...................
...................
ÇERKESLER NE İSTİYOR VE KİMDEN?

26.09.2017

Ali Çurey
...................
 
...................
Sevgili dostlarım; haklı olarak, pek çok arkadaşım ve dostum, başlıktaki  iki soruyu bana yöneltiyorlar.  Öncelikle belirtmek isterim ki, ben Çerkeslerin temsilcisi değilim.  Onun için genel anlamda, toptan  ve bireysel olarak Çerkeslerin ne istediği ve kimden istediği sorusuna sadece “Ben ne istiyorum  ve kimden?”e yanıt vermek istiyorum! Yalnız, lütfen; ”amasız, ancaksız ve lakinsiz” olarak, yanıtımı, samimiyetle ve önyargısız okuyun. Sonra istediğiniz yorumu yapın.

Şimdi  ne istediğimi söylüyorum; ben, bir Çerkes insanı olarak, yaşamak ve öyle kalmak istiyorum! ‘’Çerkes  insanı  ne demek?” diyebilirsiniz. Herbiriniz, kendisi  için ne istiyorsa ve kendisini  hangi  kimlikte, tanımlıyor ve o kimliğin öğeleriyle var olmak istiyorsa ben de onu istiyorum.

Başlıktaki ikinci soru ise  Kimden?”.

Sevgili dostlarım ona da  yanıtım şudur: Aynı içtenlikle; “hiç kimseden”. Ben Çerkes kimliğimi başlangıçta, hiç kimseden “ödünç” almadım. Gezegenimizde varolan, her kişi; halk veya toplum gibi benim değerlerimde tarihin ve Tanrı’nın bana bir armağanıdır. Ben bunu korumak istiyorum. Günah mı?

Sevgili dostlarım, yineliyorum, “işte yaşıyorsun. Sana karışan ve Çerkes değilsin diyen mi var?’’ diyebilirsiniz. Evet. Ve siz haklısınız. Peki o halde ben neden tepiniyorum? (Merzifon’lu olduğum için değil herhalde!) Kaybettiklerimize, kaybettirildiklerimize ve bir daha yerine koyamayacağımız özgün değerlerimiz nedeniyle insani tepki veriyorum.

Sevgili dostlarım, ben suçlu aramıyorum. Çünkü,  her şeyin “nedeni ve niçini” kendi zamanı ve koşulları ile orantılıdır. Kim haklı ve kim haksızı asla tayin edemezsiniz. Sadece “keşke” ile avunursunuz. Bu da çare olamaz.

Sevgili dostlarım, ”dünü” dünde bırakarak, ”Bugün” içinde,  yarında  birilerinin bir kez daha “keşke” dememesi için, hakikatlerden kaçmamak gerekir.

Sevgili dostlarım, biz Çerkesler,  şu anda  tüm TC yurttaşları gibi, bu güzelim ülkede istediğimiz her yerde yaşıyor ve istediğimiz her iş kolunda çalışıyoruz. Bunu görmemek ve anlamamak insan olan için mümkün mü? Ancak, kimliğime, inancıma ve kültürel değerlerime hiçbir gerekçe ve nedenle karışılmasını istemiyorum. Birlikte var olamayanlar, birlikte yok olurlar. Dahası beni rahatsız eden bir başka yaklaşım, “Şimdiden başını ezmezsek, yarın başımıza dert olur!” anlayışıdır. Bu anlayış, doğa yasalarına terstir. Şiddet, korkuyu, korku, gizlenmeyi getirir. Ve bu anlamda “gizli” olan, yani korku saikiyle kimliğini gizlemek mecburiyetinde bırakırsınız. Bu da ne olduğu belirsiz, renksiz, duruma göre tavır değiştiren, kaypak ve yalaka tipler üretirsiniz. Ki, en tehlikeli olan bunlardır. Rengi belli düşmandan değil, ben yukarıdaki tiplerden korkarım.

Sevgili dostlarım; samimiyetle ve inanarak diyorum ki; ”Varoluşumuz, beni görmek demek, behemehâl  yüzümü görmek demek değildir. Fikir ve düşüncelerimi  anlıyor ve yaşıyorsanız beni görüyorsunuz demektir” diyen, Ulu Önder, Gazi  Mustafa Kemal Atatürk’te birleşelim. Bu ülke hepimize yetecek kadar bereketlidir.

NOT 1:
УчIытэн  = Utanmak
Мылъхуэс  = Erken doğan
Хъупхъэ  =  Uyumlu
ЩIэныфIэ = Karakterli
Гулъытэ  = Anlayış,  sezgi
Iэсэ = Uslu
Гъэса  = Eğitimli

NOT 2:
Зи бзэ хуимытыжыр И бзэ токIуэдэж! 
(Dilini özgürce kullanamayan diliyle birlikte yok olur!)
(Çerkes Atasözü)
...................
...................
 
...................
...................