|
|
................... |
|
................... |
ÇERKES
KAMASINI UNUTAMAYAN İNGİLİZLER |
25.09.2010 |
|
Dr. YEDİC Batıray Özbek |
................... |
................... |
Berlin'de 1986 Ocak'ında
yapılan geleneksel Çerkes halk dansları gösterisinden
bir kaç gün öncesinden çok ilginç bir olay halkası
gelişmişti. Çerkes halk dansları gösterisi nedeniyle
Berliner Zeitung'la (BLZ ) bir konuşma yapılır ve tüm
Berlinliler bu gösteriye davet edilir.
Berlin'in İngiltere tarafından kontrol edilen
sektöründe görevli olan yüksek rütbeli bir subay
Berlin Tiyatro Salonu "An der Urania" müdürüne telefon
ederek şu hatırlatmayı yapar: "Berlin işgal kuvvetleri
yasasına göre, her türlü gösterilerde kesici ve
öldürücü aletlerin kullanılması yasaktır. Çerkeslerin
de milli kıyafetleriyle beraber taşıdıkları kamalarını
kullanacaklarsa, bunun tehlikeli olduğunu ve tedbir
alınması gerektiğini" söyler. Ayrıca gerekli
önlemlerin alınmasını ister.
Bu ihbar üzerine tiyatro müdürlüğü emniyet
görevlilerine durumu bildirir. Emniyet görevlileri de
dernek yönetim kuruluna müracaat ederek, kendilerine
verilen ihbarın doğru olup olmadığı sorarlar. Dernek
yönetim kurulundan görevliler emniyete giderek bu
korku ve telaşlarına gereksiz olduğunu ve şimdiye
kadar herhangi bir Çerkes toplantısında bu tür bir
olayın olmadığı ve geçen sene yine aynı salonda 900
kişiyi aşkın seyirciye gösteride bulunduklarını ve hiç
bir olay çıkmadığını belirtirler. Ayrıca Berlin
Senatosu'ndan da taktir edildiklerini ve bu kültürel
çalışmalardan dolayı mükafatlandırıldıklarını
söylerler. Emniyet görevilileri de bu sözler ve
gerçekler üzerine gösterilerin yapılmasında hiçbir
sakınca görmediklerini bildirirler.
Berlin'deki İngiliz garnizonu ve subayı Çerkeslerle
soğuk bir şaka mı yapmak istediği ya da gerçekten
geçmişten kalma bir kuyruk acısı mı olduğunu
bilemiyoruz.
Alman asıllı İngiliz hizmetinde Osmanlı devletinde
Jandarma Organizasyonu'nu kurduktan sonra tarihi
Çerkesya'ya düzenli ordu kurması için gönderilen
Stücker '’Türkiye ve Çerkesya'dan İnsan Manzaraları''
adlı yapıtında şöyle yazmaktadır. ‘’Osmanlı devletinde
sivil halkın her türlü silah taşıması yasaktır.
Çerkesler dinleri gereği kamalarını taşımaları
gerektiğinden yasaklar geçersizdir .
Ancak ortada gerçek ve doğru olan bir şey var: Bu güne
kadar Çerkeslerin yaşadıkları her ülkede, düğün,
eğlence, folklor gösterisi vs. gibi sosyal
faaliyetlerde asla kavga yapılmadığı, olan ufak tefek
anlaşmazlıkların bir yaşlı thamadenin "haynape"
ya da ‘’yemuk’’ demesiyle yatıştırıldığıdır.
Bir başka gerçek de; yüz yılımızda Çerkeslerin silah
kamasını bırakarak, onun yerine kalem kamasını, silah
kaması kadar iyi ve mahirane kullanmaya
başladıklarıdır. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|