nin tecrübeleri,
Leninist çizgi üzerinde görevlerini ifa etmesine dair,
günümüzdeki bu kısa geri dönüşün yaşanıldığı dönemde,
bilgilenmemizin önemi var ve herkesin onun kendi yaşamına
vazife biçtiği şeyleri şimdi de üstlenmesi mümkün.
1987 Ekim ayı. Krasnodar Eyalet İspolkomu
önündeki ufak parkta elindeki bastona zorla dayanarak yürüyen
yaşlı bir kadın var. Parkın ortasındaki havuzun kenarındaki
bankta ellerinde çocuk yetiştirmesini konu edinen kitaplar
olan genç anneler oturuyor. Kızıl caddesinden otomobiller
geçiyor. Ne yana bakarsan bak cap-canlı bir yaşamın dolu dolu
aktığını görüyorsun. Fakat burada yürüyen yaşlı kadının aklına
sadece 1935 yılı Ekim ayının 10'unda
amcası HAHURETE Şıhançeri'nin ebedi
yolculuğuna uğurlanırken atılan tüfek seslerinin yankısı var.
Üzerinden çok vakit geçmeden ona iftiralar atarak mezarını
yerle bir edip tanınmaz hale getirdiler. Ama ŞUMAFIPHU
Kadırhan 1937 yılının o gecesinin üzerinden elli yıl geçtikten
sonra Şıhanceri'nin anısına
saygısızlık yapılmış olmasına rağmen, mezarının yerle birlik
edilmesine rağmen kemiklerine dokunulmadığına hala burada
yattığına inanıyor.
Kadırhanın Lenin caddesi üzerindeki evinde
oldukça uzun süre birlikte oturduk. Evin içinde
gereksiz-abartılı hiç bir şey yok, sade bir düzen hakim. Evde
HAHURETE'den kalma, onu hep
hatırlatan tek şey onun evinde de bulunan eski siyah bir
dolap. Diğer her şeyi müzeye vermiş. Ünlü Bolşevik'in
anısına Mıykuape'de açılacak bir müze için verdiklerini
söylediler. Kadırhan pek çok zorlu sınavdan geçti. O, uzun ama
devamlı zorlu bir yaşam sürdü. Fakat, babası öldüğünde
kendisini kızı olarak alan amcasına dair bu gün konuştukça
adeta daha gençleşmiş gibi gözlerinin içi ışıldıyor.
7 Mayıs 1908 yılı 189 nolu protokolde şöyle
yazıyor; Ben Ekaterinador kenti III
numaralı Polis Dairesi
Sorumlusu İzbaş, aşağıda bahis
konusu olan olay hakkında bu tutanağı tuttum; Kuban Askeri
Ziraat okulunda arama yaparken Ekaterinador'a bağlı HAŞTIKU'dan,
İslam dininden, 21 yaşında, bekar, 1905 yılı sıhhiye kursu
mezunu ve bu okulun sıhhiyecisi olan
HAHURETE
Ömer oğlu Şıhançeri'nin bu okuldaki baş
devrimci agitatör olduğunu açığa çıkarttım ve
HAHURETE'ye
ait aşağıda saydığım kitapları buldum; 1905 yılında basılmış
'Öğrenciler ve Sosyal Sorunlar', 'Egoizm ve Sosyalizm veya
Toplumla Ben', 'Ekonomik Risale', 1906 yılında basılmış
'Profesyonel Devinim', 1905 yılı basımlı Marks'a ait 'Tarihi
Materyalizm ve Artı Değer', 1906 yılında basılmış 'Tarımsal
sorun'. Bu konuda yukarıda adı geçen kitapları kayıt altına
alarak Sıhhiyeci
HAHURETE
Ömer oğlu Şıhançeri ile bu okulun birinci
sınıfında okumakta olan Yampolskiy İlyiç oğlu Alekseyi, sayın
Ekaterinador karakol noktası amirinin vereceği karara kadar
zapt altına almaya ve sözkonusu kitapları paket yaparak ona
gönderme kararı aldım.
