|
|
................... |
|
................... |
YAKARIŞ, YANİ DUA |
KUŞHA Faruk Özden |
|
|
................... |
|
................... |
Çerkeslerde arkaik dönemden
beri şekli değişimlere uğradıysa da, içerik olarak pek
değişmeyen eyleme huahue ismi verilmiştir.
Bundan amaç; doğumdan, ürün hasadına, koç katımından ekinlerin
ekilmesine, düğünden ölüme kadar gelecek ile ilgili
belirsizlikler için Tha'dan iyilikler, olumluluklar ya da
bereket yani bol ürün dilemek.
Sıralayacak olursak:
1) Doğan çocuğun geleceğinin nasıl olacağını kimse bilemez. Ancak
çocuğun iyi bir geleceğinin olması için Tha'ya yalvarmak yani
huahue yapmak.
2) Aynı belirsizlikler tarlaya ekilen ekin için olduğu gibi,
koyunların koç katımında da vardır. Bereketli ürün için Tha'ya
yalvarmak.
3) Tha'ya yakarmayı daha güçlü kılmak için ürünlerden veya
pişirilmiş yemeklerden Tha'ya pay ayırmak. Yakarma ile birlikte
yemekte sunmak.
Yakarma ile birlikte yemek sunma eylemi: Thal’eu (Tha'ya
yalvarmak).
İyi sonuçlanan bir iş için yapılan yemekli şükran
toplantılarına da Thal’eu denir.
Erkek evladın askerden gelmesi, çocuğun okulu bitirmesi,
hastalıktan kurtulmak gibi.
Huahue gelecek için genel olarak iyi temennilerde bulunmak
olarak özetlenebilir.
Thal’eu somut konulardaki Tha'ya yakarıştır.
Çocukluğumuz Uzunyayla'sında yağmur için yapılan Wueşx Thal’eu
(yağmur için Tha'ya yakarış).
Komşu köylülerinde daveti ve katılması ile öğle namazından sonra
erkekler gurup olarak önce mezarlıkları ziyaret edilirdi. Ondan
sonra araziye çıkılır, tarla kıyılarına kadar yine ilahilerle
gidilirdi. Aralarda durularak ve topluca yağmur için dua edilirdi.
Ağırlıklı olarak Arapça, biraz Türkçe, bazen de Adiğebze katılarak
dualar edilirdi. Biz çocuklara koro halinde, Yalah Wueşx keğaşx (Ya
Allah yağmur yağdır) diye
bağırmamız söylenirdi.
İmece olarak yemekler hazırlanır ve birlikte yenirdi. Koyunu çok
olanlar 1-2'şer koyun verirlerdi. Thal’eun yapılacağı gün
arifesinde yetecek kadar ekmekler pişirilir, hoşaflar
kaynatılırdı. Eğer kesilecek koyunlar önceden hazırlanmadıysa
kesilecek koyunlar ayrılır ve kesilir, haşlanmak için hazırlanan
kazanlara atılırdı.
Komşulardan toplanan tabak, tas, kaşık ve sinilerle herkese yemek
verilirdi. Yemekten önce Yefendi (imam) bütün topluma dua
ettirirdi. Arapça kelimelere daha ağırlık verilen Huahue idi
aslında yapılan.
Wueşx Thal’eu de beklide eskilerden gelen at kafatasını suya
koyma, daha sonra üzerine Arapça dualar yazılarak suya konmaya
başlandı.
Ancak çocukluğumun Thal’eu uygulamaları daha samimi idi gibi
geliyor bana. Gösterişten uzak, tüm insanlarımızın daha içten
havaya açılan elleri ve Yaradan'a yalvarmaları.
Sonraki yıllar Thal’eun yerini mevlitler aldı. Hoparlörle okunan
mevlitler, önceden hazırlanan kumanyalar veya kaldır at tabaklarla
yapılan kıymalı pide servisleri.
Kısıtlı imkanlarla bir köy halkının organize ettiği ve
masraflarını karşıladığı Thal’eu, insanlarımız için toplumsal bir
olay olarak nitelenebilirdi. O günlerde bir köyün ekonomik olarak
zorlandığı 200-300 kişilik yemek vermek, artık orta karar bir aile
tarafından da karşılana bilecek durumdadır. Ancak günümüzde
samimiyetin değil gösterişin öne çıktığı bir yaşama doğru
evrildiğimiz inancındayım. |
|
|
|
|
|
|
|