...................
...................
MIYEKUAPE (MAYKOP): KENTİN Mİ
YÖRENİN Mİ ADI?

Adige Mak
Çeviri: İbrahim Çetao
25 Nisan 2007

                         
...................
 
...................

Cumhuriyetimizin başkentinin adı bugünde tartışılıyor. Bilim adamlarının bu konudaki görüşleri uyuşmuyor. Nedir “Miyekuape”nin anlamı? Bu kelimeyi kim düşündü ve şehrin adı yaptı? Şehrin adının çeşitli anlamları olduğu ve bunlardan gerçeğe en yakın olanının hangisi olduğu tartışılıp duruyor. Bu konu ile ilgili görüşlerine başvurmak üzere ulusal müzede görevli, arkeolog Tevu Aslan ile görüştük. Kendisi 26 yıldır arkeolojik kazılarda görev alıyor. Fransa, İsveç, Macaristan, Danimarka, Sank-Petesburg ve Moskova’dan gelen kazı ekipleri ile çalıştı. Tanınmış arkeologlarla birlikte görev yaptı. Kazılar esnasında çıkarılan enteresan buluntuları gördü ve inceledi.

Miyekuape kentinin adının anlamı, kazılarda ele geçen buluntuların bu konu ile ilgileri, şehrin yaşı gibi soruların cevaplarını almak için Tevu Aslan’a yöneldik.

Tevu Aslan: Miyekuape kentinin yaşını belirleyebilmek için öncelikle arkeolojiye başvurmak gerekiyor. Çünkü eski insanların yaşadıkları yerler yapılan kazılar sonucunda anlaşılmaktadır. Buradan hareketle yörede Taş Devri'nden itibaren kesintisiz olarak insanların yaşadıkları ortaya çıkıyor. Bunu Miyekuape ve çevresinde bolca bulunan anıt ve höyüklerden anlıyoruz. Halen şehir içinde kazılmamış höyükler vardır. Burada ele geçen eski kale ve yerleşim yeri kalıntıları burada bir halkın yaşamış olduğunu gösteriyor. Bunlardan hareketle burada Adigelerin en eski yıllardan beri yaşadıklarını söyleyebiliriz.

Erken Tunc Çağı'na bakalım. Bu zamanda burada insanların yaşamış olduklarını dünyaca ünlü Osad'tan (Miyekuape höyüğü) çıkarılan buluntular ile daha sonra demirin kullanılmaya başladığı (M.Ö. 8-7 nci yüzyıllar) zamanlara ait arkeolog Lovpace Nurbiy’in ortaya çıkardığı eski mezarlıkta ele geçen buluntular göstermektedir. Orta çağlara ait eski bir Adige mezarlığını da ilk arkeologlarımızdan P.A. Ditler tarafından ortaya çıkarılmıştı. Bunların dışında Negiyej sırtlarında çeşitli büyüklüklerde çok sayıda höyük ve eski yerleşim yerleri mevcuttur. Miyekuape’de Socen sokağının Shaguase nehri ile kesiştiği yerde, nehrin karşı kıyısında metotlara ait iki bin yıllık eski kale kalıntıları vardır. Tüm bunlar Adigelerin en eski yıllardan beri yörede yaşadıklarını ve buranın bir Adige toprağı olduğunu ortaya koyuyor.

Savko Aslanguas: Peki Miyekuape’nin 150 yıl önce kurulduğu iddialarının bir temeli var mı?

Tevu Aslan: 1857 yılında yöreye Rus ordusu geldiğinde bugünkü Miyekuape kentinin kapsadığı alanda oturan beş Adige koyu vardı. Bu beş köyün yok edilip askeri kalenin kurulduğu tarihi kentin kuruluş tarihiymiş gibi göstermek istiyorlar. Rusların kentin kuruluş yılı ile ilgili iddiaları buna dayanıyor ancak bu doğru bir yaklaşım değildir.