Bu belgeye ulaştığım Adige Otonom Bölgesi
Devlet Arşivinde HAHURETE'nin yaşam öyküsünü anlatan benzeri
pek çok evrak var.
Tarihi olark önem kazanmış olaylara geri
dönelim. Yukarıda söz konusu ettiğim tutanak haricinde
HAHURETE'nin devrimci çalışmalarına şahitlik yapan başka
evraklarda var. Örneğin o dönem Kuban eyaleti geçici
general-valiliği yapan orgeneral Babiç'inde 1908 yılı 26
Ağustos tarihinde çıkardığı bir emirnamede var. Bu emirnamede
Kuban Askeri Tarım okulunda öğrencilerin kurduğu devrimci
organizasyon sadece işçiler arasında değil öğrenciler arasında
da devrimci düşünün yayılmasına çalışıyor deniliyordu.
General-Vali HAHURETE Ş. hakkında 'Toplumsal huzur ve
güvenlik açısından zararı gelen birisi olduğu için'
görevinden alınması ve askeri durumun sürdüğü süre boyunca
bölgede yaşamasına müsaade edilmeyip sürülmesine karar
vermişti. HAHURETE bunun ardından Terske bölgesine giderek
geriye dönmesi için izin çıkana kadar orada Asetin köylü ve
işçilerinin arasında devrimci davanın ilerlemesi yolunda
çalışarak bekledi.
HAHURETE yaşamında ve çalışmalarında hep ilk
sıralarda yer aldı.Haştıku köyünde fakir bir ailenin çocuğu
olarak doğdu. Ekaterinador Askeri Sıhhiye okulunu bitirdi. İlk
Adige sıhhiyesi oldu. Sıhhiye olmak için Ekaterinadora
gelmeden önce yoğun bir şekilde çalıştı ve aynı zamanda
Peneheste bulunan tek sınıflı okulu bitirdi. Ufak oğlunu okula
kaydettirecek parası olmadığı için babası Ömer sahip olduğu
tek Kafkas kayışını tefeciye vermek zorunda kaldı. Devrimci
bir havaya sahip Ekaterinador'a öğrenci olarak geldiğinde gücü
yettiği müddet boyunca adaletsizliğe karşı mücadele ederek
halkın iyi bir yaşam elde etmesi için çalışmaya kesin karar
verdi.
Pşıze Bölgesi yaşlı Bolşeviklerinden 1903
yılından itibaren parti üyesi olan P. Vişnakova'nın anılarında
HAHURETE şöyle yer alıyor; ' Ben
HAHURETE'yi ilk defa 1905 yılı mayıs ayında Pşıze'nin öbür
kıyısında Kırmızı Ev yakınında yapılan mitingte gördüm.
Ardından partinin haziran ayında yapılan gizli toplantısında
da gördüm. Daha sonra Bolşeviklerin Pşıze Bölge Komitesi ile
alakalı olarak suçlu görülen Fedor Yarovske ile HAHURETE'nin
ilişkisi olduğunu biliyordum. 1905 ihtilalı sırasında
HAHURETE grevlerde, mitinglerde ve
askeri nöbetlerde aktif olarak yer alıyordu. HAHURETE'nin
Bolşevik Komitesi üyesi Vasso Seredze ile birlikte Askeri
Mahkeme'ce yargılandığını ve Adige köylerinde toplantılar
yapmak üzere çalıştığını da biliyordum...'
1909 yılında HAHURETE gizlice Osetya'dan
ayrılarak Novorosisk'e geldi. 'Ruski Groznenski Standart'
firmasında çalışmaya başladı. Ardında 'Kartal' isimli çimento
fabrikasında da çalıştı. Çimento fabrikası işçileri onu
Sigorta Kasası Başkanı olarak atadılar. Bunun yanısıra gizli
çalışan işçi örgütüne de üyeydi.1914-1915 ve 1916 yıllarında
Kuban Bolşevik Organizasyonu'nun kendisine verdiği görevleri
yerine getiriyor, Adige köylerini geziyor, Emperyalist savaşın
(Ç.N. I. Dünya savaşı) gerçek yüzünü insanlara
anlatıyordu. ''Vahşi Tümen''nin dağılmasını sağlamak için pek
çok çalışma yaptı.
