Ekim 1989’da Ankara’da KAF KUR (KAF DER kuruluş aşaması)
tarafından, uluslararası bir etkinlik olarak gerçekleştirilen
Çerkes tarihinde önemli bir yeri olan ‘SURGUNUN 125.YILINI
ANMA’ organizasyonundan bir yıl sonra Hollanda’da yine
uluslararası katılımlı olan ikinci bir toplantı
gerçekleştirilmiş ve bu toplantıdan itibaren de Kafkasya’da
bir kongrenin toplanması çalışmaları başlamıştır. Adıgey,
Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerekes ve Abhazya Cumhuriyetleri
yetkilileri, Rodina kuruluşları ve Adige-Abhaz derneklerinin
mutabakatı sonucunda 19-21 Mayıs 1991 tarihlerinde Dünya’da
yaşayan Adige-Abhaz halklarının temsilcilerinin katılacağı bir
kongre yapılmasına karar verilmiştir. Dünya’da yaşayan tüm
Çerkeslerin yarısından fazlasının fiilen yaşamakta olduğu
Türkiye Çerkeslerinin bu kongreye katılmaları gerekiyordu. O
nedenle hazırlıklara başlandı.
Kaf-Kur delegasyonunun
yolculuğu ve kongredeki çalışmalarına geçmeden önce DÇB’nin 29
‘30 Haziran 2001 tarihlerinde Nalçık kentinde gerçekleştirdiği
Başkanlar Kurulu toplantısına sunmuş olduğu uzunca bir yazıdan
bir bölümünü kısaltarak bilgi için buraya alıyoruz :
‘...Sürgünün ilk günlerinden itibaren konuşmaya çalışan
Anavatan ve muhaceret kanadı, ilk olarak sürgünün 125. Yılı
dolayısıyla dünyanın bir çok ülkesine dağıtılan Çerkeslerin
temsilcileri, Ankara Kuzey Kafkasya Kültür derneğinin
öncülüğünde gerçekleştirilen programla bir araya geldi.
Muhaceretin 125. Yılı dolayısıyla düzenlenen kültür haftası
;1989 yılının 21 Ekiminde başlamış ve 7 gün devam etmiştir.
Anavatandan, Suriye’den, Ürdün’den, Amerika’dan, Almanya’dan,
Türkiye’nin farklı illerinden gelen temsilciler toplantıyı şu
sözlerle açmışlardır :
Kuzey Kafkas Kültür Derneği
adına bütün dünya devlet yöneticilerine, politikacılara, bilim
adamlarına, yazarlarına, gazetecilerine, sürgünün 125. yılı
dolayısıyla düzenlenen kültür haftasından sesleniyoruz ;
Bir dünya oluşturalım, bu dünyada halklar arasındaki barış ve
kardeşlikler sağlamlaşsın, barış rüzgarları ‘savaş’ sözcüğünü
bütün dillerden silsin.
Bu dünyada hiçbir insan düşüncesinden ve inancından dolayı
suçlanmasın,
Bu dünyada dilini ve kültürünü korumak için çalışanlara engel
olunmasın,
Bu dünyada halkalara bahaneleri ne olursa olsun Anavatanlarını
terk etmeleri için zorlanmasın
İnsanlığa ve barışa değer veren insanlar; size sesleniyoruz
gelin hep beraber dünyayı sevgi ile süsleyelim.
Farklı
ülkelerden gelen delegeler dışında binlerce insanın emek
verdiği bu oturumlara; Dünya Çerkes Birliği’ nin temeli diyen,
ilk adım diyenler az değil. Bu toplantıda toplumumuzla ilgili
bütün sorunların konuşulması ile birlikte en önemli konu,
Muhaceretin Anavatanına kavuşturulması idi. Bu toplantının
sonuç bildirgesinin ana temasını da bu düşünce oluşturmuştu.
İkinci toplantı Hollanda Adige derneğinin ev sahipliği
yaptığı 4-5-6- Mayıs 1990 tarihinde gerçekleşti. Toplantıya,
Kabardey Adige derneğinden Kabardey-Balkar Rodina derneğinden,
Türkiye’den ve Almanya’da bulunan derneklerden 61 kişi katıldı
ve Mayıs 1991 içerisinde Nalçık kentinde toplanılması ve Dünya
Çerkes Birliğinin kurulması kararı alındı.
