|
|
................... |
|
................... |
ADİGELERDE
KADIN-ERKEK, BÜYÜK-KÜÇÜK İLİŞKİLERİ |
Rahmi Tuna
Adige
Xabze (Adige Etiği ve Etiketi kitabından) |
|
|
................... |
|
................... |
Xabze kuralları uygulamada,
kadın-erkek ayrımı yapmamıştır. Her ikisi de insan olma
sıfatlarıyla xabze kurallarının uygulanmasından eşit olarak
sorumlu tutulmuştur.
Bununla ilgili çeşitli bilgiler verilmiştir; ancak yaratılışın
ve biyolojinin getirdiği başkalıklardan kaynaklanan bir ayrımı
da inkar etmenin olanağı yoktur.
Dolayısıyla xabze kurallarının işleyişinde,kadın erkek
ilişkilerinin somutlaşması ve uygulamanın bu farklı yapıyı da
gösterecek biçimde gerçekleştirilmesi bir zorunluluktur.
Konu başlı başına bir kitap olacak kadar geniştir, biz onu genel
davranışları belirlemek üzere, mümkün olduğu kadar örnekler
vererek sınırlandırmaya çalışacağız.
a) İş Bölümü: Daha avcılık döneminden beri belirginleşmiş
bir iş bölümü söz konusudur.
Şöyle ki erkekler, ailenin ihtiyaçlarının karşılanmasında avlanma,
toplama, çift sürme gibi dışarıdaki işlerini yaparlar. Ayrıca eve
yönelik kadın gücünün yetmeyeceği ağır işleri gerçekleştirirler;
evin yapımı, duvarın örülmesi, çatının kaplanması, hayvanların
bakımı ve hayvan barınaklarının temizlenmesi gibi.
Buna karşılık kadınlar dış işleriyle zorunlu olmadıkça
uğraşmazlar, evin iç işleri ve mutfak işleriyle ilgilenirler.
Ayrıca evin güzelleştirilmesi, iç ve dış dekorasyon, giysilerin
seçimi ve yapılması, üretilen ürünlerin saklanış
biçimleri gibi iç hizmetler, kadınlar tarafından gerçekleştirilir.
b) Kadının Barış Simgesi Olması: Daha önce de bahsettiğimiz
gibi, yine çok eski dönemlere dayanan ve yakın zamana kadar
uygulanması da süren bir xabze kuralı vardır: O da kadının barışa
simge olması, “Tsıxubzım pşerex xuşane" biçim'inde kurallaşan
uygulama.
Bunun anlamı şudur: Ölümcül derecede kavgaya girişen iki ya da
daha çok erkeğin arasına kadının girmesi ya da çözümsüz hale gelen
bir davanın sonuçlanamamasında kadının devreye girmesi durumunda,
xabze kuralları gereğince o erkeklerin kavgayı bırakması,davayı
barışla sonuçlandırması gibi bir yükümlülükleri vardır.
Ancak burada bir noktaya da değinmek gerekir. Yine toplumca
seçilmiş Thamadelerden oluşan Wunafe heyeti, kadının devreye
girmesiyle sağlanan oluşumu karara bağlayarak uygulama alanına
koymak durumundalar, bunu da böylece belirtmek gerekir.
c) Saygıda Ön Planda Tutulması: Erkeklerin ata biniş
şeklinden başlayarak birbirlerine karşı uyguladıkları birçok
kurallar, kadınlara karşı uygulanmaz. Bunun da nedeni, xabze
kurallarına göre kadının düşman durumunda olmaması ve barışın
simgesi olmasıdır.
Örnekler:
• Kadın geçerken oturmakta olan erkeklerin tümünün ayağa
kalkması beklenir, buna karşılık kadının da gelmekte olan erkeğin
yolunu keserek yürüyüşünü sürdürmemesi gerekir.
• Grup olarak misafirliğe gidildiğinde, erkekler komşu evlere
dağıtılabilir; ancak kadınlar misafir gidilen evden ayrılamazlar.
• Erkekler kadınların karşısında hakaret edici, küçük düşürücü ya
da insanı üzecek yanlış sözleri söylemezler, yanlış davranışları
yapamazlar; oturuşlarına dikkat ederler, söz hakkını önce kadına
verirler.
