...................
...................
TÜRKİYE’DE KILIÇ KITLAR (KILIÇLARIN) KÖYLERİ

KOPSİRGEN Orhan Baran

                         
...................
 
...................
Kazıklı köyü; Tokat ili Zile ilçesine bağlı olup Tokat iline 91 km, Zile ilçesine 24 kilometre uzaklıkta bulunan bir Abaza (Aşuwa) köyüdür. Köyün Abazaca adı, Kılıç Kıt-Kılıçların köyü. Kılıç ailesi  Abaza (Aşuwa) gurubunun Altıkesek-Bezhag-Tapanta Bey sülalesidir. (Bu konuyu daha önceki yazılarımızda işlediğimiz ve açıklık getirdiğimiz için bir daha yazmak istemiyorum.)

Kılıç Kıt köyü 1858-59 yıllarında Karaçay-Çerkesk Cumhuriyeti hudutları içinde bulunan Kılıç Kıt (Şimdiki adı Psawçedahe) köyünden göç etmiştir.

Köyün kurucu aileleri (sülaleri):
Agırba (Агырба),
Bore=Boren (Боре=борен),
Gap (Гап),
Lamko (Лламкъва),
Latşış (латшыш),
Marçanıko (марчаныкъва),
Tsarguş (Царгвыщ),
Kardan (Къардан),
Kılıç (Ккълыч)

Bu aile ve diğer sülalelerin çoğu köyden ayrılmış olup Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde yaşamaktadır.

Thaytsuh Mikail ile birlikte bu köye gittik. Köyde bilgi alılabileceğimiz hiçbir erkeğe rastlayamadık. Kılıç köyünde gelin olan ve kendiside Laşışlardan olan bir kadından bilgi almak zorunda kaldık. Bu kadın aynı zamanda akrabam olup annemin sülalesinden bir kişi. Köyün baş kurucusu Kılıç ailesinden tek bir fert kalmış olup bu kişide İzmir Cezaevi’nde gardiyanlık yapmaktadır. Köyde tek Abazaca bilen bir kadın Gözel Hala… Köyün ilk kuruluşu elli haneden fazla idi. Arazileri paha biçilmez değerdeydi. Şu anda köyde 20 hane ancak var. Arazilerin çoğunluğu elden çıkmış. Köyde kalanlar kıt kanaat geçimlerini sağlıyorlar. Örf ve adetlerini korumak çabası içindeler. Köy halkının geçim  kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Bu köyden yetişen adını yazabileceğimiz hiçbir kişi ismi duymadık…

KARAÇAY ÇERKESK CUMHURİYETİ’NDE KLIÇ KIT (клычкыт)

Kafkasya’dan Türkiye’ye göç eden tüm Kafkas kökenli kişilere Çerkes-Çerkez denilmektedir. Örneğin benim köy (Yozgat-Sorgun-Osmaniye köyü) bir Abaza köyü olmasına  rağmen yöre halkınca köyümüz ve köy halkımız Çerkes-Çerkez olarak bilinir ve tanınırız. Gerek eski Sovyetler Birliği’nde ve gerek şimdiki Rusya Fedaratif Cumhuriyeti’nde yaşayan tüm Adigeler (Abzeh-Şapsığ-Hatukay-Kabardey vs.) Çerkes olarak tanımlanmaktadır.

Karaçay-Çerkesk Cumhuriyeti 12 Ocak 1922 tarihinde kurulmuştur. Kuruluş tarihinde Çerkeslerin sayısı yeterli olmadığı için cumhuriyete Karaçay Cumhuriyeti adı verilecektir. Bu ad verildiğinde ise cumhuriyetin tüm okullarında Karaçay diliyle öğrenim yapmak zorunluluğu doğacaktır. O günkü kuruluş yasal koşullar böyledir.

Bu karışıklığı önlemek için Çerkesler, Abaza (Abazinlerden üç köyün ödünç olarak) verilmesini isterler ve Abazalar da üç köyü ödünç olarak Çerkeslere (O tarihlerde bölgede yoğunlukta olan Kabardeylerdir) verirler. Ödünç verilen bu köylerden birisi Kılıç Kıt’dır. 13.Ocak 1922 tarihinde Kılıç köyünün adı PSAWÇEDAHE olmuş ve köy okulunda da Kabardeyce öğrenim yapılmaya başlanmıştır.