Halkın
temsilcileri, 19-20 Mayıs 1991 tarihinde üçüncü
toplantılarında, Kabardey-Balkar Adige derneği ve Rodinanın ev
sahipliğinde ilk Dünya Çerkes Birliği kongresi yapıldı ve
D.Ç.B. kuruldu. D.Ç.B.ni kuranlar kuruluş amaçlarını şu
şekilde yazdılar:
19. yy’da uzun yıllar Kafkasya’da
yaşanan kanlı savaşlar sonucu Adige ve Abhazların büyük bir
çoğunluğu zorla Anavatanlarından çıkarıldılar, halk dünyanın
her bir tarafında dağıtıldı. Halkın tamamen yok olmasından,
dilini, tarihini, geleneğini, kültürünü tamamen kaybedeceği
endişesiyle Adigey Adige Derneği, Kabardey Adige Derneği,
Kabardey Balkar Rodinası, Karaçay Çerkesk Adige Derneği,
Şapsığ Derneği, Moskova, Krasnodar Adige Dernekleri,
Aphaz-Abaza Dernekleri, Ürdün, İsrail, Amerika, Hollanda Adige
dernekleri, Almanya Çerkes Kültür Grupları, Türkiye’de bulunan
derneklerin ortak toplantılarında seçtikleri Kaf-Kur
temsilcileri, Yugoslavya’da yaşayan soydaşlarımızın
temsilcileri, 19-20 Mayıs’da Kabardey Balkar Cumhuriyetinin
başkenti Nalçik’te toplandılar. Halk olarak var olabilmek için
halkın kendi kararlarını alabilmesi gerektiği düşüncesinde
mutabık kaldılar. D.Ç.B.’yi kurarak tüzüğünü kabul ettiler.
Katılım talebi olmasına rağmen Suriye delegasyonu izin
alamadığı için fiilen katılamadı.
D.Ç.B.; barışı,
hümanizmi, eşitliği ve özgürlüğü ilke edinmiş bir dünya
insanlık organizasyonudur. Çalışmalarında demokrasiyi,
insanlığı, dünya değerlerini, Onların fiilen yaşadığı
ülkelerin yasa ve geleneklerine saygı duymayı, birbirine
benzemeyen halklara da saygı duyup, hiçbir ayrım yapmayan bir
kuruluş olan D.Ç.B., hangi halk olursa olsun barış, özgürlük,
dürüstlük ilkelerini benimseyenlerle çalışmak, ilişkilerini
geliştirmek için çaba sarf etmektedir.
Alınan kararlar
içerisinde, zorla vatanlarından sürülen soydaşlarının
çocuklarından Anavatanına dönmek isteyenlere yardımcı olmayı
kaçınılmaz bir görev olarak benimsemiştir. Toplantılarına
delegeler dışında büyüklerimiz, halkımızın yetiştirdiği bilim
adamları, muhacerette yaşayan binlerce soydaşımız katılıp,
emek verdiler. Bunun dışında toplantıya katılan binlerce kişi
21 Mayıs’ta Nalçik Stadyumunda bir araya gelerek yas günü
yaptılar. Halkı ve vatanı için canını feda eden
soydaşlarımıza, hastalık ve kıtlıktan ölenlere, muhaceret
yaşamında Anavatanlarını göremeden ölenlere ve anavatanımızda
bir araya gelip birlikte yaşamamız için ayrıca dünya durdukça
bütün halkaların barış içinde yaşaması için dua ettiler...’
O tarihlerde Türkiye’deki dernekler adına hareket etmek
üzere 16 Şubat 1991 tarihinde Düzce’de toplanan 14 derneğin
seçmiş oldukları ,5 kişilik yönetimiyle KAF-KUR (Kafkas Kültür
Dernekleri Koordinasyon Kurulu) yetkili olduğu için Türkiye
Çerkesleri adına kongreye katılacak 8 kişiyi bu kurul
belirlemiştir. Alınan çağırıya göre gidecek olan 8 kişiden 4
kişi delege 4 kişi de misafir delege statüsünde katılacaktı.
Bu istem uyarınca seçilen 8 kişi şu isimlerden oluşuyordu:
Nejdet HATAM, Fahri HUVAJ, Özdemir ÖZBAY, Sabahattin DİYNER,
Sönmez BAYKAN, Muhittin ÜNAL, Yusuf TAYMAZ ve Şamil ASLAN.
Kongre düzenleme komitesinden alınan çağırıya göre ilk
önce DÇB’nin statüsünü oluşturacak olan Tüzük görüşülecekti.