1918 yılında Sovyet düzeninin Novorosisk'te
kurulması yönünde çalıştı bunun neticesinde Pşıze ve
Karadeniz sahili III. Olağanüstü kongresinde delege olarak
seçildi. 1920 yılında ise 1. süvari ordusuna ilk katılanlar
arasında yer aldı.
1922 yılı 27 Temmuzunda Rusya Merkez Yürütme
Komitesi Prezidiumu'nda Çerkes (Adige) Otonom Bölgesi
kurulması kararını çıkarttı. 7-10 Aralık 1922 yılında
Hakurenehable'de düzenlenen Bölge Sovyetleri kongresinde
HAHURETE Şıhançeri'nin başkanlığını yaptığı İspolkom Bölge
Yönetimi'ne seçildi.
Kadırhan; '1923
yılında babam öldü, ardından yaşamım çok zorlaşmıştı. Bu
olayın üzerinden çok vakit geçmeden amcam Haştıku köyüne gelip
beni kızı olarak yanına aldı. Vefatına kadar birlikte
Krasnodar'da yaşadık. Günümüzde Varaşilov'un adının verildiği
o zamanlar Gimnaziyski caddesi adını taşıyan cadde üzerinde
yaşıyorduk. Evimizde bir insanın ihtiyacı olan mobilyalardan
başka bir şey yoktu. Ben orta öğrenimimi bitirdikten sonra Tıp
Teknikumu'na gittim. Şıhançerıy sabah gün doğarken işe gider
çoğu zaman gece yarısı işten geri dönerdi. Abartmaksızın
insanları severdi. İçki içmeyi sevenlere karşı sert
davranırdı. Böyle yorucu bir şekilde çalışması sebebiyle kalp
rahatsızlığına yakalanmıştı...
Adige otonom bölgesine hiç kimseden bir miras
kalmış değildi. İşçiler okuma yazma bilmiyorlardı, Müslüman
din adamlarının ellerindeydiler, hiç okul yoktu denilse de
doğru olur. 1919 yılına kadar herhangi bir sağlık kuruluşuna
da sahip değildi, suç oranları da oldukça yüksekti. HAHURETE
Şıhançeri'nin başkanlığını yaptığı seçilmiş ispolkom yeni
yaşamın inşasında gerçekten yoğun çalışıyordu. Bu yeni
yaşantının inşasında Hahurate'nin büyük katkıları vardı demek
hiç abartısız bir gerçektir.
SEAUH S.'nin anılarında; ' Yaşlı çiftçilerden
birisi ile Sovyet sisteminin ilk kuruluş yılları hakkında
konuşmam gerekmişti. İlk Sovyet emekçileri hakkında sorular
sormuştum. Söz dönüp dolaşıp Hahurete'ye geldiğinde, onun
emekleri, çabaları hakkında ne düşündüğünü sorduğumda;
HAHURETE ana direkti, Adigey'in politikası, ekonomisi
ve kültürü ona dayanarak değişiyor gelişiyordu' demişti'
O zor yıllarda otonom bölge ispolkomu belli
başlı ana konulara yoğunlaşmıştı; Ekonominin kalkındırılması,
haydutluğa karşı durmak, aydınlanmaya ve sağlık konusunda
gelişmelerin sağlanması (1925-1927 yılları arasında Otonom
Bölge Parti İspolkomu'nun desteğiyle Moskova, Leningrad ve
başka kentlerde 157 kişi okutulmaktaydı), kültürün
geliştirilmesi, dağlı kadınların özgürleştirilmeleri gibi
konular üzerineydi. Bütün bu konularda olan gelişmeler
hakkında HAHURETE kendisi özel olarak ilgileniyordu. ''Ofis
çalışması''ndan hoşlanmıyordu, her yerde olan biteni kendisi
kontrol ediyor, öğreniyordu. Kısa bir süre içerisinde bütün
otonom bölge yaşayanlarınca tanınır olmuştu. Adigey'de onu
tanımayan ve saymayan kimse kalmamıştı. Çalışma stili tamamen
Leninist çizgideydi, bürokratizme uygun bürokratik liderlik
niteliklerini kullanmaya çalışanlara hemen karşı duruyor,
onları düzeltiyordu.
