Geçen haftalarda Marje mail grubunda bir kardeşimizin garip
bir maili yayınlandı. Bu kardeşimiz bir büyüğümüzün ailesi ile
ilgili açıklamada bulundu. Olayın içeriği çok da önemli değil.
Ancak, Çerkes insanının nereden nereye geldiğini gösteren
ibretlik bir olaydı. Bu kardeşimiz nasıl böyle bir davranışta
bulundu bunu iyi değerlendirmek gerek.
Özellikle bilgisayar iletişimde “Sanal Ortam” gibi bir kavram
üretildi. Her türlü densizlik bu kavramın ardına sığınılarak
yapılıyor. Hala da yapılmakta. Xabzenin gücü “Sanal Ortam”a
yetmiyor sanılmasın. Bu büyük bir yanılgı olur. Asıl
incelenmesi gereken; büyük küçük, doğru yanlış demeden bu tür
davranışları sergileyen gençlerimizin durumu. Peki bu
gençlerden sorumlu olanlar ne yapıyor? Bu delikanlı kendi
kafasına göre mi böyle bir davranış sergiliyor? Pekiyi
sergiliyor diyelim. O kendi toplumuna verdiği zararın farkına
varamayacak kadar aymaz olsun. Bu kardeşimizin ağabeyi,
amcası, dayısı, babası, üye olduğu bir Çerkes toplumu ve
sorumluları da mı yok?
Haddini bilmezlik diz boyu olmuş. Toplumumuz için uğraşan
insanlarımızın özel yaşamlarına burnunu sokmak hangi
hastalıklı kafanın işi olabilir. Bu nasıl bir ahlaktır? Bu
nasıl bir stratejidir?
Haftanın yorumlarında dilimiz döndüğünce anlatmaya
çalışıyoruz. Gençlerimiz ne yazık ki, bırakın Çerkesliği
insanlığı bile unuttular. Elbette tüm gençliği aynı potaya
koyamayız, ancak eğriye eğri doğruya doğru diyeceksek,
çoğunluk böyle. Ne adet bilir, ne gelenek bilir bir gençlik
yetişti. Yani bu maili gönderen kardeşimiz “haynape”
kelimesini hiç mi duymadı?
Bu gençleri yönetenler, onlara akıl verip yola düzenler hiç mi
duvar yıkılırsa kendilerinin de altında kalacağını görmezler?
Bu ne inanılmaz bir inattır. Özel sorunlar özelde genel
sorunlar genelde tartışılmalıdır. Ancak her iki durumda da
ahlakını bozmamak temel prensip olmalıdır. Küçük küçüklüğünü
büyük büyüklüğünü bilmelidir.
Türkiye’deki gençliğin başıboşluğu ve darmadağınıklığı aynen
bizim gençlerimize de yansıdı. Hiç bir dönemde Çerkes gençliği
bu denli dejenere olmamıştır. Babası yaşındaki insanlara
saldırmanın başka kim açıklamasını yapabilir?
Artık asimilasyon geride kaldı. Şu anki gözlemlerimiz; durumun
çok daha ileri boyutlarda olduğu yönünde. Ahlak da bitti.
Sessiz çoğunluk susmaya ve bu tür insanlara ses çıkarmamaya
devam ediyor. Marje’ye gelen böyle bir mailden sonra 1000’in
üzerinde üyesi olan guruba yüzlerce mail gelmesi gerekirdi.
Ancak bir iki mail geldi o kadar.
Dediğimiz gibi, asıl sorun olayın içeriği değil. Genç bir
insanımız haddini bu kadar nasıl aşar? Sorun bu. Bu gücü ya da
aymazlığı ona kim verir? “Sanal Ortam” kavramının ardına bu
kadar mı saklanılır?
Yalnız değişen bu mu? Elbette değil, gençlerimiz kendi
aralarında kurdukları iletişimde de yolun dışında yürüyorlar.
Size Çerkes gençlerinin katıldıkları chat odası diye
adlandırılan sohbet odalarından birkaç diyalog örneği verelim.
Durum vahametini kendiniz görün. (Kullanılan nicklerin büyük
çoğunluğu Çerkesce isimlerden oluşuyor. O nedenle bu gençlerin
refüze olmaması için isimlerini yazmıyoruz.)
X: selamınaleyküm millet.
Y: oooo..toprak nerdesin yaaaa..
X: nabeeer kanki
Q: yaw ………bir türktü çığırda neşemizi bulalım
M: hepinize hayırlı geceler selamınaleyküm byeeee
L: X, nerden?
X: ……..dan
L: ii… (ii,
harflerini iyi anlamında kullanıyor. Yani bir "y" harfine
basmayı zul görüyor)
X: sen
L: ……..dan
X: yaw sizin ordan …….var tanıyonmu
L: hee..sen nerden tanıyon
X: dügünde tanıştıydık. Selam söyle benden
L: aleyküm selam
X: senin adın neydi
L: …..
X:
tamaaammm kankiJ))))
N: selamünaleyküm cemaat
Y: alekümselam….abi.
N: ne o muhabbet yok mu
Y: abi bugün millet uyuyuo
N: iyi iyi uyuya uyuya büyecekler…….geldimi
(bu arada özel diye tabir edilen bir kutu açılıyor ve bir
kardeşimiz yazıyor)
A: nrd
K: Pardon anlamadım
A: nerden yaw
K: Önce tanışalım mı
A: olur. Bayan mısın
K: Yok değilim
A: iyi o zaman byeeee
Bu kısa konuşmalar yaklaşık 1 saatlik bir sürede yapıldı. Yani
1 saat boyunca 30-40 gencimizin bulunduğu chat odasında
konuşulanın tümü bu.
Yaklaşık 2 aydır bu odalara girip gençlerimizi izliyorum.
Konuşmaların yüzde 90’I bu tür konuşmalar. Yüzde 10’u da
futbol takımları üzerine. Ortalama her genç yaklaşık 1 saat
odada kalsa, 40 genç 40 saatlik bir süre eder. 40 saat
harcanan zamanda elde edilen sonuç bu.
Tüm bunlara karşın, bizim inancımız; ne olursa olsun çağdaş
insanlarımız başarıya ulaşacakları yönündedir.
Son Söz
Çerkes, öksürürken ağzını eliyle değil, mendiliyle kapatandır.
(Kuban)
|