Bunu dikkate alarak Turkiye’den katılacak olan ekip; 15 gün
gibi bir zaman , taslak tüzük üzerinde hararetli tartışmalarla
iyi bir hazırlık safhası yaşadı. Tüzük taslağı dışında ‘
GÜNÜMÜZDE ÇERKESLERİN ULUSAL-KÜLTÜREL SORUNLARI’ konulu 10
maddelik güzel bir deklarasyon kaleme alınıp olgunlaştırıldı.
Nejdet Hatam ve Sabahattin Diyner’e ait küçük vasıtalarla
15 Mayıs 1991 tarihinde Cemal Gürsel caddesindeki geçici
dernek binası önünden törenle uğurlanan ekip, 15 Mayıs
akşamını Trabzon’da, 16 Mayıs gecesini SOHUM Olimpiyat
tesislerinde, 17 Mayıs gecesini Maykop ‘da geçirdikten sonra
18 Mayıs akşamı Nalçık kentine ulaşıp, ertesi gün de tarihi
kongreye katıldı. Ne var ki Maykop kentinde aniden hastalanan
Sn.Özdemir Özbay hastaneye kaldırıldığı için 8 kişilik ekip 7
kişi olarak kongreye katılmak zorunda kaldı.
Devlet
Başkanlarının, yöredeki diğer halklar temsilcilerinin,üst
düzey bürokratların, Moskova’dan gelen merkezi hükümet
temsilcilerinin ve kalabalık bir halkın katıldığı,yöredeki
radyo ve televizyonların anında naklen verdiği kongre 19 Mayıs
sabahı saat 09.00 da NALÇIK OTELİ konferans salonunda açıldı.
Divan başkanlığında Nalo ZAVUR, Fethi REDJEB ve Clağıstan
EFENDİ bulunuyordu ve Türkiye’deki uygulamanın
tersine,yaklaşık 50 kişilik protokol üyeleri, toplu halde
sahnedeki Divan Başkanlığının yanında yer almışlardı. Kongreye
katılan dernekler şunlardı:
Nalçık Adığe Derneği
Maykop Adığe Derneği Karaçay-Ç. Adığe Derneği Kıyıboyu
Ş.Adığe Derneği Moskova Adığe Derneği Krosnadar Adığe
Derneği S.Petersburg Adığe Derneği
Kabartay-Balkar-Rodina Derneği Osetya Mazdog Adığe Derneği
ABD Adığe Dernekleri ( 2 dernek) Almanya Çerkes
Federasyonu (8 şubeli) Hollanda Çerkes Derneği İsrail
Adige Der(2 dernek) Ürdün Çerkes Hayır Derneği (8 şubeli)
Karaçay-Çerkes Abaza Derneği Abhazya-Aydgılara Derneği
Kaf-Kur delegeleri (14 dernek) Yugoslavya Adığeleri
Protokol konuşmaları ve iyi dilek mesajlarının
tamamlanmasından sonra başlayan asıl görüşmelerin ilk maddesi
tüzüğün giriş kısmıydı ve Çerkes halkının tarihte maruz
kaldığı haksızlıklardan ve bunların telafi edilmesi
gerektiğinden bahsediliyor en son cümleyle de kongrenin adı
konulmaktaydı.
Organizasyon komitesince hazırlanan
taslağa göre kurulacak olan yeni örgütün adı DÜNYA ADİGE
DERNEĞİ olarak öneriliyordu. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ve
Abhazya’dan gelen AYDGILARA derneklerinin varlığı da dikkate
alınarak DÜNYA ADİGE-ABAZA DERNEĞİ adının kabulü konusunda
görüşler kesinleşmek üzereydi ki, Türkiye’den giden Kaf-Kur
delegasyonu her iki isme de itiraz edip ,yeni örgütün adının
mutlaka DÜNYA ÇERKES DERNEĞİ olması gerektiğini önerdi.