Burada en eski yıllardan beri Adigelerin yaşadıklarını arkeologların yanı sıra başka bilim adamları da dile getiriyorlar. Bir halkın yerinden çıkarılıp bir başka halkın buraya yerleştirildiği tarihi kentin yaşı olarak göstermek yanlıştır. Bu tutum halklar arası anlaşma ortamına da zarar verir. Bu nedenle olaya tarih bilimi temelinde yaklaşmak doğru olanıdır. Bir tarihi seçip onu şehrin yaşına ve ismine temel almak yanlış olur.

Savko Aslanguas: Bizim ulus olarak yazımız yok idiyse de yazılı belgelerde ve kazılarda ele gecen buluntularda “Miyekuape” adına rastlanmıyor mu?

Tevu Aslan: Bu tür bilgilere bilimsel eserlerde rastlanmaktadır. Rus kaynaklarında Miyekuape’nin adına ilk kez 1823 yılında Kafkas ordusunda görev yapan subayların mektuplarında rastlanmaktadır.

Miyekuape vadisi, Negiyej sırtları ve Mehos tepeleri arasında Abadzehhable köyüne kadar uzanan uzun ovanın adıdır. Burayı Adigeler Miyeko ovası olarak adlandırırlardı ve ovanın bitim yeri olan ve bugünkü kentin bulunduğu yere de  Miyekuape (Miyeko ovasının ucu, kıyısı anlamında) demişlerdi. Kentin adının anlamı budur ve bu ad Adigeler tarafından en eski yıllardan beri dile getirilmiş olup kentin kuruluşunda verilmiş bir ad değildir. Miyekuape yörenin Adigeler tarafından en eski yıllarda konmuş adıdır.

Savko Aslanguas: Ulusumuz ve başkentimizle ilgili tarihi gerçekleri derleyip halkın hizmetine sunacak bilim adamlarımız yok mu? Bunları yapmak için geç kalmıyor muyuz?

Tevu Aslan: Tarihi mirasımızın bulunduğu arşivlere girmek kolay değildir. Her isteyenin bu arşivlerden yararlanması mümkün değildir. Ordu ve devlet arşivlerinden yararlanabilmek için izin verilmesi gerekir. Büyük kentlerdeki arşivlerde bilim adamlarımızın çalışmadıklarını söyleyemem ancak bu güne kadar Adigelerle ilgili ayrıntılı ve derin araştırma yapan olmadı.

Savko Aslanguas: Bu durumda Miyekuape’nin yaşının 150'den fazla olduğunu kesin olarak söyleyebilir miyiz?

Tevu Aslan: Evet. Buna kuşku yoktur. Arkeoloji bilimi ve anıtlar Miyekuape’de en eski yıllardan beri Adigelerin yaşadıklarını gösteriyor. İki örnek verelim:

Osad höyüğünde ele geçen ve dünya arkeoloji hazinesine mal olan eserlerin yaşı 4500'dur. Bu kesindir. Burada bulunan taş ve altından yapılma maddeler dünya kültüründe hak ettiği yeri almıştır. Bu kadar mükemmel maddelerin yapılabilmesi için yöre insanının gelişmeler göstererek uzun yıllar aynı yerde oturmuş olması gereklidir. Bunları yapmış ve düşünmüş olan atalarımızın sıradan insanlar değil çok yetenekli kişiler oldukları kesindir.

Diğer örnek ise Miyekuape’nin bugünkü sınırları içerisinde geçtiğimiz asrın 60'lı yıllarında bulunan Miyekuape taşıdır. Taş Sank-Petesburg müzesinden bu günlerde Miyekuape müzesine getirilmiş olup ziyaretçilere gösterilmektedir. Bilim adamı G.F. Turcaninov taş üzerindeki yazılara dayanarak eski yıllarda burada şehir olduğunu söylemektedir. Taştaki yazıların yaşı 3 bin 300'dür.

Savko Aslanguas: Atalarımız bize zengin  tarihi miras bırakmışlar. Bunun değerini bilmek gerekir. Miyekuape’de bu mirasın bir parçası. Miyekuape’nin kentin adı olması ve yörenin en eski yıllardan beri bu şekilde adlandırılıyor olması da  ilginç tarihi bilgiler arasında.

Tevu Aslan: Çok zengin tarihi mirasımız var. Hepimiz bunun değerini bilelim.