Aidiyet
duygusundan yoksun, biz vefasız Kürtler, yüce
Türk devletine ve aziz Türk halkına verdiğimiz
rahatsızlıktan dolayı özür dileriz...
Ne 1839'da, ne 1843'te, ne 1878'de, ne
1921'de, ne 1925'te, ne 1926'da, ne
1927'de,ne 1930'da,ne 1937'de ve ne......'de
öl öl bitemedik...Öldükçe çoğaldık ve
cellatlarımızdan çok yaşadık, hâlâ 30
milyonuz, özür dileriz...
Tarihte
Selahaddin-i Eyyubiler, Ebu Hanife Ahmet
Dineveriler, Abdülkadir Geylaniler, Meleye
Ciziriler, Feqiye Teyranlar, Molla Goraniler,
Ebu Suudlar, Yacute; dris-i Bitlisiler,
Ehmede Xaniler, Mewlana Halidler, Said
Nursiler, Cemal Süreyyalar, Ahmed Arifler,
Orhan Asenalar, Yılmaz Güneyler yetiştirdik.
Kültür, bilim, sanat, din ve edebiyatta bu
coğrafyaya ruh kattık, hala da iflah olmadık,
özür dileriz...
1071'de aynı dindeniz
diye size kucak açtık; omuz omuza Malazgirt'te
Bizans'a karşı savaştık, yanlış yaptık özür
dileriz...
1514'te bizim olmayan
savaşta düşmanınız olan İranlılara binlerce
kayıp verdik, yanlış yaptık özür dileriz...
Çanakkale'de yedi düvele karşı
imparatorluk güneşi batmasın diye oluk oluk
kan akıttık, Çanakkale'yi geçirtmedik, yanlış
yaptık, özür dileriz...
1920'lilerde
itilaf kuvvetlerini hep birlikte Anadolu'dan
çıkarttık, hata yaptık; özür dileriz...
Lozan'da iki devlete ne gerek var,
birlikte kardeş kardeşe gül gibi geçinip
gideriz dedik, özür dileriz...
Ne asıl
kuruculuğun nimetlerinden yararlandık ne de
azınlıklar kadar hak sahibi olabildik; bu
şarkı böyle olmamalıdı diye itiraz ederek de
ukalalılık yaptık, özür dileriz...
'Vatandaş Türkçe Konuş' kampanyasına karşın
biz onurumuz olan, varoluşumuzun nedenlerinden
olan Şam şekerinden daha tatlı olan
anadilimizle konuştuk, her kelime için 'bedel'
ödedik, yanlış yaptık özür dileriz...
'Kuyruklu Kürt, dağ Türkü' küfürlerini
lügatinize soktuk, analarınızın ak sütü
gibi temiz olan dilinizi kirlettik,
insanlarınızın edebini bozduk; özür dileriz...
Varlıklarımızı Türk varlığına tamamen
armağan edemedik,Giritlere, Mekkelere,
Balkanlara, Kafkaslara ve Ortadoğu'ya
sürüldük, özür dileriz...
Şehirlerimizin, ilçelerimizin, köylerimizin,
dağlarimızın, ovalarımızın isimlerini
medenileştirmek adına değiştirdiniz, biz
ısrarla ve inatla eski isimlerini
kullandık, özür dileriz...
Alfabenizde
olmayan x,w,q harflerini çocuklarımızın
isimlerinde kullandık, alfabenizin huzurunu
kaçırdık özür dileriz...
İçlerimizden
birileri sadece fikrilerini açıkladığı için
gece yarıları JİTEM'in kurşunlarına hedef
oldu, gündemi fail-i meçhul cinayetlerle
meşgul ettik; özür dileriz...
Kutsal
bayramımız Newrozlarda 'yaşasın halkların
kardeşliği 'dedik, görüntü ve gürültü
kirliliği yarattık, özür dileriz...
Her
rengin tıpkı ebruli sanatında olduğu gibi
kardeşçe, uyum ve barış içinde biribirini yok
etmeden yaşayabileceklerini düşündük,
yanılmışız meğer; özür dileriz.....
Çok
özür dileriz....
Ama çok özür dileriz!
|