1864 öncesi ve sonrası savaştan kaçanlar,
Osmanlı saraylarına kızlarını veriyorlardı.
Sefer Berzeg ve Çerkes damatı olduğu
gerekçesiyle sahneye çıkarılan bir adamla
birlikte tarihi bir gerçeği
televizyonlarda dile
getiriyorlardı. ‘’Evet Çerkesler kızlarını
saraya veriyorlardı fakat bunun insani bir
nedeni vardı. Kızlarımız iyi koşullarda
yaşasınlar…’’ Bu kan donduran ifadelerin
üzerinden daha aylar bile geçmedi. Bu kez
Suriye’deki savaştan kaçan bir Çerkes aile de
oğullarını Ak Saray’a verdi…
Bu yüz
kızartıcı durum,
tarihin bir tekrarı gibi canımızı çok acıttı…
Eğer birazcık arları,
namusları varsa, Türkiye diasporasında ne
kadar ‘’Ben
Çerkeslerin-Adigelerin-Kafkasyalıların
yöneticisiyim''
diyen varsa derhal istifa etmeli ve bir daha
‘’Ben Çerkes’im diye ortalıkta dolaşmamalıdır.
Ama 2014 Türkiye’sinde herkes şunu da iyi
bilmektedir ki, yöneticiler de ne yüz
kalmıştır, ne astar!
Tek suçu
Suriye’de doğmak ve savaş nedeniyle Türkiye’ye
kaçan ailesiyle birlikte olmak olan bu
gencimizin elbette hiçbir günahı yok. Onun
talihsizliği böyle rezil bir diasporada
doğması ve böylesi rezil bir diasporaya kaçmak
zorunda
kalmasıdır.
Tarihe not düşülsün… Diaspora
tarihinde bir kara gün daha…
TAMBİ Esad, 8 Aralık 2014 tarihinde Türk
yetkililerce devşirilerek, kullanıma
sunulmuştur…
İlgili
gazete haberi (Resmi
büyük görmek isterseniz tıklayınız >>>)
|