19.
yüzyılda Osmanlı topraklarına köle ihraç eden önemli
bölgelerden biri de Kafkasya’ydı. Buradan çıkarılan Gürcü,
Çerkes ve Abaza asıllı köleler Müslüman tacirler tarafından
deniz yoluyla Karadeniz liman şehirleri ve İstanbul’a
taşınıyordu. “Çerkes Celebleri” adıyla da anılan bu tüccar,
spesifik tarifeye göre İstanbul Emtia Gümrüğü’ne köle başına
“amediye” vergisi öderdi.
Kafkasya’dan Osmanlı
topraklarına yönelik kitlesel göçler, 1855 yılından sonra
başladı. Bu göç hareketi, köle ticaretinin kaldırılmaya
çalışıldığı dönemde gerçekleşti. 1857 yılında, zenci köle
ticaretini yasaklayan karar alınırken, Çerkesya’dan
gelen göçmen köleleri bu kapsam dışında tutuldu. (1)
Göçmen köle ticaretinde köle fiyatları tarifelere göre değil,
piyasanın talebine göre belirleniyordu. Dolayısıyla devlet,
fiyatları belirlemede etkili olamazken gümrüklerde alacağı
vergiyi cari fiyatlar üzerinden tespit edebiliyordu. (*)
GÖÇMEN KÖLELERİN EKONOMİK DEĞERİ
Kölenin fiyatı, birçok faktörün etkisine bağlı olarak
değişiyordu. Doğal olarak fiyatın oluşmasında en önemli etken
piyasanın arz ve talep konumuydu.
Göç sırasında çok
sayıda kölenin göçmenlerle birlikte Osmanlı topraklarına
gelişi, köle piyasasındaki fiyatları düşürdü.
Göçmen
köle ticaretinde, gerek göçmen köle sahipleri ve gerek Osmanlı
vatandaşı olan Müslüman köle tüccarı etkiliydi. Köle sahibi
göçmenler veya köle tüccarı ile müşterileri arasında resmi
mukaveleler olan satış “ilamları” düzenleniyordu. Bu
ilamlardan, köle satın alan kişileri ve kölelerin piyasa
değerini öğrenmek mümkündür. Tablo I, 1867 ile 1872 yılları
arasındaki köle fiyatlarını ve müştereliıe ile ilgili
vergileri gösterir. (2)
Tablodan da anlaşılacağı gibi
“köle ve cariye” fiyatları, bu tarihlerde 2 bin 750 Kuruş ile
6 bin Kuruş arasında değişiyordu. Bilindiği gibi piyasada
kölenin fiyatı, yaşı, cinsiyeti, kadınlar için güzellik ve
zerafet, erkekler için fiziki güç, hüner ve kabiliyete bağlı
olarak değişiyordu. (3)
(Tabloyu büyük görmek isterseniz üzerine tıklayınız.)
Yukarıdaki tabloda görülen köle fiyatları ile 1817 ve 1846
yıllarındaki köle fiyatlarını karşılaştırmak yararlı
olacaktır. 1817 yılında Çerkes ve Abaza kölelerinin piyasa
fiyatı 250 Kuruş ile 5 bin Kuruş arasında değişiyordu. (4)
1846 yılında ise
“sagir" (küçük) ve “kebir" (büyük) Çerkes köleleri için
gümrükte biçilen değer 8 bin Kuruş’tu. Bu gümrüğün
belirlendiği resmi bir fiyat değil, piyasadaki en düşük
fiyattı. Oysa köle tüccarı, bu köleleri talebe göre aynı
tarihte, 8 bin kuruştan az olmamak üzere 15 bin kuruşa kadar
müşterisine satabiliyordu. (5)
1817 yılında, “Çerkes ve
Abaza Diyarı”ndan esir getiren bir tüccar gemisi fırtınaya
yakalanmış ve Kırım’ın Kefe limanına yanaşmak zorunda
kalmıştı. Ruslar tüccara ait 60 köleye ve emtiaya el koymuştu.
Tüccar, bir araya gelerek şikâyetlerini bir rapor halinde
Osmanlı hükümetine sunar. Bu rapora göre değişik özelliklere
sahip kölelerin fiyatlarıyla köle tüccarının isimleri Tablo
II’de gösterilmiştir. (6)
(Tabloyu büyük görmek isterseniz üzerine tıklayınız.)
KÖLE FİYATLARI İLE ÜCRET VE TAŞINMAZ FİYATLARININ
KARŞILAŞTIRILMASI
Önceki bölümde gösterilen
köle satış bedelinin bir anlam taşıması bakımından, aynı
dönemdeki maaş, konut inşa maliyeti, asgari aylık harcamalarla
sair fiyatlar Tablo IlI’te gösterilmiştir. (7)
(Tabloyu büyük görmek isterseniz üzerine tıklayınız.)
