...................
...................
AMAÇLARI DEMOKRASİ DEĞİL SOYKIRIMI SÜRDÜREBİLMEK

Halit Kakınç
Odatv Gazetesi, Ağustos 2013
 

                         
 
...................
 

Çarşaf çarşaf okumamız… Ekranlardaki birbirinden kanlı görüntüleri izlememiz, olayın özünü aktarmakta yetersiz kalıyor.

Türkiye, Mursi’yi ve Mursi yanlılarını doğru dürüst tanımıyor. Mısır’daki darbeyi ve cinayetleri değerlendirirken de sap ile samanı birbirine karıştırıyor.

Çünkü Mısır’da yaşanan insanlık dışı facianın temel nedenlerini – ne yazıktır ki, acı ama gerçek – söyleyen bilmiyor… Bilen de söylemiyor. Söylemiyor, çünkü işine gelmiyor.

Sevgili Dostlar, olay aslında son derece net ve yalın: Kuruluşu 1928 yılına dayanan Arap Dünyası’nın en eski ve hâlâ en geniş ve etkin siyasi örgütü olan Müslüman Kardeşler, Eski Mısır’ın mirası Hristiyan Koptlar’ın varlığına son vermeye çalışıyor. Ve bu olayın yakın tarihteki ateşleyicisi de Mursi.

Olayın çerçevesini netleştirelim: Antik Mısır sona erdikten sonra, bu topraklarda ağırlık olarak iki lisan konuşuluyor. Bunlardan ağırlıkta olanı, Antik Mısır’dan kalma Koptça… Ve daha seçkin bir kitlenin konuştuğu Grekçe.

Koptlar, MS Üçüncü Yüzyıl’da Hristiyan oluyor ve kendi bağımsız kiliselerini oluşturuyor.  İnanışlarına göre, İsa'nın ilahî ve insanî yanları, birdir hiçbir zaman ayrılmıyor.

Araplar’ın Mısır’a gelmeleri, çok daha ileri tarihlerde. MS Yedinci Yüzyıl’dan itibaren Mısır’a ve Mısır üzerinden Kuzey Afrika’ya doğru yayılıyorlar.

Mısır’ın bugünkü nüfusu, 80 milyon civarında. Ülkenin resmî kaynakları bu rakamı her ne kadar aşağı çekmeye çalışsalar da, ülkenin en az yüzde 15 ile 20’si Hristiyan Koptlar’dan meydana geliyor. Diğer bir deyişle Mısır’da 15 milyon kadar Kopt yaşıyor.

MURSİ DÖNEMİNDE IRKÇILIK VE KÖKTENDİNCİLİK HORTLADI

Mursi döneminde, Koptlar’a karşı köktendinci düşmanlık hız kazanıyor. Hemen sonrasında Müslüman Kardeşler Örgütü, Kopt Patriği Tawadros’u, Mursi’nin görevden uzaklaştırılmasına zemin hazırlamakta suçluyor ve olayları tetikliyor.

Olaylardan en çok etkilenen Koptlar’la ilgili olarak Mısır İnsan Hakları inisyatifi sözcülerinden İshak İbrahim, durumu şöyle özetliyor: “Koptlar, tahrik edici beyanlarının bedelini ödüyorlar!”

Kopt kökenli Mısır vatandaşlarına – özellikle Sina Yarımadası’nda - bireysel saldırılar yapılıyor. Güney Mısır’da Nagaa Hasan köyündeki saldırılarda, Kopt kökenli sakinler arasında can kayıpları çoğalıyor. Çok sayıda ev ateşe veriliyor, Kopt kökenli bir tüccarın cesedi, başı kesili bulunuyor.

Youssef Souby Zaky adlı Hristiyan bir rahip, üzerine açılan ateş sonucu can veriyor.

İnsan Hakları Federasyonu Başkanı Kopt Naguib Gobarail şöyle özetliyor yaşananları: “Etnik temizlik başladı. Bu bir pogromdur. Mursi iş başına geçtikten sonra, 20’li yaşlardaki üç oğlum da Mısır’ı terk etti. Ben sürekli ölümle tehdit ediliyorum. Ofisim üç kez kundaklandı.”

Reuters’in haberine göre, İsrail sınırına yakın Rafah Köyü’nde Koptlar tarafından işletilen dükkânlara - üzerlerinde yıkılan ve yakılan kilise fotoğraflarının yer aldığı posterler asılıyor. Posterlerde şu ifadeye de yer veriliyor: “Gidin ve bir daha geri dönmeyin. Gerçek, İslâm’dadır!”

Sakın yanlış anlamayın Dostlar… Darbeci Sisi’yi aklayıp mazur göstermek, elbette mümkün değil. Sisi de, tam anlamıyla bir zalim tiran örneğidir.

Mazlum Mursi ve mazlum Mursi yandaşları da, aynen yukarıda naklettiğim gibi kana susamış canavarlardır.

General Sisi’nin de Mursi’nin de içyüzleri budur.

Ben, demokrasi adına Mursi’yi sahiplenenlerln içyüzlerini merak ediyorum.