Sevgili dostlarım,
Hat-Het-Hatti;
Hitit veya
Neşi-Nesi
gibi kavramların kaynağı ve havuzu
Hz. Musa’nın
kitabı olarak kabul edilen şu bölümlerden oluşmuştur.
1) Tekvin
2) Çıkış
3) Levililer 4) Sayılar 5) Tesniye
Dostlarım, Göksel inancında, iseniz ve dinler tarihine ilgi
duyuyorsanız bu beş (5) bölümlü kitapçığı mutlaka okumalısınız.
Tevrat öncesi ve Tevrat sonrası dinsel inanç zincirinde ana
omurga budur.
Bu gerçeği
pek çok soyut gerekçelerle “ret” edebilirsiniz. ‘’O”
hakkınız saklı kalmak üzere, sadece Hz. Musa’nın kim olduğunu,
öğrenmek amacıyla okursanız, inancınızdan hiç bir şey
kaybetmezsiniz.
İkinci önemli mesele, ise şudur: Benim gibi
Hatti-Hitit
halkı veya halklarına tutkunsanız ve bir
Çerkes
insanı olarak tarihsel geçmişini arıyorsanız, bu kitabı okumak
zorundasınız. Çünkü bugün az buçuk
Çerkesce
bilen her insanın “Aaa,
bu
sözcük
Çerkesce’dir”
diyebilecektir. Şayet insan dili önemli ise ve dil, bir toplumun
tanımı için belge
sayılıyorsa, bu
sözcükler hayati öneme sahiptir.
Sevgili dostlarım, dil birliği, soy birliği demek değildir. Aynı
dili konuşan ve bu dil birliğinde hamule olmuş pek çok toplum
vardır. Bu durum, ırki değildir. Ancak birlikte yaşayabilmenin
akli sonucudur. Tüm mesele, farklı
dillerle birlikte,
“gönül bağı” oluşturmaktadır. ”Yok”
sayarak,
inkar
ederek, şiddetle korkutarak, gönül bağı kuramazsınız. Ve dahası
milli birlik ve beraberlikten dem vursanız
bile,
ve hatta din kardeşliği söylemiyle de mayalamaya çalışsanız da
sonuç değişmez. Ancak, sadece ve sadece karşılıklı sevgi, saygı ve
bilgi ile gönül bağı kurabilirsiniz. İşte o zaman “milli ve ilmi”
birlik kurulabilir. Bilirsiniz, gerçek inanç, yani dinsel ve
gerekse bilimsel duygu ve vurgular “birlikte yaşamın” aşamasını
vurgular. İster ekonomik, ister anti-ekonomik görüş ve söylem ve
eylemlerin ana hedefi insanların daha çok mutlu olmaları içindir.
O halde, okuyacağız. O halde daha çok bilgileneceğiz. Kısaca
cehaletin, egemen olmasını önleyeceğiz, diyorum. Kime veya
kimlere diyorum? Kendime
ve yine Kendime. Çünkü bende içimizden biriyim!
Sevgili dostlarım. Gelelim,
Tevrat’ta
(
HZ.Musa’nın)
geçen bir kaç sözcüğün
Adigece’yi
çağrıştıran anlamlarına.
GOFAR |
къуафэ |
Kayık |
TARAH
|
тIырэхъу
|
Erkek ismi |
MORE |
морэ |
Bu yana (морэ
къакIуэ) |
ŞAVA |
жьауэ |
Gölge |
LABA |
лабэ |
Akarsu ismi |
YEGAR-ŞAHUDATA |
Еджар
-
щыхьэт |
Okuyan-Bilen, şahit olsun |
MİTSP |
AмытIысыпIэ
|
Oturulması yasak olan yer |
GOŞE |
Nгуэшэн
|
Paylaştırmak |
NİL |
нылъ
|
Annenin kanlı göz yaşı (нэпс
ile
karıştırmayın) |
HANOK |
хьэнокъу
|
Tevrat’ta bir peygamber adı |
FİRAVUN |
фıыргъэунэ
|
Güzeli- iyiyi
yaşat |
ŞEKEL |
шэкIалъэ
|
Ölçü-tartı aletidir. Su için (псыфалъэ)
olduğu gibi |
NOTLAR 1) Bu sözcüklerin
kitapta geçtiği bölümler okunduğunda, sözcüğün içeriği ve
eyleminin örtüştüğünü göreceksiniz.
2) Lütfen,
anlatımlarımı dinsel inanç
ve anlayışlara çekmeyiniz. Ben
Adige
dili sözcükleri
olduğuna veya
onu çağrıştırdığına inandığım ve kabul ettiğim bilgileri
sunmaya çalışıyorum.
|