HUAJ V. K. anılarında onu şöyle anlatıyordu;
Çalışma usulünde en belirgin
olarak sahip olduğu şey işleri direk bölge yaşayanları ile
ilintili olarak yürütmesiydi.
HAHURETE belli bir zaman veya
günde halkla buluşmuyordu, yanına çok kişi geliyordu, kapısı
her zaman her gelene açıktı, herkesi kabul ediyordu. Yapılması
gerekenler hakkında önerilerini almadan veya danışılan konu
hakkında sonuç elde etmeden hiç kimseyi yanından ayırmıyordu.
Gitmeleri gereken daireye yazı yazarak ellerine veriyordu ve
bu pusulalara her zaman işin nasıl sonuçlandırıldığının
kendisine bildirilmesi talimatını da yazıyordu.
Yeni makam veya mevki sahibi olmuş kişiler
arasından kendisini büyük gören, ofisinde kurulup oturan
müracaat edenleri küçük görenlerde çıkıyordu. HAHURETE
böylelerine karşı da çok dikkatliydi. Burnu Kafdağı'nda
olanlara hemen hadlerini bildiriyordu.
HAHURETE, otonom bölgeyi devamlı surette
geziyordu. Bir yerde gece kalmak zorunda olduğunda evsahibi
olarak işçileri seçiyordu.
İ. V. Blohin'in hatırladığına göre;
Köylerde mezralarda halk toplantılarına
katılır, konuşmalar yapardı, yaşlılarla konuşur kadınları
dinler köy aktivistleri ile sohbetler ederdi. Gece bir yerde
kaldığı zaman köylüler, mezra sakinleri onun kaldığı yere
gelirlerdi. Toprakla yeni yaşam şekli ile alakalı o an pek çok
soru sorarlardı, rahatsız oldukları şeyleri doğru bulmadıkları
konuları ona aktarırlardı.
Benim gördüğüm kadarıyla
HAHURETE'nin
ölümü ardından insanların
HAHURETE'ye
güvendikleri kadar güvenilen saygı duyulan, sorunlarını
anlatabildikleri hiç bir yönetici çıkmadı, bu gün de yok.
BLEĞO Mahmud; Rayon merkezine
HAHURETE'nin gece yarısı geldiği de oluyordu. O zaman bir
sokak kenarında arabasını durdurur, üstüne yamçısını atar
orada geceyi geçirirdi. Erkenden uyanırdı, sokağı gezerdi.
Tarlalara bahçelere göz atardı. İlk karşılaştığıyla da sohbet
etmeye başlardı, oraya başkaları da gelmeye başlar halk orda
toplanırdı, büyük bir miting yeri gibi olurdu. İnsanlar
yaşamları ile alakalı sorunlarını onunla konuşurlardı. Rayon
sekreterinin yanına gitmeden önce rayon hastanesine uğramadan
oradaki durumu görmeden, hastanenin ihtiyaçlarını öğrenmeden,
okula uğramadan yapmazdı. Ben o zamanlar RİK'in müdürüydüm
benim yanıma ilk önce gelmezdi, ilk önce hastane, okul ve ufak
çocukları görmeden anaokuluna gitmeden diğer işyelerine
gitmezdi. Buralarda kanunun
öngördüğü şeyler gerçekleştirilmediyse diğer işyerlerindeki
olanlarla ilgilenmezdi, oradakilerle konuşmak istemezdi.
