|
|
................... |
|
................... |
ADİGEY TABUSU ve
''KABUSU'' |
30.07.2005 |
|
Dr. YEDİC Batıray Özbek |
................... |
................... |
Dostluk
Derneği'nin düzenlediği Adigey gezisinden sonra, genç bir
Adige anılarını yayınlayınca yer yerinden oynamış gibi
bazıları tarafından eleştirildi.
Demokratik düşünce ve davranışa saygımız
varsa, Genç Adige’den her okuyucunun hoşuna gidecek
şekilde anılarını kaleme almasını bekleyemeyiz.
Hatta anılarını kaleme aldığı için kendisine teşekkür
etmeliyiz.
Kanımca; bazı hemşehrilerimizin beyinlerine
yazılmış ve işlenmiş bilgilerin paralelinde anılar beklerken,
tam tersi anıları okuyunca şaşırıp kaldılar.
1985 yılında Almanya’dan yedi kişilik bir
grup kurarak Kafkasya turu
düzenlemiştim. Gezimizi video ile görüntüledim. Bu
görüntüleri olduğu gibi, hiçbir sansüre uğratmadan çoğaltıp
diasporada dağıtmıştım. Anavatandan ilk görüntüler çok ilgi
görmüştü.
Almanya’da çevremde oturan Adigeler
misafirliğe gelince videoları görmek istediler. Herkes büyük
bir ilgi ile izledi. Konyalı bir Adige:
- Sen bunları Kafkasya’da mı çektin? diye sordu.
- Evet.
Görüntüleri biraz daha izledikten sonra,
- Bizi kandırma. Avrupa’da bir yerleri çektin de onları
gösteriyorsun, dedi.
- Hayır. Kafkasya’yı görüyorsun.
Kafasını salladı, ne diyeceğini
bilemedi. Sonunda:
- Ben ne dediklerini anlayamıyorum.
Cevabını vermeye hazırlanırken hemşehrimizin
baldızı konuya girdi.
- Enişte sen mi, yoksa ben mi; kim daha iyi Adigece biliyor?
- Sen ne kadar Adigece bilirsin ki? Yaşına bir bak hele!
- Doğru diyorsun enişte. Ben sana kıyasla Adigece bilmiyorum
denilebilir. Peki ben bu az Adigece’mle söylenenleri anlıyorum
da, sen çok iyi Adigece’nle neden anlayamıyorsun? İlginç değil
mi? Anlıyorsun da anlamak istemiyorsun. Çünkü aklına işlenmiş
resimleri bulamayınca, şaşırıp kaldın.
Diğer misafirler:
- Vallahi çok güzel cevap verdin, dediler ve bu cevabı
beklemeyen enişte susup kaldı. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|