|
|
................... |
|
................... |
"BİZ KİMİZ? NE İSTİYORUZ?" |
01.05.2012 |
|
Dr. YEDİC Batıray Özbek |
................... |
................... |
"Biz
kimiz? Ne istiyoruz?"
sorularıyla başlayan oldukça uzun,
duygusal, bir birinden güzel
sözcüklerle süslenmiş bir yazıyı ilgiyle okudum.
Kendi sorularını hiç
değiştirmeden kendilerine sormak
istiyorum.
Evet sizler kimsiniz?
Kimin nesisiniz?
Adınız, soyadınız kısaca künyeniz nedir?
Hepinizin bildiği gibi her yapıtın bir sahibi ve
sahibinin ismi vardır. Eğer yoksa hakkında herkes her
şeyi -hele hele düşünsel
yazılarda- söyleyebilir.
O halde sizler kimsiniz?
Arkadaşlarınız kim?
Yazınızın başına koyduğunuz Adige
bayrağını görünce ne kadar sorumluluk taşıdığınızı
kendi kendinize ele vermiş oldunuz. Ulusal bayrağını
yazı tahtasına çevirebilenlere nasıl
güvenilir ki? Biz
getirmedik bayrağımızı o hale diyebilirsiniz. Bu kadar
mı saygınız var kutsal sembollere? En kutsal sembol
olan ulusal bayrağın fotografını
böylesine sorumsuzca yayınlamak bile kültür düzeyinizi
ortaya koymaktadır.
Peki size kim yetki verdi benim adıma konuşmayı ve
yazmayı?
"Bizler Çerkes'iz
Adige'yiz
(...) Çerkesya'nın
yeniden inşa edilmesi
gerektiğine inanan (...)"
diye yazıyorsunuz.
Yazdıklarınız yeni bir şey değil ki!
Tasarladığınız bu inşaatın plan ve projesi nerede?
Projeyi çizin ve yazın ki bilelim neyi nasıl
yapacağınızı.
Çerkeslerin soykırımdan geçirilerek dağıtıldığını
yazıyorsunuz.
Uluslararası politik literatürde soykırımın ''genosid''in
tarifleri açıkça ortadadır. Bu tanıma uyuyor mu?
Uymuyorsa nasıl kabul ettirebileceksiniz.
Tarihimizi ayrıntılı incelediğimizde, sürgünün başka
bacakları olduğunu görüyoruz. Bunu bildiğiniz halde bu
ayaklara nedense diğerleri gibi sizde dokunmadan
geçiyorsunuz.
Nedir bu ayaklar:
1) Osmanlılar göç için propaganda yapıyorlardı.
1855'den 1864'e kadar 80.000 Çerkes Osmanlıya göç
etmiştir.
2) Rusya göçü engellemeye başlayınca padişah ve
paşalar haremlerine cariye bulamamaktan dolayı
şikayetler başladılar. Bu rahatsızlıklardan sonra
Ruslar engellemeleri biraz gevşettiler.
3) Çerkesler Osmanlılarca imparatorluğa
başkaldıran yörelere bilinçli olarak yerleştirilirler.
(Bkz. Sümer, 1972) ve (Grothe Hugo,1912) Osmanlı
Anadolu'sunda Türkler azınlıkta kaldığı gibi toprağı
işleyecek Türk kalmadığından Balkanlardan öz Türkler
getirerek Anadolu'ya yerleştirildiler. Türklerden
boşalan Balkan topraklarına da Çerkesleri ikame
ettiler.
4) Çerkesler Balkanlarda o kadar demokrat
davranmışlar ki, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'ndan
sonra yapılan antlaşmanın ilk maddesi ''Balkan
halklarının arzusuyla Balkanlarda İstanbul'un Avrupa
yakası hariç hiçbir yerde Adige kalmayacaktır''
maddesiyle göç ettirilmişlerdir.
5) Dr. Rıza Nur hatıralarında ‘Çerkesleri
bataklık yerlere yerleştirerek problemi çözdük diye
övünerek gururlanarak yazmaktadır.
Bu konuda daha pek çok bilimsel kanıtlar yazılabilir.
Bu kadarı yeter diyorum.
Başa dönelim: Evet siz kimsiniz? |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|