BLAĞO Mahmud'un hatırladığı başka bir olayda
HAHURETE'ye gösterilen saygının boyutunu gözler önüne
seriyor; Herkes hatırlar 'başarının
baş döndürcülüğü' adında yayınlanan makalenin ardından pek
çok çifçi kolhozlardan ayrılmıştı. Biz Rayon yöneticileri
olarak ne yapacağımızı bilmez hale düşmüştük. Halkın yeniden
kolhozlara katılmaları için ne yaptıksa da fayda vermiyordu.
Hiç bir şey elde edemediğimizi HAHURETE'ye iletmiştik.
Rayondaki bütün kolhozlardan gelen çok sayıda insan
Penejıkuaye'de yapılan toplantıya katılmıştı.
HAHURETE
onların önünde ayrıntılı bir konuşma yaptı. Köylüler,
çiftçiler ona karşı besledikleri saygıyı göstererek; 'Evet
şimdi biz yanıldığımız anladık' dediler ve kolhoza yeniden
katılacaklarını belirterek ellerini kaldırdılar.
Adige Otonom Bölgesi İspolkomu ilk lideri
HAHURETE'nin ufak çocuklarla olan ilişkisine ayrıca geniş
olarak ele almamız gerekiyor. Yazdıklarımızda farklı pek çok
konuya değindiğimiz için okuyucularımızın bizi hoş
göreceklerini umuyoruz.
Rusya Federasyonu Onursal doktoru O Morozov;
HAHURETE'nin sahip olduğu şefkat ve
anlayışı hiç bir şeyle kıyaslamak mümkün değil. Burjuvaların
kızgınlığı neticesinde yaşayacakları bir eve sahip olmayan zor
durumda pek çocuğun sokakta kaldığı zor yıllar aklıma
geliyor. Çocuk bakımevleri açılmıştı fakat buralara üç yaşına
girmemiş çocuklar alınmıyorlardı. HAHURETE'nin yanına gidip
çocuklar için bir bakımevi açmak istediğimi söylemiştim. Bu
müracaatımı eline alıp Moskova'ya gitmişti.
Bu olayın ardından bir ay kadar geçmeden 50
tane Adige, Rus her milletten çocuğun yattığı bembeyaz
yatakların yer aldığı, ferah bir binada çocukların
uyuyabileceği bir yer oluşturuldu.
HAHURETE'ye
'Buyur gel, yalvarıyorum, o saldıkları para ile açtığımız yeri
görmeye gel' diye söylemiştim.
O ufacık çocukların
HAHURETE'ye
yeni elbiselerini, oyuncuklarını gösterdiklerinde ağlamasını
bu gün bile unutamıyorum.
Krasnodar Adigey'e dahil değildi ama otonom
bölgenin yönetim organları sağlık kuruluşları
kültürel-aydınlanma merkezleri 1922 yılında Çerkes
zenginlerinin evlerinin ellerinden alınıp fakirlere
verilmesine değin Krasnodar kentindeydi. HAHURETE'nin gece
yarısında Krasnodar sokaklarını gezdiği de çok olurdu. Rusya
Sovyet Federatif Cumhuriyeti Merkez İdare Komitesi'nde de üye
olduğu için kent sakinleri ile de ilgilendiğinden, onu tanır
ve severlerdi. HAHURETE, Krasnodar kenti içinde az şey
yapmamıştı. Örneğin Kent Parkı'ndan başlayarak Pşıze nehri
üzerinde yer alan demir yolu köprüsüne kadar uzanan yolda
tramvay hattı döşetmişti. Bunu yaptırma sebebi ise Adige
Konserve fabrikasında çalışan işçiler her gün bu yolu yayan
yürüyorlardı.
İşçilerin yaşamlarının iyileştirilmesi için
bıkmadan yorulmadan çalışan HAHURETE'ye ilişkin G. İ.