Buna karşılık kadınlar da erkeklerin yanında, hiçbir zaman kuralın
öngörmediği biçimde oturamaz, başka türlü davranamaz, sözler
söyleyemez, hatta yaş itibariyle daha olgunlar varsa, onların
yanında sigara da içemez. Kısaca burada tam anlamıyla
karşılıklılık esasına dayalı sevgi ve saygı kuralları vardır, bu
kurallara aykırı davranılamaz.
• Bir erkek bir kadını atının terkisine alarak bir yerden bir yere
götüremez, mutlaka ön tarafa oturtması gerekir. Ayrıca yolculukta
geçiş hali söz konusu olduğunda, kadın yolcuya sağ tarafını
vererek geçme durumundadır. Durum gerektirirse erkek atından
inerek geçişi sağlar. Tabi bu kurallar klasik dönemlere ait olup
at ve at arabasıyla yapılan yolculuklarda uygulamalardı.
• Bir konuta girerken (bu ev veya lokanta olabilir), kadının
erkekten önce girmesi gerekir; ancak çıkarken erkek önceden çıkar,
bunun da nedeni tehlikeye karşı koruma ve korunma kuralına göre
hareket etmektir.
• Belirli bir yerde toplanılmışsa (bu kapalı ev ya da düğün yeri
olabilir),kadınların odanın yapışına göre üst tarafa oturması
gerekmektedir. Açık alanda toplanılmışsa, daha önce belirlediğimiz
tarzda, yine kadınların üst tarafta ve korunan tarafta olması
gerekirdi, halen de bu kural rahatlıkla uygulanabilmektedir.
• Evli olsun ya da olmasın, erkek kendi yakınları (annesi,
karısı,kızı) dahil, kadına karşı şiddet kullanamaz, hakaret
edemez, onu toplumda küçültecek davranışlarda bulunamaz. Ona daima
önceliği verir.
Buna karşılık kadın da erkeğe karşı dedikodu yapmamaya,söz getirip
götürmemeye, konuşmasına ve giyinmesine, oturmasına ve kalkmasına
yönelik zorunluluğunun bir xabze kuralı olduğunu bilerek hareket
edecektir.
• Kadın erkeklerin içinde ya da erkeğe karşı, acısını belirtmek
üzere dikkat çekecek bir şekilde ağlayamaz, kahkaha atarak
gülemez, sokakta yürüyüş, giyiniş, davranış tarzına dikkat ederek,
hareket etmeye zorunludur.
• Genç kızlarla delikanlılar arasında yapılan sohbet
toplantılarında, düğün eğlencelerinde, kaşenlik ilişkilerinde,
xabze kurallarına uyulması ve hareketlerin xabze kurallarının
öngördüğü biçimde yapılması zorunludur.
Bunlar arasında oturuş biçimleri, söz alma ve konuşma durumları,
kimler nasıl konuşacak ve konuşmaları yönetecek thamadenin seçimi
ve thamadenin görev ve sorumlulukları gibi konuların tamamı, kural
olarak xabze kurallarınca biçimlendirilmiştir.
Erkekler Arası İlişkiler
Xabze toplumunda erkeklerin iş hayatında, savaş halinde, yolculuk
halinde ve bütün birlikteliklerinde nasıl hareket edecekleri yine
xabze kurallarına göre biçimlendirilmiş ve uygulanarak
gelinmiştir.
• Her şeyden önce hangi nedenle olursa olsun, bir araya gelen iki
ya da daha çok kişiden oluşan erkek grubunda bir tanesi mutlaka
thamadedir. Bu thamade ya seçilir yahut doğal olarak bellidir.
Örneğin, yaş faktörü belirleyici bir unsur olur.
• Davranışların tamamı bu thamade ile birlikte verilecek kararlara
göre yapılır. Tabi bu kararlar da xabze kurallarına göre alınmak
zorundadır.
• Erkekler arasındaki ilişkilerde açık sözlülük ve güven ilkesi ön
planda olmalıdır.
• Zayıflıktan yararlanmama, thamadenin dışında büyüklük
yapmama,kibirli davranmama, küçük görmeme, onur kırmama gibi
ilkeler davranışın temel ilkeleridir.