Gerekçe olarak da şunlar ileri sürüldü:
‘Türkiye’de
yaşayan Kuzey Kafkasyalılar olarak aramızda hiçbir ayırım
yoktur. Çeçen, Abaza ,Adige, Oset, Dağıstanlı ,Karaçay gibi
bir ayırım yapmadan hepimiz bir arada aynı derneklerde
olduğumuz için bu güne kadar kendimizi koruyabildik. Şayet
sizin öneriniz kabul edilirse yakın zamanda bizim
derneklerimiz parçalanmaya başlar. Birliktelik ve güçlü olmak
için bir arada olmalıyız. Hatta bu kongrede Çeçen, Oset,
Dağıstan Cumhuriyetlerinin temsilcileri de bulunmalıydı. En
azından bundan sonraki kongrelere onların delegeleri de davet
edilmelidir. Ya da diğer Cumhuriyetler halkları da benzeri
birer oluşumlara giderlerse o zaman da daha üst bir yapıda bir
araya gelinebilir...’
Bu öneri kabul görmedi. Dünya’da
yaşayan Çerkeslerin önemli bölümünün yaşadığı bir ülkeden
giden delegasyon olarak acele bu durum değerlendirildi ve
sonuçda 7 kişi birlikte kongreden ayrılma kararı alındı ve
anında da uygulandı. Beklenmeyen bu gelişme, Kaf-Kur
delegasyonunun olmadığı salonda 4 saat kadar tartışıldı ve
sonuçda Kaf-kur önerisinin kabul edilmesi kararı alındı ve
böylece DÇB ismi kabul edilmiş oldu.
Kongre
sonuçlandıktan sonra yapılan özel görüşmelerden edinilen
bilgiler ışığında kongrenin Kaf-Kur tezini kabul ederken Dünya
Çerkeslerinin çoğunluğunu dışlamamak ve birlikteliği bozmamak
amacını ön planda tuttuğu anlaşılmıştır .Kaf-Kur delegasyonu
dışında diğer tüm delegasyonun ittifak halinde olduğu gerekçe
şöyleydi ve bu gün de aynı düşünce hakimdir :
‘Dağıstanlılar,Osetyalılar ve Çeçen halkları kendi tarihi
topraklarında yoğun bir nüfusa sahip olup buna karşın
diyasporadaki nüfusları oldukca azdır. Dolayısıyla onların
nüfus ihtiyacı ve geri dönüş diye bir sorunları yoktur. Ya da
çok azdır. Buna mukabil, Abhazya, Adigey, Karaçay-Çerkes,
Kabartay-Balkar ve Kıyıboyu Şapsığ Bölgesi’ nde Adige-Abhaz-
Wubıh halkları % 80-90 lar oranında sürgüne tabi
tutulmuşlardır. Tarihi topraklarına dönüş hakkının
kazanılması, kazanılan bu tarihi hakkının süratle kullanılması
yoluyla asimilasyonun ve kültürel yokoluşun önlenmesi
gerekmektedir. Esasen DÇB’nin kuruluşunun birinci amacı da
budur. Diğer amaçlar ikinci derecededirler.’
DÇB’NİN AMAÇ ve GÖREVLERİ:
Tüzükte
kayıtlı amaçlar ve uğraş alanları dışında değişik kongrelerde
ve Yönetim Kurullarında benimsenen kararları şu şekilde
maddeleştirmek mümkündür:
Dünyadaki
tüm Çerkeslerin ve Anayurtta yaşayanların ilişkilerini
artırmak ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek,
Tüm
Çerkeslerin aynı yazı ve alfabeyi kullanmalarını teminen
çalışmalar yapmak,
Çerkes
kültürünün dünyaya dağılmış olan parçalarını anavatanda
bütünleştirmek,
Çerkesleri
konu edinen tüm yayınları bir araya getirmek,
Tüm
Çerkeslerin ana dilleriyle okuma ve yazmalarını sağlamak için
çalışmak,
Derneklerin
güçlerini birleştirmeye yardımcı olmak, daha üst aşamada
birlikte örgütlenmelerini sağlamak suretiyle tek örgüt haline
gelmelerini sağlamak,
Farklı
ülkelerde yaşayan Çerkeslerin birbirlerini tanımasını,
akrabaların birbirlerini bulmasını,özellikle de geleceğimiz
olan genç kuşaklarımızın dayanışma içinde olmasını sağlamak
için Gençlik Spor Olimpiyatları düzenlemek,
Uluslararası
kuruluşların da yardımıyla Çerkes Sürgün ve Soykırımını
Rusya’ya kabul ettirerek tescilini sağlamak, ayrıca, ‘Çifte
pasaport-çifte vatandaşlık’ hakkını elde etmeye çalışmak,
En
başta gelen görevi muhacerette yaşayan Çerkeslerin Anavatana
dönüşlerine, adaptasyonlarına ve yasal haklarını zamanında
almalarına yardımcı olmaktır.