Gozulov'un anlattığı bir anısını da aktaralım;
1932 yılında HAHURETE'yi Adige Bölge Komitesi
Parti Sekreteri olarak seçmişlerdi ama onda bürosunu
değiştirmiş olmaktan başka bir değişiklik olmamıştı. Nasıl
görünüyorduysa öyle görünmeye devam etti. Daha önce yanına
gelenleri nasıl güleryüzle karşılıyorsa aynı güleryüzlülüğünü
devam ettiriyordu. Bölgenin ekonomisinin daha iyi olması için
dur durak bilmeden çalışıyordu. Sevindirici olan bir başka şey
ise onun sayesinde Bölge Parti Sekreterliği'nin kapısının her
gelene açık olmasıydı. Büyük makam mevki sahiplerinin aksine
HAHURETE
her zaman herkese karşı güler yüzlüydü. O
tarihlerde ben onunla çok karşılaşıyordum. Rayonlarda sağlık
kurumlarının yapılarının durumunu tetkik etmem için kendisi
rayonlara giderken beni de yanında götürüyordu. Geceleri
oralarda kalmamız gerekli olduğunda çiftçi evlerine konuk
oluyorduk. Ev sahiplerinin fazladan yatakları olmadığından
yerde yattığımızda çıkıyordu.
HAHURETE'nin Adige otonom bölgesi ispolkomu
başkanlığı ve parti sekreterliği döneminde Adige Otonomisi,
üretim alanında, Sosyo-kültürel alanlarda büyük gelişmeler
kaydetmişti. İlk beş yılda Adigey'de üretim tesisleri altı kat
artmıştı. Üretim miktarı ise 7 kat arttı. İş alanları ise beş
kat fazlalaştı. Ulusal bölgeler arasında kollektivizasyonu ilk
tamamlanan yer Adigey oldu. Kültürel devrim ise son hızıyla
devam ediyordu. 1931 yılında Adigey'de okuma yazma oranı % 85
oranına ulaşmıştı. Herkese de ilkokul okuma olanağı
sağlanmıştı.
1931 yılı 'Komünist Aydınlanma' gazetesinde
şöyle yazıyordu; Kültürel kalkınma
anlamında Adigey'in gösterdiği gelişim neticesinde elde edilen
tecrübeden faydalanmak gerekiyor. Bu aydınlanmanın nasıl
sağlandığı konusu sadece diğer Kuzey Kafkasya bölgelerinde
değil Tüm Sovyetler Birliği'nde de gözden geçirilmelidir.
1935 yılı HAHURETE'nin son yılı oldu. Fakirlik
içindeki çocukluk yılları, devrimci faaliyetlerde yorulmadan
çalışması, Sosyalizmin inşasına bütün gücüyle katılması ve
bütün bunların getirdiği zorluklara kalbi dayanamadı. İlk kalp
krizini 1933 yılında geçirmişti. 1935 yılının o sıcaklarında
otonom bölgeyi çok gezmesi kendisine yaramadı. HAHURETE son
gününe kadar durmaksızın çalıştı.
Kadırhan'ın hatırladğına göre;
Kendisinin diktiği ağaçların altındaki taburede
akşam üstü dinlenerek oturuyordu. Ben geceleyin uyurken onun
çağrı sesini duydum. Kalbinin tuttuğunu anladım. Hemen baş
örtüsünü ıslatıp başına koydum. Bölge Sağlık Kısım Başkanı
Gozulov'uda acil telefonla aradım. O da çabucak yetişti. Diğer
doktorlara da danışarak ne yapacaklarına karar vermeye
çalışıyorlardı. Ama onun durumu iyiye doğru gitmiyordu.
Doktorlar HAHURETE'nin acilen Kremlin
Hastahanesi'ne kaldırılması gerektiği sonucuna vardılar. G. İ.
Glazunov'un hatırladıklarına göre;
1935 yılı ekim ayında bir özel vagon bize tahsis edildi.
