...................
...................
AVRUPA BİRLİĞİ'NDE ÇERKES GÜNÜ

09.06.2006

Dr. YEDİC Batıray Özbek
...................
...................
Birçoklarımızın çeşitli kaynaklardan edindikleri bilgilere dayanarak AB'de Çerkes Günü hakkında değişik yorumlar yapmaktalar. AB'de Çerkes Günü'ne büyük umutlar bağlayanların olduğunu gözlüyorum:
‘’Kendimizi Avrupa’ya tanıtmak için kaçırılan fırsattı’’, diyenler var.
Az da olsa doğruluk payı var.

Avrupalı Çerkesleri tanımıyor mu?

Çıkarların ön planda etkin rol oynadığı dünyamızda, Avrupalı Çerkesleri politik ve ekonomik çıkarları doğrultusunda tanır ya da tanımaz.

Geçmiş tarihimizde Osmanlı Devletine ve İngiltere Parlamentosu'na giderek konuşma yapan delegeler vardı.

Çerkesya’ya getiri ve götürüleri ne olmuştur?  Savaşın her iki devletin çıkarları doğrultusunda uzamasına etken olmuştur. Sonuç ortada.

AB'de kendimizi tanıtmadan önce, kendi kendimize soralım: Biz kendimizi yeterince tanıyor muyuz, acaba?

Kendimizi tanımadan başkalarına kendimizi nasıl tanıtabiliriz?

Anlaşamadığımız konularının başında ‘’Çerkes’’ tanımı gelmektedir.
Avrupa bilimsel literatürde Çerkes'in tanımı ve anlamı açık ve seçiktir.

Tersini yazıp çizmek bizi gülünç duruma düşürürdü.

Avrupalı Çerkesler adı altında yeni federasyon kurma çabasında olanlar hatalı ve yanlış tanımın takipçileridir.

AB'de gelenekselleşmiş olarak çeşitli halklar, yıllardır bu tür etkinlikler yapmaktadırlar. İçimizden kaç kişi böyle bir etkinlik hakkında medyadan bir şeyler duydu acaba?

Önce şu gerçekleri hepimizin bilmesini isterim: AB de her yıl bir kez böyle bir gün düzenlenebilir. AB'de yapılacak bir güne milletvekillerinin katılma mecburiyeti yoktur. Tamamen milletvekilinin kendi isteğine bağlıdır. Sonuçta bir milletvekili de
gelebilir yüzlerce de. Medya da aynı şekilde gelebilir de gelmeyebilir de.

Peki, ne gibi bir program hazırlandı? Ne sunulacaktı parlamenterlere?

Hazırlanmış olan program açıklanmadığı gibi kimsede sormamaktadır. Asıl önemli konu program olmasına karşın hiçbir kimse bu yönünü irdelememekte ve sormamaktadır.  Köln'de yapılan toplantıda başrolü oynamak ta ısrarlı olanlar (daha sonra Avrupalı Çerkesler Federasyonu'nu kuranlar) programlarının hazır olduğunu söylüyorlardı.  Programın içeriği açıklasınlar ki; bunca emeklere yazık oldu, diyerek üzülelim ya da dövünelim. Her şeyin hazır olduğunu ileri süren arkadaşlarımız, basılacak davetiyelere çok kısa yazılması gereken Çerkes tarihini bile sayın Cem
Özdemir’in sekreterine zamanında vermediklerinden, sayın Ehsan Saleh'den acele istediklerini ben biliyorum.