Sevgili Dostlarım,.
Yine başınızı ağrıtmaya devam edeceğim. Zira benimde
ağrıyor. Çünkü bilgi eksikliği ve bilgi kirliliği canıma
yetti. Cehalet, bilmediği “şeyi” bilmeyen ve “yanlışı” doğru
iddiasında bulunan kimsenin rengidir. Bazı yanlışları doğru
bilmek, hepimiz için olabilir. Kötü olan, yanlışta ısrar etmektir.
Keşke “bilmiyorum” diyebilsek.
.
Şimdi Çerkeslerin ana dillerinde mevcut olan ama yanlış yer ve
manada kullanılan birkaç önemli kavram sözcükten söz etmek
istiyorum.
. 1) Уасэ : Bu sözcüğünün anlam ve
içeriğini, az çok Çerkesce bilen, kime sorsanız, alacağınız yanıt
“başlık” ya da
“fiyat-ederi” olacaktır. Gerçekten bu yanıt doğru mudur? Benim
cevabım, “yanlıştır”. En azından eksiktir. Peki, o halde doğrusu
nedir? Gelin buna birlikte yanıt arayalım. Önce “Уасэ” sözcüğünün
ameliyatını, yani etimolojik açılımını yaparsak, iki sözcüklü
birleşik bir kavram olduğunu görürüz
. Уэ(а): Ubıx
dilinde (Rahmetli Tevfik Esenç)
“Tanrı” demekmiş.
.. “Сэ” : Adige dilinde “ben”, ve
“Уэ” aynı zamanda, “gök” anlamındadır. “Уафэ”
ise “gökyüzüdür”. Kısaca
“Уэ”’nın Wubıh dilindeki anlamı ile Adige dilindeki “Уэ”’nın
anlamı “gök-yüce, sema” dır. Yani “Тхьэ”dır.
..
Sevgili dostlarım; peki, “fiyat-ederi”nin Adigece'si nedir? Yanıt
şudur; “ПщIэ”. Bu Kaberdey
Adigecesi'dir. Diğer boylarında, az vurgu farkı ile aynıdır. Мыбы
ИпщIэр Сыт? (Bunun fiyatı nedir?) Doğru olanı budur. “Уасэ” Türkçe
alışkanlığı ile evlenmelerde, erkek tarafının kız tarafına ödediği
değerler bütünüdür. Ve adı “başlıktır” (''Başlar''ı yiyen başlık).
Mete
Akyol 1967 Milliyet Gazetesi
.
Sevgili dostlarım, insanı diğer canlılardan ayıran, “insan aklı ve
insan dili” ile, elbette ki diğer insani davranışlardır. Bunun
için cinsellik, herhangi bir maddi değerle fiyatlandırılamaz.
Sadece iki insanın “kız-erkek” doğaları gereği birlikte olabilmek
için verdikleri kararlarında “уэ-рэ, сэ-рэ”nin sembolik tanımıdır,
Уасэ! Yoksa, kızın fiyatı değildir. Bu, insana hakarettir. Ne
göksel, ne görsel, ne de pozitif hukukta yeri yoktur. Onun için
“Уасэ” evlilikte bir fiyat birimi değildir. Sadece iki insanın
“kız-erkek” yuva kurmak
için verdikleri kararda, teati edilen sembolik “maddi” bir
objedir. Bu anlamda, Уасэ konusunda, pozitif hukuk ile manevi
değerlerin bir çatışması yoktur. Aksine paralellik ve aynılık söz
konusudur.
.
Sevgili dostlarım, bu kavram sözcük yani “Уасэ” için sözü bu kadar
uzatmamın nedeni şudur;
okuyucu dost ve
kardeşlerimin, konuyu bir başka yöne çekmeden ve hatta “amaaa,
ancak ve lakin!” ne yer
bırakmamaktır. Sıkıntım,
anlatım tarzımın doğru,
yani neyi anlatmak istediğimin
yalın olarak anlaşılmasıdır.
. 2) ТIасхъэi
(Kozmik): Bu kavram, sözcükte “Щэху” (kapalı) ile
karıştırılır. Щэху’ın karşıtı Нахуе‘dir. Yani, açık.
Kişi, aile, işyeri ve toplumların kendine özgü “mahremiyet” arz
eden ''tIасхъэ''ları vardır. Bunların içinde toplumu
ilgilendiren mahremiyet en ön sırayı işgal eder. İşte bunu afişe
etme hakkımız yoktur. Kişi, aile veya işyeri mahremiyetleri dar
anlamda sizi fiskeler. Amaa, toplumun güçlü ve zayıf taraflarının
ayan edilmesinin telafisi yoktur. O nedenle, bazı konuların
(toplumsal hafızada) saklı kalması o toplumları dışa karşı korur
ve kollar. Zırh vazifesi görür. Onun için bazı, söz, yazı, söylem
ve eylemler, toplumların “halde” ve ”gelecekte” yararına
olmalıdır. Yani, “gerçekleri söylemeyecek miyiz?”
önyargısı “aklın”
denkleminde yanıt bulmalıdır. Yaşadığımız “sibernetik” çağ,
aklın daha dengeli ve duyarlı çalışmasını zorlar haldedir.
.
NOTLAR: 1)
Benim bilmediklerimi veya bilemediklerimi bilen ve bilebilecek
olan Çerkes insanı dost ve kardeşlerimden bilgilerini
esirgememelerini istirham ediyorum. Çünkü benim aklım ve bilgim
benimle sınırlıdır. Oysa çok daha güzel ve çok daha doğrusunu
bilen ve bilebilecek olanlar vardır. Susmayın! Zira “bilgi,
evrenin sonsuzluğu gibi sonsuzdur” onunla buluşmak için çalışmak,
“aklın” tekâmülünü sağlar. 2) Özellikle bir
hususun altını çizmek istiyorum.
Benim uğraşım ve sahası beşeri
olan ve onun varoluş sınırları içindedir. 3)
21 Mayıs sürgün ve soykırım anmalarında; kin, nefret, şiddet ve
intikamı çağrıştıran söylem ve eylemlerden ısrarla uzak
durmalıyız. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamıyoruz. Anavatanda
yaşayan kardeşlerimizin ve hatta dönüş yapan insanlarımızın da
varlığını unutmayalım. Tarihi olayları, kendi zaman dilimleri
içinde mütalaa etmek daha gerçekçi olur diye düşünüyorum. Bu
anlamda Ankara ile Moskova'nın dostluğu bizim için hayati önem arz
etmektedir.
|