|
|
................... |
|
................... |
ADİGELERDE
İSİM VERME |
Adige Psalhe
Eylül
2006
Çeviri : BABUG Ergün
Yıldız |
|
|
................... |
|
................... |
Yeni doğan bir bebek için
yakın çevresinin ve akrabaların tümünün iyi dileklerde
bulunmaları (huahue) Adige töresindendir.
Daha sonra bebeğin ismi sorulur öğrenilir.
Eğer henüz isim verilmemişse ailenin veya cemiyetin en yaşlısı
arar araştırır kendince en güzel ismi çocuğa verir.
Fakat her ne kadar kendilerince en güzel olarak görülse de bebeğe
yakışan, gelecekte onu tam olarak ifade edecek isimlerin
bulunabildiği durumlar çok azdır. .
Adige isimlerinin başlangıcı konusunda 15.yüzyılda Kafkasya'da
bulunmuş olan İtalyan gezgin Georgio İnteriano bir yazısında şöyle
söyler: "Çerkesler yeni bir bebek doğduğunda doğum ve isim
konulması arasında geçen zaman içinde ilk gelen yabancının ismini
verirler".
İsmi alınan kişinin Grek, Latin, Arap veya başka milletten olması
hiç önemli değildir. Fakat mutlaka bu ismin sonuna oğlu anlamında
(K|ue) eki konulurdu. Mesela verilen isim; Petro ise Petrıkue,
Pavlo ise Pavlıkue". Bu şekilde isim verilmesinin nedeni
anlaşılabilmektedir. Fakat yinede bu durumu pek hoş karşıladığımı
da söyleyemeyeceğim.
Bu yöntem bizim kendi Adige isimlerimizin sonuna eklenerek
kullanılıyor olsa yine bir nebze anlaşılır ve güzel olmaktadır.
İnalıkue, Bezrıkue, Şerelokue, Ağnokue, Anfokue...
Bunlar güzel ve benim de sevdiğim isimlerdir. Fakat bir yabancının
ismini çocuğa vermekten yana olduğumu pek söyleyemeyeceğim. Zaten
zamanla bu gelenek terk edildi.
Eski zamanda Adigeler her tarafta tanınır her halkın arasında
itibar görürlerdi.
Kendileri misafirperver oldukları kadar, gittikleri yerlerde de
itibar görürlerdi.
Sanırım ilişkilerini, dostluklarını pekiştirmek gibi bir maksat
vardı bu davranışın altında.
Eski Adige isimleri hakkında Adige dilinde de yazılmış kitaplar ve
bu bahsin geçtiği pek çok değinmeler vardır.
Fakat bütün bunların İçerisinde KOKO Cemalettin'in üç ciltlik bir
kitabı en detaylı bilgi içereni olup; Adigece isimler, aile
isimleri, köy isimleri, bölge isimlerini tek tek ele alarak
kökenleri ve tarihçeleri ile anlatmaktadır.
Ayrıca bu konu ile ilgili Moskova'da basılmış bir küçük kitap daha
mevcuttur. Fakat şu an kitapevlerinde bulunabilmesi mümkün
değildir.
Bence bu türden bilgiler içeren her eser yeniden basılmalı ve her
Adige ailesinin evinde bulunmalıdır.
İsim verilmesi konusunda bir başka yöntemden ise söylencelerimizde
bahsedilir.
Aşe yikue Aşemez, Hımıs yikue Baterez, Kıanj yikue Şauey, Hıatxım
yikue veya Mole yikue, Dehuı yikue Jıle yikue vb...
Bu biçim ise büyükbabanın veya babanın isminden esinlenerek
adlandırmadır.
Adigelerde dikkat çeken bir başka konu ise her ismi herkesin
telaffuz edememesidir.
Mesela evin gelini aileden kimseye ismi ile hitap edemezdi.
Ailenin en yaşlısından en küçüğüne kadar hepsine ayrı ayrı isimler
verir onları o isim ile çağırırdı.
Anne baba çocuklarını isimleri ile hitap etmezler. Kadın eşine
ismi ile hitap etmez.
Bütün bunlar eski Adige töresinde çok önemsenen şeyler olmakla
birlikte bu gün içerisinde bulunduğum cemiyete baktığımda pek çok
kimsenin isminin yabancı isimler olduğunu ve Adige ismi alanların
parmakla sayılacak kadar az olduğunu üzülerek görüyorum.
Oysa isimlerimiz geleneklerimizin, dolayısıyla tarihimizin bir
parçasıdır.
Şu anda ciddiyetle iş edinip bu durumu düzeltmeğe kalkışsanız
ancak yüz yıl sonra amaca ulaşırsınız.
Bu konu bizim umursamazlık gösterebileceğimiz kadar basit bir
mesele değildir. |
|
|
|
|
|
|
|