Kılıç köyü ahalisi ya da halkının kendilerinin Abaza olduklarını gayet iyi bilmektedirler. Ama o günün despotik şartlarına göre de yasalara uymak zorunluluğu vardır. Yani o tarihlerde okula giden Abaza (Abazin) çocukları zorunlu olarak Rusça ve  Kabardey dili ile okumak zorundalar. Hani Türkçe’de bir deyim vardır; ‘’Akıllıya kırk gün delisin dersen, akıllı deli olur’’ denir. İşte bizim Kılıç Kıt’ın (Psawçedahe) oluşumu. İster inanın ister inanmayın tarihi gerçeği aynen böyledir...

Tarihi bir gerçekten de bahsedeyim;  bu köyün okulunda okutulan dilin alfabesini ve bugün Abazinler tarafından kullanılan alfabeleri tanzim eden ve düzenleyen ilk Çerkesce (Çerkes Kapşı=Kırmızı Çerkes adlı) gazeteye her sayısında  bir yazı yazan Tobıl Tolistan isimli bir Abaza’dır.

Şimdi gelelim bu köyde yaşıyan Abaza=Tapanta=Altıkesek=Bezhag aileleri (Sülaleleri ) tanıtmaya:

Abdoko (Абдoкъва), Ançoqa (Анчокъва), Aji (Ажьи), Akbaş (Акъбаш), Bekiz (Бекьиз), Babiy (Бабий), Akejır (Акежыр), Cangetır (Джангетыр), Kap (К1ап1), Kardan (Къардан), Kidekoy (Кидакъвай), Kudanet (Къвыданет), Kul (Къвыл), Temır (Темыр), Txov (Тхвохв), Haçkız (Х1ачк1ьыз), Şavtuk (Шавтыкъв), Kık (К1ык1), Keşav (Кьашвау), Gumjaça (Гвымжвач1ва), Kur (К1выр), Sago (Сагва=Цагва), Meremşaw (Меремшвау), Şarmat (Шармат), Abıt (Абыт), Li (Ли),  Koça (Квача), Kalmıx (Къальмыx), Qban (Къвбан).

KLIÇKIT (PSAWÇEDAHE) KÖYÜNDEN YETİŞEN MEŞHURLAR KALMIK YURA

Kalmık Yura, Karaçay-Çerkesk Cumhuriyeti’ndeki Adigelerden çıkmış değerli bir insandı. Küçük bir köy olan Abazekt’de doğan genç Yura, Saratov’daki Hukuk Enstitüsü’nü bitirdikten sonra insan hakları kürsüsünde başkanlık yapmış ve 1989 yılında da politikaya atılmıştır.

Habez bölgesi mahkemesinde işe başlayan Kalmık, SSCB’nin Yüksek Sovyeti'nde milletvekillik, Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı ve Güvenlik Konseyi üyeliği gibi önemli görevlerde bulunmuştur.

‘Düşünce ve konuşmaları ile dikkati çekmiş ve kanun yapıcı komisyonun başkan yardımcısı olmuştur’ diyerek başladı anma toplantısındaki konuşmasına Yura’nın eşi Oktrabyina.

Bizde, başkalarının yanında övünmek hoş karşılanmaz ancak şunu söylemeliyim, yeni kanunların yapımında ve var olan kanunların yeniden düzenlenmesi konularında büyük yeteneği vardı ve bu konularda çok uğraş vermiştir. Kendisinin süregelen bir hastalığı olmasına ve kan değerlerinin sürekli artmasına karşın bilimselliğe ve çalışmaya çok önem verirdi, kendiside çok çalışırdı, fikirlerine çok değer verilirdi ve her zaman aranırdı.

Yura, Adalet Bakanı olduktan sonra, devlet anayasasının demokratik bir temele oturması için çok çalışmıştır. Hal, tavır ve fikirleri ile Rusya Federasyonu'nun devlet adamları arasında sivrilmeyi başarmıştır. Bütün bu çalışmalarından zaman ayırarak, mensubu olduğu Adige ulusunun sorunlarına da ilgi göstermiştir. 1991 senesinde Dünya Çerkes Birliği başkanlığı ve sonrasında da Kabardey Konseyi başkanlıklarında bulundu. Bilim adamı Yura, politikacı Yura, devlet adamı Yura gibi bir çok özelliği vardı.

