...................
...................
BAŞBAKAN'A AÇIK MEKTUP

21.01.2009

Ali Çurey
...................
...................

Sayın Başbakanım;

Belçika’dan birilerine gönderme yapıyorsunuz; ”Nedir bu aymazlık vurdumduymazlık” diye. Doğrusu anlayamıyoruz çağrınız kime veya kimlere? Şayet T.C yurttaşlarına söylüyorsanız, biz sizi anlıyoruz. Yok, bir başka ülke insanlarına ise, sözlerinizin onların dilleri ile olması gerekiyor. En azından evrensel bir dil kimliğinde bulunan İngilizce ile hitap etmeniz gerekirdi.

Konuşmalarınızın bir bölümünde ”Biz Gürcistan vurulduğu zamanda insani yardımı sınıra dayayan ilk ülkeyiz…” dediniz. Bu cümleyi de anlamakta zorlanıyoruz. Gürcistan’ı kim ve neden vurmuştu? Sizi birileri veya hafızanız yanıltmıyorsa; vurulan Gürcistan değil, aksine vuran Gürcistan'dı. Yani Saakaşvili yönetimi.  Vurulan taraf ise Güney Osetya Özerk bölgesi ve masum insanları idi. Sanıyorum kasıtlı değil ise bir bilgi eksikliği mevcuttur. Bugün ”insani boyutu” ile ilgilendiğiniz Filistin veya Gazze kıyı şeridi insanları ile Güney Osetya Özerk bölgesi insanları arasında insan olarak tek fark soy ve dindir. Din sizin için önem arz etmiyorsa, Güney Osetya insanlarına yapılan zulmü ve katliamı da ulusça protesto etmemiz gerekmiyor muydu? Yoksa sürekli şikayet ettiğiniz “Avrupanın çifte standardı” hastalığı size de sirayet mi etti?

Şayet dini önemsiyorsanız, dinimizin hangi emrinde “toprak bütünlüğü”nden söz etmektedir. Yoksa Allah ”seçilmiş kavim israiloğullarına” karşı adaletsizlik olmasın diye Saakaşvili'yi yanına çağırıp ”Bak Saakaşvili, Gürcistan diye bir ülke kurdum ve senide bunun başına getirdim. Sınırlarında şuralardır. Şayet bu sınırlarını birileri zorlarsa ve hatta kendi yurttaşın saydığın Abhaz ve Osetler de olsa onları öldürmen mubahtır” mı dedi? Dahası “zora düşersen hemen yanı başında bulunan ülkenin başbakanı senin imdadına yetişecektir” mi dedi?

Sayın Başbakanım;

Gürcistan’ı korurken ABD ve pek çok ülke sizi alkışladı, sizde bununla övündünüz ve hala övünüyorsunuz. Ne oldu da bu dostlarınız Filistin ve Gazze meselesinde sizi yalnız bıraktılar. Acaba size güvenleri mi kalmadı? İşte sizin şikayetleriniz burada başlıyor, değil mi sayın Başbakanım.

Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları Çerkesler (Abhaz-Adige-Oset) sizi anlıyoruz. Onun için seçimlerde sizi destekledik. Abhazya ve Güney Osetya meselesinde Tiflis'i desteklemenizi de “Haydi politika gereği” diyerek içimize sindirdik. Ancak hala haksızlıkta direniyorsunuz. Gürcistan’ı vurulan taraf,  Abhazya ve Güney Osetya'yı da vuran taraf olarak göstermeye devam ediyorsunuz.

Şimdilerde, Gazze'yi vuran taraf İsrail olduğu için ve haksız bulduğunuz için tamamen insani ve vicdani olarak mazlumdan yanasınız. Peki sayın Başbakanım, Gürcistan’ın Osetayalıları uykuda çoluk çocuk demeden vururken onların bu acılarını kimlerin duyması gerekirdi.

Sevgili Başbakanım,

Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Çerkesler sizden medet umduk. ”Başbakanımız çok adildir, vicdan sahibidir, en azından Müslüman'dır“ dedik. Başbakan olmanızda bizim de katkımız vardır. ”Unutmaz bizi “ diye içtenlikle inandık, en azından ben inandım.

Heyhat!

Sonra ne oldu; sonra sayın Putin, Çin’den apar topar döndü ve bu katliama “Dur” dedi. Soruyorum, eğer sayın Putin “Dur” dememiş olsaydı, tek Oset kalır mıydı?

Şimdilerde Filistinliler size minnet duyuyorlar değil mi?

Biz Çerkeslerde sayın Putin’e yürekten teşekkür ediyoruz. Kısaca ben minnet duyuyorum. Biz Çerkesler bugün bir elmanın iki yarısı gibi yaşıyoruz. Bir yarımız anavatan da bir diğer yarımız Türkiye Cumhuriyeti
'nde.

Sayın Başbakanım,

Sizi anlıyoruz. Dünyada politika diye bir kavram var. Elbette ki Türkiye Cumhuriyeti
'nin genel bir politikası vardır ve olmalıdır. Bunun doğal sonucu olarak da Gürcistan’ı destekliyorsunuz. Amenna, peki biz ne olacağız? Politika gereği bizim birileri tarafından öldürülmemizi siz nasıl karşılıyorsunuz?

Sayın Başbakanım;

Biz size, Kosavalılardan, Gürcülerden, Filistinlilerden, Kıbrıslılardan, Türk Cumhuriyetlerden, Kerkük'ten ve dahi pek çok ülkede yaşayan insan topluluklarından daha mı uzağız? Bu saydığım yerlere gösterdiğiniz o yüce insani duygularınızın binde birini neden bizden esirgiyorsunuz. Özel bir nedeni olabilir mi?

Sayın Başbakanım;

Yurttaşlık bağı ile içinde bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'nin insanları olarak sizden üç konuda istirhamımız var:
1) Abhazya ya ambargoyu kaldırmanızı,
2) Saakaşvili yönetiminin Osetya ya saldıran taraf olduğunu beyan etmenizi,
3) Bu iki ülkenin (Abhazya-Osetya) kendi kaderlerini kendilerinin tayin etme haklarının olduğunu.

En derin saygılarımla...

ALİ ÇUREY

...................
...................
 
...................
...................