...................
...................
HASTALIKLI KAFALAR ve FK 1864

11.04.2009

Kuban Paul Seauhmann
...................
...................

21 Mayıs yaklaşınca Rus düşmanları harekete geçti. İşin garibi, siyasi hiçbir yönü olmayan bir spor kulübünü bu emellerine alet etmeye kalkıştılar.

Hastalıklı kafa bu.

Kin ve nefretle beslenmiş beyinleri bir spor kulübünü bile silah olarak görmelerine neden oluyor.

Binlerce kez dile getirdik, düşmanlıklarla bir yere varılmaz, diye. Nitekim 140 yıldır düşmanlık yapmana karşın hiçbir kazanımın olmadığı gibi kaybettiklerinin farkında bile değilsiniz.

140 yıldır 21 Mayıslarda ağıtlar da yaktınız... Ne oldu? Koskoca bir hiç...



KEC-ı Süleyman güzel bir öneride bulundu. Siyah formayla maça çıkalım, diye. Başka öneriler de geldi. Siyah pazubant takalım, saygı duruşunda bulunalım türünden.

Bunlar olmayacak şeyler değil. Efendi efendi çıkarsın maçına; siyah forma ya da siyah pazubant oldu bitti. Ancak abartıp, bir spor kulübünün üzerinden düşmanlıklar, kin, nefret saçmaya kalkmak kelimenin tam anlamıyla dangalaklıktır.



Diasporanın kendine çeki düzen vermesini, yaşadıkları ülkelerde ve anavatanda; üretken, gelişkin, ruh ve beden sağlığını geliştirmesi gerektiğini yazmaktan artık gına geldi. Ancak, anlaşıldı ki, bu kin ve nefrete boğulmuş diasporayı makale yazarak falan kurtarmak olanaksız. Ne haliniz varsa görün, deyip kenara çekilmek var. Gel gelelim, işte o gençler yok mu, o gençler... Hani tiril tiril formalarla ter döken geçlerimiz, onlar elimizi kolumuzu bağlıyor...



İki, üç insanımızın sırtına yüklenmiş FK 1864 için kılını kıpırdatmayanlar, bakıyorsunuz -maşallah- lafa gelince futbolcularımızı alıp Rus sınırına dayayacak.

Bu ne aymazlıktır...

Bu ne aşağılık kompleksidir...

Bu ne akılsızlıktır...

Bu ne bencilliktir...

Bu ne ilkelliktir...

Aman yapmayın, etmeyin genç çocukların üzerinden siyaset yapmayın, diyen bir thamademize demediğini bırakmayan hasta kafalardan kurtulmadıkça, daha çok 21 Mayıs'ta ağlaşmaya devam eder diaspora.

Cebinde kahvehaneye gidip bir bardak çay içecek parası olmayan, baba parasıyla ortalıkta sürten, çocuğunun elinden tutup maça getirmeyi akıl edemeyen bu insanlardan kurtulmadıkça diasporanın gün yüzü görme şansı sıfırdır.

İnanmazsanız dönüp arkanıza bir bakın. 140 yıldır, geldiğimiz yere bir bakın.

Bu hastalıklı kafaları aranızdan sökün atın. Atmazsanız en büyük kötülüğü sizin ailenize yapacaklardır. Denemesi bedava demeyeceğim, çünkü sonucu sizin açınızdan çok büyük acı olacaktır.



Son Söz: Çerkes, benim akılsızım iyidir, demeyendir. (Kuban)