Muhacerette
yaşayanlarla birlikte ortaklaşa ve güçlü radyo, televizyon
yayın istasyonu kurmak, uydu kanal bağlantısı kiralamak
suretiyle sınırlı süreli de olsa Kafkasya’dan yayınların
sağlıklı olarak izlenmesini ve bu yolla Kafkas tarihi,kültürü,
gelenekleri konusunda eğitici bilgiler vermek ve özellikle de
dil öğretimine katkıda bulunmak,
Gerek
diasporada ve gerekse Anavatanda yayınlanmakta olan dergi ve
gazetelerde Çerkes toplumunu ilgilendiren her türlü gelişme ve
haberin aynı anda yer almasını teminen karşılıklı haber
iletişim ağı ve muhabirlik sisteminin kurulmasına çalışmak,
Daha
önce üç Cumhuriyet Parlamentosu arasında oluşturulan
Parlamentolar arası birliğe yaniden işlerlik kazandırmak ve
genişletmek,
İş
adamlarının,yazarların,sanatçıların ve benzeri grupların sık
sık bir araya gelmelerini ,tanışmalarını ve dayanışmalarını
sağlamak,
Muhacerette
yaşayan insanlarımıza kültürel eğitim ve tanıtım malzemeleri
ve gerekli hallerde küçük eğitici grupları göndererek yardımcı
olmak,
Çerkeslerin
muhaceret yaşamlarının da içinde yer alacağı ‘Çerkes Tarihi’
ve ‘Çerkes Ansiklopedisi’ hazırlamakta olan iki komisyonun
çalışmalarının bir an önce tamamlanması ve değişik dillerde
yayınlanmasını sağlamak.
DÇB İLE İLGİLİ DİĞER BİLGİLER: DÇB’nin merkezi NALÇIK’dır. Bir
ara ÇERKESSK kentine götürülmüş ise de 2000 yılı kongresinde
merkez yeniden Nalçık kentine alınmıştır.
DÇB’nin
kendine özgü flaması, pulu,mühürü, marşı ve amblemi
vardır.(Son amblem Dünya Adige Derneği olarak hazırlanmıştır.
Oysa örgütte Abazalar da vardır. Bu nedenle onaylanmamıştır.
İlk toplantıda yeniden ele alınacaktır.)
DÇB
1994 yılında UNPO’ya üye oldu ve halen Yönetim Kurulu
üyesidir. 1997 yılında UNPO’da alınan kararda ‘Moskova
tarafından 19.yüzyıl sonlarında uygulanan sürgün ve soykırımın
kabulü ile tüm sonuçlarının kabul edilmesi ‘ istemi Moskova
yönetimine tebliğ edilmiş olup,O dönemin R.Federasyonu başkanı
Yeltsin ‘ Çarlık döneminde Çerkeslere büyük haksızlıklar
yapılmış olduğu bir vakıadır. Uluslar arası kurallar
çerçevesinde bu mağduriyetin giderilmesine çalışılacaktır.’
Açıklamasını yapmış olmasına rağmen bu güne kadar alınmış
fiili bir sonuç yoktur. Rusya Federasyonu’nun son Devlet
Başkanı V.Putin’in uygulamaları, Başkan Boris Yeltsin
zamanında atılan olumlu adımların tersi istikametini
göstermektedir.
DÇB,
1991 yılında gerçekleştirilen kuruluş kongresinden bu güne
kadar 1993 yılında Maykop’da, 1996 yılında Çerkessk’de, 1998
yılında Krosnadar’da ve 2000 ve 2003 yılında Nalçık
kentlerinde olmak üzere toplam beş normal kongre süreci
yaşamıştır. Gelecek kongre 2006 yılında Türkiye’de
toplanacaktır.
DÇB’nin
bu güne kadar ki,Genel Başkanları sırasıyla *Hukukcu,Rusya
Fedarasyonu’nun eski Adalet Bakanı Kalmuk YURA, *Prof.Dr.
Şhalako ABU, *ikinci kez Kalmuk YURA, *Parlamenter, Prof.Dr.