• Erkekler arası ilişkilerde xabze kurallarına göre dedikodu
yoktur. Hele huzurda olmayan bir kişinin aleyhinde konuşma
yapmaya, tavır ve davranış belirtmeye, xabze kuralları gereğince
olanak yoktur. Erkekler yalnız kendi kendileriyle değil, bütün
ilişkilerinde dürüst ve açık yürekli olmalıdır.
• Ayrıca erkek davranışlarında, yiğitliğin anlayışın ve saygının
ön planda tutulması gerekmektedir.
• Bir savaş durumunda bile, eşit olmayan düşmana karşı şiddet
kullanmak ve onu küçültecek davranışlarda bulunmak, xabze
kurallarına aykırı sayılmıştır.
• Erkekler davranışlarında yaşı ne olursa olsun,söz dinlemek ve
verilen kararlara uygun hareket etmek zorundalar.
Kısaca xabze toplumunda bu günün anlatımıyla "Anarşi"ye kaçan
davranışlara yer yoktur. Bunun yerine kurallı, saygılı ve güvenli
bir davranış sistemi belirlenmiştir. Erkekler de birbirleriyle
olan ilişkilerinde bu kurallara uygun hareket etmek durumunda
kalmışlardır. Bugün de bu kurallara uygun hareket edilmesinin ne
denli güzel bir dünya yaratacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kadınlar Arası İlişkiler
Xabze kurallarının kadın-erkek ayrımı yapmadığını belirtmiştik. Bu
itibarla erkekler arası ilişkilerde ve kadın-erkek arası
ilişkilerde gözüken kurallar, kadınlar arası ilişkilerde de hemen
hemen aynıyla görülür. Buna rağmen kadınların birbirlerine olan
davranışlarında bazı ince farklılıkları görmek de mümkündür.
• Kadınlarda duygusal olarak bir annelik erki söz konusu olduğu
için, çocuk eğitiminde, genç kız eğitiminde, erkeklerden daha çok
bunlara yakın olurlar, deyim yerindeyse sırlarını paylaşırlar, bir
çeşit danışmanlık yaparlar.
• Kadınların birbirleriyle olan davranışlarında doğru olan, xabze
kurallarına uymadıkları takdirde aileler arası düşmanlıklara yol
açabilecek olaylara sebebiyet verebilecekleri için, özellikle
sözle ve davranışla yapacakları hareketlere karşılıklı olarak çok
önem vermeleridir.
• Kadınlar ailenin iç yapısıyla ilgili özel şeyleri yakından
bildikleri için, özellikle aile birliğinin korunmasında xabze
kuralları bakımından üzerlerine düşen ciddi görevleri aksatmadan
yapmalıdırlar.
• Kadınların duyarlılıkları bakımından erkeklerle farklı olması
nedeniyle toplumda daima danışman olarak hareket etme gibi bir
durumları söz konusudur.
Bu özelliği bir küçük anekdotla anlatmak istiyorum.
Eve getirilen gelinin arabadan indirilmesi konusunda anlaşmazlık
çıkınca, Hamsat Guase adıyla anılan ve tam anlamıyla bir kadın
thamadesi olan kadına danışılıyor. Hamsat Guase: "Bana bu köyde
akıllı bir kızla damat ailesine yakın bir gelin bulun. " diyor.
Nedeni sorulunca şöyle cevap veriyor: "İyi bir gelin, yeni gelinin
aileye uyumunu sağlamasına örnek olur. Akıllı bir kız gelinin
nasıl davranacağını öğrenmesine yardımcı olur."
Nitekim arabadan gelini bu iki kimse indirir.
Diğer bir atasözümüz de şöyle demektedir: "Aileyi bozan da
yücelten de kadındır."
Bu tip şeyleri çoğaltmayı gerek görmüyorum; çünkü kadınların
toplumsal yaşamdaki yerleri, yadsınamayacak biçimde hep yüksek
olmuştur. Bizim efsanelerimizde bir Seteney Guase, bir Gundapsıdza,
bir Hamsat Guase
kişilikleri daima örnek olarak var olmuştur, olmaya devam
edecektir.
Büyüklerle Küçükler Arası İlişkiler
Büyüklerle küçükler arasındaki ilişkilerle ilgili, her toplumda
kurallaşmış birçok ilkeler vardır. Bu bakımdan konuyu uzatmak
istemiyorum. Küçüğün bir thamadenin, bir Nahijın ya da bir makam
olarak büyüğün karşısında
önemli görevleri vardır.
