- Maf Nıbjeğu!
- Maf!
- Duydun mu son haberi?
- Ne haberi ki?
- Hani şu bizim Ali vardı
ya?
- Hangi Ali?
- Hacı Mehmet’in Ali.
- Ne oldu ki?
- Ne mi oldu?
- Helal olsun ona.
- Uzatma söyle lütfen.
- Ali CIA ila beraber
çalışıyormuş!
- Yapma yahu! Helal olsun
ona.
- Maf Nıbjeğu
- Maf
- Biliyor musun?
- Biliyorum tabii.
- Fatma, MİT'te çalışıyor.
Ne mutlu ona!
- Çerkes dediğin böyle
olmalı! Kutlarım onu!
- Hafıtze Mıhamed KGB'de
çalışıyormuş.
- Deme yahu?
- Vallaha öyle.
- Vay be! Vay namussuz
vay!
- Belliydi zaten.
- Nerden?
- Adigeler hakkında bu
kadar çok kitap yazmadı mı?
- Yazdı. Bunun ajanlıkla
ne ilgisi var ki?
- Olmaz olur mu. Kitap
okuyan, yazan herkes şüpheli değil mi?
Tüm yazarlarımız, araştırmacılarımız ve bilim
adamlarımız;
hepsi hepsi KGB ajanları.
Kısacası anavatanını sevenler, Adige'yiz diyenler,
Adige kültürünü yaşatmak isteyenler ve ''Ruslarla da
dostça yaşamalıyız'' diyenler, barışı isteyenlerin
hepsi hepsi KGB ajanı değil mi?
Uzun lafın kısassı, BND,
MİT, MOSSAD, CIA vs. ajanı olmak sevap ve şereflilik.
Ama KGB ajanı olmak
şerefsizlik.
Siz bu düşünce ve anlayış
tarzını anlayabildiniz mi? |