Boris AKBAŞ, *Kabartay-Balkar Parlamento Başkanı Nohuş
ZAVURBİY
DÇB’nin
kısaltılmış adında uyumsuzluklar var gibi görülse de gerçekde
farklılık yoktur. Türkçe DÜNYA ÇERKES BİRLİĞİ
(UÇD=Uluslararası Çerkes Derneği), Rusca MÇA ( Mejdunarodnaya
Çerkesskaya Assosiasiya) İngilizce ise ( İnternational
Cırcassian Association = ICA ) ,Çerkesce ( Dunaypso Adige
Xase) dir. Aslında doğru olanı (Dünyapso Adige-Abaza
Xase)dır.
DÇB
bu güne kadar, Kosova Adigelerinin geri dönüşüne katkıda
bulunmuş, Adige Tarihinin yeniden yazımı son aşamasına
getirilmiş, Adige Ansiklopedisi hazırlatılmış, Adigece tek
Alfabe konusunda mutabakat sağlamaya yaklaşmış, Adige yerleşim
yerlerinin zamanla Rusca’ya çevrilen eski adlarının yeniden
canlandırılmasına başlamış, Diasporadaki Adige-Abhaz
halklarının hem birbirleriyle ve hem de Kafkasya ile
diyalogunun arttırılması gibi konularda mesafe kat etmiş
durumdadır.
DÇB’nin
29-30 Haziran 2001 tarihlerindeki Başkanlar Kurulu
toplantısında önemli karar alınmış olup bir bir uygulamaya
konulacaktır. Bunlardan biri bu yıldan başlamak suretiyle
12-15 yaş gruplarına yönelik dil eğitim programıdır. Sadece
gidiş-geliş yol parası dışında masraf yapılmadan 15 veya
20’şerlik gruplar halinde gençlerimizi spor merkezlerine veya
rayonlarda evlere konuk ederek dil öğrenmelerine yardımcı
olunacaktır. Türkiye’den bu güne kadar katılım talebi
olmamıştır. Buna karşın Suriye,Ürdün,Amerika ve İsrail’den
katılım talebi oldukça yoğun olmuş ve bazen Türkiye kontenjanı
dahi kullanılmıştır. 2005 yılı yazında Abhazya, Adigey,
Karaçay-Çerkes ve Kabartay-Balkar Cumhuriyetlerinden toplam 5
kamp döneminin tamamının kullanılması kararlaştırılmış
durumdadır.
Başkanlar
Kurulu toplantılarında alınan bir başka karar da 2002 yılında
Maykop kentinde ‘Dünya Kafkas Gençliği Spor Olimpiyadı’
düzenlenmesidir. Güreş, Boks, Judo, Atletizm, tenis ve benzeri
spor branşlarında Dünya’nın her tarafından gençler katılıp hem
yarışacaklar hem de tanışacaklar ve kalıcı ilişkiler
kuracaklardır. ( Ne yazık ki, Organizasyon sadece ve sadece
Türkiye yeterli bir sporcu kafilesi gönderemediği için
yapılamamıştır.)
Başkanlar
Kurulunda mutabık kalınan bir başka husus da dil,folklor ve
geleneksel yaşamımızın gençlere öğretimi için gönderilecek
eğiticilerin astronomik maliyetine engel olmak üzere
Maykop’daki Sanata Destek Fonu ile birlikte hareket edilerek
eğitici gönderilmesi,gelen eğiticinin birbirine yakın 2-3 Şube
veya derneğe birlikte hizmet vermesi suretiyle ucuz bir
maliyetle hizmet katkısında bulunulacaktır. İşte bu nedenle
Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ikili kültür
anlaşmasının bazı hükümlerini değiştirtmek çabası
gösterilmektedir.
DÇB,
örgütlülükte birlikteliği yakalamak adına her ülkeden ancak
bir derneği üye olarak almaktadır. O itibarla Almanya, İsrail,
Suriyeli ,Ürdünlü ve ABD’li Adigeler ya federasyon çatısı
altında birleşerek ya da DÇB’nin kuruluşunda fiilen katılmış
olmak koşuluyla 4 delegeyi 2+2 olarak bölüşebilmektedirler.
Örneğin İsrail 4 delegeliği Kfar-Kama ve Reyhaniye dernekleri
arasında, ABD ise New Jersey ve Kaliforniya dernekleri
arasında ikişer ikişer bölüşüp kongreye katılmaktadırlar.
DÇB’nin kuruluşuna katılmamış olan hiçbir dernek 2+2
şeklindeki delegasyon paylaşımından faydalanarak kongrelere
katılamamaktadır.
KAYNAKÇA:
http://www.fdtkv.de/index.php/duenya-cerkes-birligi?id=30
|