Kakmık Yura yaşasaydı bu gün 75 yaşında olacaktı. Değerli Adige insanı Kalmık Yura’nın anısına düzenlenen anma toplantısına, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti’nin temsilcileri de katıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Gelyahov Abdullah, Cumhurbaşkanı Danışmanı Kumuk Boris, Parlamento Komisyonu Başkanı Apşe Zavur, Dünya Çerkes Birliği Başkanı Dzemıh Kaspolet, Adige Psale gazetesi genel yayın yönetmeni Hafıtze Muhammed törene katılanlar arasındaydı.  Konuklar Yura'nın mezarına çiçek bıraktıktan sonra, öğleden sonra Çerkessk şehri drama tiyatrosunda toplandılar. Toplantıya Kalmık’ın mesai arkadaşları, dostları, yakınları ve Rusya'nın çeşitli bölgelerinden gelenler katıldı.

Topluluğa hitaben Dzemıh Kaspolet şöyle bir konuşma yaptı: ‘Kalmık Yura’yı hatırlayarak bu toplantıyı düzenleyen Cumhurbaşkanı Ebzeyev Boris’e teşekkür ediyorum. Yura, milletin yetiştirdiği devlet adamları arasında en önde gelenlerindendir. Kendisi halkı için çok değerli çalışmalarda bulunmuştur ve onun yaptığı çalışmaları bu gün herkes çok iyi bilmektedir. O, 1991 yılında Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde olan politik karışıklıklar sırasında devlet ve halkı barıştıran ve uyuşturan kişiydi. Abhaz savaşı sırasında Dünya Çerkes Birliği başkanıydı ve dünyadaki bütün Adigeleri onların yardımına çağırdı. Ayrıca başkanlığı sırasında yaptığı özverili çalışmalar, Adige ulusunun uyanışının başlangıcı olmuştur. Düşünce ve fikirleri bu günde bizim için yol gösterici olmaktadır ve Dünya Çerkes birliği onun fikirlerinden faydalanmaktadır.  Konuşmalar bittikten sonra, anısına düzenlenen konser başladı, onun sevdiği şarkılar söylendi oyunlar sergilendi.

KALMIK YURA: ADİGELERİN KIVANÇ DUYDUĞU ÖRNEK BİR İNSAN Derbe Timur
Adige Mak, 26 Mayıs 2009
Çeviri: HAPI Cevdet Yıldız

Yiğitler ölmezler. Yiğidin yeryüzündeki yaşamı sona erse de anısı belleklerde, örnek olarak da her güzel şeyde yaşamayı sürdürür. Yiğitler ve akıllı/dahi kişiler, her zaman öyle çok sayıda dünyaya gelmezler dendiği gibi, varlığı ile onur duyduğumuz örnek kişi  Hamzat oğlu Kalmık Yura, eğer yaşamış olsaydı, bugün 75 yaşında olacaktı.  
 
Kalmık’ı anma amaçlı bir akşam toplantısı, 22 Mayıs günü Şerceskale/Çerkessk kentinde yapıldı. Adigey’den toplantıya giden heyetin  içinde AC Devlet Konseyi-Xase Başkan yardımcısı Sapıy Vyaçeslav, ünlü şair ve yazar İshak Meşbaş, milletvekili ve yazar  Ruslan Peneşu,  AC Ulusal İşler, Dış Ülkelerde Yaşayan Soydaşlarla İlişkiler ve Haber Alma Komitesi Başkanı Haçemıko Vyaçeslav ve bu dizelerin yazarı  bulunuyordu.  
 
Kalmık Yura, Karaçay-Çerkesya Cumhuriyeti’nin Habez rayonunda hukuk stajı yaptı,  halk yargıcı, ardından Saratov kentindeki Hukuk Enstitüsü’nün başöğretmeni oldu, sırasıyla doçent ve profesör, ardından aynı enstitünün Yurttaş Hakları Kürsüsü Başkanı oldu. 1989’da Sovyetler Birliği milletvekili seçildi, SSCB Yüksek Sovyeti Yasama İşleri Komitesi Başkanı, Rusya Federasyonu Adalet Bakanı, Rusya Güvenlik Konseyi üyesi oldu. 1993 yılından beri RF Devlet Duması (Ulusal Meclis) milletvekili idi. RF Yurttaşlar Yasası, referandum ve diğer birçok yasayı kaleme alanlar arasında bulundu.   
 