Profesör P.İ. Budarin, bir hemşire ve parti bölge temsilcileri
de yanımızda yola çıktık. Adige köylerinin yanından geçerken
HAHURETE
bana dönüp '(Adige topraklarını gösterip) Bu
ulu topraklarda defnedilmek isterdim ama bir şekilde iyileşip
geri dönecek olursak Anapa'ya gidip sandalla denize çıkarız'
dedi. Novoçerkeska ulaştığımızda iki tane daha oksijen tüpü
aldık. HAHURETE yeterince nefes alamıyordu bu yüzden ona zaman
zaman oksijen veriyorduk. Voronej'e ulaştığımızda durumu daha
da ağırlaşmaya başlamıştı. Burada bir Profesör Terepist'e
danıştık, HAHURETE'ye bazı ilaçlar verince durumu biraz
iyileşmişti. Yolumuza devam ettik. Saat dörtte Moskova'ya
ulaştık. Ambulans Demiryolu terminalinde bizi bekliyordu.
HAHURETE'yi hemen ambulansa aldılar, bende ona refakat
ediyordum. O dönemin en ünlü Kardiologu Profesör Pletnev'in
olmadığı bir döneme denk gelmiştik. Onun asistanı muayene
ediyordu. Üzerinden bir gün bir gece geçtikten sonra
HAHURETE'nin canını teslim ettiğini bize haber verdi.
İnsanın yaşamında edindiği saygınlığı
cenazesinde daha da belli oluyor. HAHURETE 5 Ekim'de vefat
etti. Son yolculuğuna hükümet üyeleri de katıldılar. 6 Ekim
tarihinde RSFC KP gazetesi Pravda'da vefatı haberi yayınlandı.
76 numaralı tren yas içinde olunduğu belli
olacak şekilde dizayn edilerek cenazesi 9 ekim tarihinde
Krasnodar'a getirildi. Binlerce kişi HAHURETE'nin cenazesini
beklemek üzere Demiryolu terminalinde birikmişlerdi. Adige
Otonom bölgesindeki köylerden, mezralardan, Pşıze bölgesi
yerleşkelerinden, Kafkasya'daki bölge ve cumhuriyetlerden,
Krasnodar'daki işçiler ve devlet dairelerinde çalışanlar,
öğrenciler binlerce kişi toplanmıştı. Günümüzde Mir caddesi
ile Kızıl caddesinin olduğu yerden demiryolu terminaline kadar
insan seli doluydu. HAHURETE'nin cenazesine eşlik ederek
cenazenin götürüldüğü Adige Öğretmen Okulu'na kadar geldiler.
HAHURETE'nin tabutu burada bir masanın üzerine konuldu.
İnsanlar iki gün durmadan onu son yolculuğuna uğurlamak için
ziyaret ettiler. Her onbeş dakikada bir cenazesini bekleyen
muhafızlar değişiyordu. Onun başında bekleyenler arasında
kolhoz çalışanları, öğretmenler, çeşitli devlet dairelerinin
görevlileri, komşu bölge ve cumhuriyetlerden gelen temsilciler
yer alıyordu.
Dönemin Komünist Partisi üst düzey
yetkililerinden K. E Voroşilov, S.M. Budenne, Devrim Savaşı
Kahramanı D. P. Jloba, E.İ Kovtyuh, HAHURETE'yi yakın
dostları olarak görüyorlardı. HAHURETE'nin vefatı üzerine A.
İ. Mikoyan, A.A. Andreyev ve S.M. Budenne'nin gönderdikleri
taziye telgrafında ' Dostumuz HAHURETE sadece Adigey'in
değil tüm Kuzey Kafkasya'daki dağlı halkların temsilcileri
arasında en iyi devrimciydi' diyorlardı.
HAHURETE Şıhançeriy Eyalet İspolkomu'nun
önündeki parka 10 Ekim tarihinde defnedildi. Krasnodar'da
yaşayanların belirttiğine göre onun cenazesinden öncede
sonrada onun cenazesi kadar kalabalık olan hiç bir cenaze
Krasnodar'da kaldırılmadı. Bütün kent yaşayanları adeta oraya
toplanmış gibiydi. |