• Genç büyüğünün elini tuttuğu zaman, büyüğü sormadan kendisi
büyüğüne "nasılsın" diye soramaz, ilk hareketi büyükten bekler.
• Oturma sırasına göre büyüğün baş tarafına geçip oturamaz.
• Büyük veya thamade kendisine söz vermedikçe, bir konuda
ayrıntıya dalarak konuşma yapamaz.
• Büyük içeri, oturma yerine geldiği zaman, oturan herkes ayağa
kalkar.
• Genç, ağır misafir ve thamadelerin oturduğu sofraya genel olarak
oturmaz, onlara ayakta hizmet eder.
• Genç ister aile büyükleri olsun ister başkası, onların onur ve
kimliklerine zarar verecek, küçük düşürecek ve aleyhlerinde söz
söyleyemez, dedikodu yapamaz.
• Genç büyüğün ya da thamadenin kendisine verdiği görevi yapmazlık
edemez. Ayrıca büyüğü dinlemezlik de edemez.
•Yolculuk sırasında genel olarak karar alma, ödemelerin yapılması
gibi işler, büyüklere ve thamadelere ait olup geri kalan
hizmetleri yolculuk boyunca yapmak gençlere ait olur.
•Genç ya da gençler, büyüklerin durduğu, oturduğu toplantı ve
eğlencelerde, aşın davranışlarda bulunamaz; bağırıp çağıramaz hele
kendisini bilmeyecek şekilde alkol alarak büyüklerin yanına gidip
duramaz ve oturamaz.
Bunun gibi birçok kuralı gençler için ilkeselleştiren bir xabze
sistemi söz konusudur.
• Büyüklere karşı gençlerin hareket tarzını xabze normları nasıl
ilkeselleştirmişse, gençlerin hak ve hukukunu da ciddi şekilde
kurallaştırmıştır. Buna göre;
• Topluca hareket edilen yerlerde başta söz hakkı olmak üzere,
sahip oldukları kişisel ve gençlik haklarına saygı gösterilir.
• Gençlerin kişiliklerinin gelişmesi için, toplum içerisindeki
hareket ve davranışlarının olumlu olarak eğitilmesi bakımından
büyüklerin deneyim ve bilgilerini gençlere aktarma gibi zorunlu
bir görevleri vardır.
• Bu amaçla büyükler, gençlerin hak sahibi olduklarını kabul
ederek, onların önemini ve verilen değeri davranışlarıyla
göstermek durumunda olmalıdır.
• Gençlerin herhangi bir yanlış yapmaları durumunda, azarlayarak
veya sert davranarak değil, eğitici ve öğretici biçimde
yaklaşarak, yanlışın düzeltilmesi yoluna gidilmelidir.
• Gençlerin kişisel haklarına gösterilen saygının yanında onlara,
yapabilecekleri işlerle ilgili ciddi sorumluluklar da
verilmelidir.
Örneğin; bir genç thamade olabilir, sofra yöneticisi, toplum
yöneticisi olabilir. Kendisinden büyük yaşta olanlar o ortamda
bulunsalar bile gencin görev ve yetkisine, sorumluluk almasına
engel olmazlar. Aksine takdir ederek, teşvik ederler.
Kısaca xabze normları yaşlılar ile gençler arasındaki dengeyi
saygı, sevgi, takdir ve anlayışla kurmuştur.
Her yaştaki insanın yetki, görev ve sorumluluklarını Xabze
normlarına göre düzenlemiştir.
Öncelikle büyükler, gençler için örnek olmalıdır. Bundan da
anlaşılan şudur: Xabze kurallarına uyum sağlamasıyla, toplum
içindeki davranış kurallarına dikkat etmesiyle, kendisinden küçük
olanların töresel hak ve hukukunu korumasıyla, onlara sevgiyi
öğretecek şekilde hareket etmesiyle örnek olmalıdır.
Nitekim çok atasözümüz; "Büyüğün olmadığı yerde küçüklerin
yetişemeyeceğini, gençlerin olmadığı yerde de büyüklerin
yaşayamayacağını," vurgulamaktadır.
Bunları özetleyecek olursak, büyükler ve küçükler arasındaki
ilişkilerin temeli saygıya, sevgiye; xabze kurallarına uygun
davranmaya dayanır. |
|
|
|
|
|
|
|