İçinden çıktığı ulusunu yadsımayan, resmi görevleri yanında Adigelerin sorunlarıyla da ilgilenen, Dünya Çerkes Birliği Başkanı da olan biriydi Kalmık Yura.   1992’deki büyük iç kargaşalık nedeniyle, Kabardey-Balkar Cumhuriyeti topraklarına Rusya askerlerinin gönderilmesi kararı alındığında, Kalmık Yura, özel bir ricada bulunarak, çözüm için bir gün, akşam saat 19.00’a değin kendisine süre tanınmasını istedi.   Vakit dolmadan barışçı bir çözüm yolunu buldu, kan dökülmesini önledi.   Konuşmasıyla kitleleri yatıştırdı ve karşıt taraflar dağıldılar. Eğer barış sağlanmamış olsaydı, ne olurdu, bunu düşünmek bile korkunç olurdu.

Rusya Güvenlik Konseyi Çeçenya’ya müdahale kararı aldığında, aykırı oy kullanan tek üye Kalmık Yura idi ve kınama amacıyla Konsey üyeliğinden istifa etti, Adalet Bakanlığı’ndan da ayrıldı. Abhazya Gürcü birliklerinin istilasına uğradığında, kardeş halkları düşmana karşı koymaya hazırlayanların arasında Kalmık Yura da vardı, Abhazya’nın savaşı kazanmasında, onun da önemli bir payı vardır.  
 
Kalmık Yura’nın yiğitliği ve bilge kişiliği, uzak görüşü, sırf Adigeler arasında değil, onun bütün bir RF düzeyinde bir kişi olduğu, akşam toplantısındaki konuşmasında  Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Devlet Başkanı Boris Ebzeyev tarafından da defalarca vurgulandı. Yura’nın eşi Kalmık Oktyabrina ve Rusya’nın değişik yörelerinden gelen temsil heyetleri başkanları da toplantıda birer konuşma yaptılar, bu Adige yiğidinin, adam gibi adam olan bu evladımızın adını saygıyla andılar.  
 
Dünyadan ayrılmış olsan da, insanların kalplerinde yer etmişsen, uğrunda emek harcadığın, zorluklara katlandığın halkın da seni unutmuyorsa ve bıraktığın anıya/mirasa saygı duyuyorsa, bunun değeri hiçbir teraziyle ölçülebilir mi? Tanrı, Kalmık Yura gibi çok sayıda Adige yiğidine kavuşmayı halkımıza nasip etsin!

Bu biyografide Kamlık Yura’nın köyü Abaza kıt olarak gösterilmiş ise de gerçek köyü Klıç kıt (Pswçedahe) Köyüdür. Mezarı bu köydedir. İki kez  Dünya Abaza-Abhaz Birliği ile mezarını ziyaret ettik.  Kalmık Yura Kaberdeyce bilirdi ama ana dili Abazaca yı az konuşur ve anlardı. Biyografide yazılı olanları da sayın okuyucular siz değerlendirin.

AKBAŞ BORİS

Boris Akbaş, 1932'de Karaçay-Çerkesk Cumhuriyeti'nde Psewucedakhe köyünde dünyaya geldi. Yüksek öğrenimini 1954'te Rustov'daki Azova Çernamorski Tarım Enstitüsü'de tamamladı. 1966'da Karaçay Çerkes Başbakan Yardımcısı olarak başladığı görevi 8 yıl sürdürdü. 1974'te yüksek lisans tezini verdi, 1993'te de ekonomi doktoru unvanını aldı. Ekonomi alanında yaklaşık 50 makale ve kitabı yayınlandı. Moskova yakınlarındaki Luberti kentinde Sanayi Akademisi'nde ve Teknoloji Enstitüsü'nde öğretim üyeliği yaptı. 1997'de Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde yapılan seçimlerin ardından milletvekili olarak parlamentoya girdi.

Moskova ve Karaçay-Çerkes'te Adıge Khase başkanlığı görevlerinde bulunmuş olan Akbaş, Rusya Federasyonu Adalet Eski Bakanı Kalmuk Yura'nın vefatı üzerine 1997'de Dünya Çerkes Birliği Başkanlığı'na getirildi. Bu görevi 2001 yılına kadar sürdü. 6 Temmuz 2007 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonrası vefat eden Akbaş 2 oğul ve üç torun sahibiydi. 

NOT: Akbaş Boris’in mezarı da aynı köydedir tarafımızdan ziyaret edilmiş ve dua okunmuştur.