1867 ile 1872 yılları arasındaki köle fiyatlarının 2 bin
750 Kuruş’tan 6 bin Kuruş’a kadar olduğu dikkate alınırsa,
1846 tarihindeki köle fiyatlarından gayet düşük olduğu
anlaşılır. Doktor veya eczacının, 3 aylık maaşının toplamı ile
bir köle satın alması mümkündü. Bir öğretmenin en ucuz köleyi
satın alabilmesi için 20 aylık maaşını feda etmesi gerekirdi.
Göçmenler için yaptırılan vasat bir evin inşa maliyeti 1.000
Kuruş olarak kabul edilirse, en ucuz kölenin değeri, 3 vasat
eve karşılık gelirdi. Bu tarihlerde 2 adet öküzün bedeli 1.000
Kuruş olarak kabul edilirse, en ucuz kölenin değeri 6 öküz
fiyatıyla aynı idi.
1863-1866 yıllarında Trabzon
vilayetinde görevli memurlara verilen aylık ücretin 40 bin
Kuruş (maksimum) ve 50 Kuruş (minimum) olduğu düşünülürse
(bak. Tablo IV) köle fiyatlarının ücretler karşısındaki durumu
açıkça anlaşılacaktır. (8)
SONUÇ
1817, 1846 ve 1867-72
yıllarına ait verilere göre köle fiyatlarını müşterinin talebi
belirliyordu. Piyasaya arz edilen köle sayısının azlığı ya da
çokluğu da fiyatlar üzerinde doğmdan etkiliydi. 1817’de,
köleler âdeta bir yatırım aracı olarak kabul ediliyordu. 1846
yılında İstanbul piyasasındaki köleler, çok yüksek fiyatlarla
satılıyordu. Bu tarihteki fiyatlar, 1817’ye göre yaklaşık 5
kat artmıştı. 1867 ile 1872 yılları arasında tespit edilen
köle fiyatları tekrar 1817’deki fiyatlara geri dönmüştü. Bu
tarihte fiyatların düşmesinde en önemli etken, göç hareketiyle
birlikte Osmanlı piyasasına çok sayıda kölenin girmesiydi.
Esir pazarlarında satılan kölelerin fiyatları önemli ölçüde
düşerken bu ticaret alanı, Os- manlı toplumsal yaşantısında
yaygınlık kazandı. Osmanlı hükümetinin kölelerin “azad”
edilmesi ko- nusunda ısrar etmesinden sonra, bu ticaret
cazip bir sektör olmaktan çıktı.
Belgelerin Osmanlıcası:
KAYNAKÇA: 1)
Ömer Şen, “19- Yüzyılda, Osmanlı Devleti ndeki Köle
Tica-retinde Kafkasya Göçmenlerinin RöKi", Toplum ne Ekonomi
Dergisi, Sayı 6 (Mayıs 1994), s. 171-192. 2)
(AD, No: 934, S. 1, Gurre-i Muharrem 1283/1867), (AD,
No: 931, S. 38, 17 Rebiyiil’l- Iıir 1285/1869), (Bab-ı Ali
Evrak Odası (BEO.), No: 190, S. 357, 26 Muharrem
1282/1866), 3) (AD, No: 931,S. 70, 24
Rebiyii’l-Evvel 1286/1870), (AD, No: 931, S. 74, 20
Cemaziye’l-Evvel 1286/1870, (AD, No: 931, S. 67, 20 Safer
1286/1870), 4) (AD, No: 934, S. 31, 17 Re-
biyü'l- Evvel 1285/1869), 5) (AD, No:
1141, S. 153, 3 Re- biyii’l- lıir 1288/1872), 6)
(AD,No: 931, s. 48, 18 Cemazi- ye’l- hir 1285/1869), (AD,No:
931, S. 1, 13 Safer 1284/1868), (AD, No: 931, S. 3, 28 Safer
1289/1868), (AD, No: 931, S. 7, 26 Rebiyii’l- hir 1284/1868).
7) Halil Sahillioğlu, “15. yy. Sonu ile 16.
yy’ın Başında Bur- sa’da Kölelerin Sosyal ve Ekonomik
Hayattaki Yeri”, ODTÜ Gelişme Dergisi, 1979-1980 özel sayısı,
s. 111. 8) BOA, Hattı Hümayun, (H.H), No:
46236, Şaban 1233/1817. BOA, Cevdet Maliye (CM), No: 24408, 17
Muharrem 1262/1846.
|