BEKİZ LEYLA

Abaza yazarı Bekiz Leyla, 1929 yılında Kuzey Kafkasya'da, Karaçay-Çerkes Özerk Bölgesinde bulunan Psevuç'e Dakhe adlı Abaza köyünde doğdu. Babasının adı Bekiz Abubekir'dir.  1950 yılında, yörenin ulusal okullarında orta eğitimini tamamladıktan sonra Leningrad Üniversitesi'ne giderek Filoloji Fakültesi'nden mezun oldu.

1957 yılında Kafkasya'ya dönerek Karaçay-Çerkes Bilimler Araştırma Enstitüsü'nde dil ve edebiyat tarihi üzerinde çalışmaya başladı. Çerkes edebiyatının bu bölgedeki kurucuları arasında bulunan Abıko Halid, Dışek Muhammed, Ghoşeko Husin, Vohute Abdullah ve eserleriyle ilgili monografiler hazırladı. Yöresel Çerkes edebiyatıyla ilgili olan "Sovyet Devrindeki Çerkes (Karaçay-Çerkes Yöresi) Edebiyatı" adlı incelemesini yayımladı.  Çeşitli dergi ve gazetelerde de Adige ve Abaza edebiyatlarının gelişmesi ve sorunları ile ilgili birçok makaleleri ve eleştiri yazıları yayınlandı.

1961 yılından beri S.S.C.B. Yazarlar Birliği'nin üyesi olan , Kuzey Kafkasya edebiyatının ilk kadın eleştirmenlerinden birisi sayılmaktadır.

Kılıç Kıt’ın bir de eskiye dayanan (göçten önce) talihsizliği vardır.Göçten yıllar önce Kılıç Kıt’ın beyi ölür ve mirasçı olarak iki erkek çocuğunu bırakır.İki kardeş arasında  köyün sahipliği konusunda çekişme doğar ve kardeşlerden biri taraf ve etrafı ve kendisini sevenlerle birlikte Kabardeye göç eder ve orada KILIÇBİ HABLE  (Kılıç köyü ) diye bir köy kurar . Ancak, talihsizlik yine devam eder 1858-59 yıllarında hem Karaçay Çerkesk Özerk Bölgesindeki Kılıç köyü Türkiye ye göç eder…Karaçay Çerkesk Özerk Bölgesinden göç edenler şimdi tarihini yazdığımız Tokat-Zile İlçesi KAZIKLI  köyünü , Kaberdeyleşmiş ancak sülale  adlarını  ve Abaza olduklarını unutmayan ve gerçekten Abaza olduklarını ifade eden Kılıçlar ise, Kayseri Pınarbaşı Kılıçbi Hableyi kurarlar. Bir daha belirteyim ki; Kılıç Ailesi  Abaza Beylerindendir.  (Prens=Kinez) dir. Damgaları vardır, kendi adlarıyla söylenen köyleri vardır…

KAYSERİ PINARBAŞI KILIÇBİ HABLE (KILIÇMEHMET KÖYÜ)

Karababoğaz (Klıçbi Hable) Kayseri, Pınarbaşı ilçesine bağlı bir köydür. Eski adı Çerkez Karaboğaz’dır. Çerkezce adı ise, Klıçbi Hable=Kılıç’ların köyü.

Kayseri iline 107 km, Pınarbaşı ilçesine ise 7 kilometre uzaklıktadır. Karababoğaz köyü 1858-59 yıllarında Kafkasya’dan göç eden bir Abaza(Aşuva) köyüdür. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu köy halkı daha önceden Kabardey bölgesine yerleşmiş Abaza Kılıç ailesine mensup bir köydür.

Köy halkının geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Köyde yaşılanlarda Abazaca bilen yoktur. Ama Abaza olduklarını unutan da yoktur. Örf ve adetlerini göçten bu yana  kaybetmemek için büyük bir çaba içersin delerdir. Bu köyde mevcut olan aile (sülale) adlarını belirtiyorum.

Klıç=Klıçbi (Кълыч=Кълычби), Dumanış (Думаныш), Berdoka (Бердокъва), Moqul (Мокъвыль), Garbek (Гарбекь), Haqul (Х1акъвыль), Zağal (Заг1аль),  İdarey (Идагей), Kumen (Къвымен), Batırdog (Батырдагв), Pxontarıça (Пхвантарыч1ва), Veroqa (Верокъва), Drux (Друх), Şirips (Щирирс), Adaje (Адажьа), Koçxan (Къвачхан), Moğa (Могъа).