Son günlerde
sanal ortamda “Anavatana Dönüş”ün yanından yöresinden,
kıyı-bucağından kimileyin de doğrudan daha sık eleştirilir
olduğunu siz de fark etmişsinizdir. Bu durum nedense beni
ortaokul, lise yıllarıma götürdü, geometrideki kimi teoremlerin
ispatı yöntemini anımsattı. Benim gibi okul yıllarını geride
bırakan kimileriniz de anımsayacaktır bu yöntemi. Öğrenciler,
üniversitelerde matematik-fizik bölümlerinde okuyanlar, meslekten
olanlar, yöntemi zaten kullanıyorlardır. Hele öğretmenler…
Kimilerinin kolay kavradığı, kimlerinin anlamakta güçlük çektiği
yöntemi, sayısız öğrenciye anlatmaya çalışmışlardır.
Olmayana Ergi Yöntemi, kimi teoremlerin, ileri sürülen
hipotezlerin doğruluğunun kanıtlandığı bir yöntem. Hipotez
dışındaki görüşün olmazlığı, değilliği kanıtlanır, buradan
hareketle de “bu görüş yanlış olduğuna göre diğer görüş, yani
kendi görüşümüz doğrudur” denir. Son günlerde eleştirilerin
sıklaşması karşısında, “Bunlar, yanlışlığına inandıkları
“Anavatana Dönüş”ü, dönüşçüleri karalamaya çalışarak, dönüşün
önündeki engelleri sayarak kendi tezlerinin doğrulanacağını mı
sanıyorlar acaba” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Yanlış
yöntemde ısrarlarını da anlamakta güçlük çekiyorum.
Anavatana dönüşü, belirttiğiz anlamda eleştirenlerin bizce en
büyük yanlışı, dönüşçülerin anlatmaya çalıştığı ''Anavatana
Dönüş’'ü değil de kendilerinin tanımladığı dönüşü
eleştirmeleridir. Ancak daha önce başka bir sayfada belirttiğimiz
gibi; “…belirli bir düşünce eleştirilecekse eleştiriye temel
olması gereken, çıkış noktası yapılması gereken şey o düşünce
savunucularının söylemleri, yazıları olmalı. Eleştiriyi yapan
kişinin eleştirdiği kişilerin söylediklerini, yazdıklarını,
yaptıklarını değil de, kendi ürettiği söylemleri temel olarak
almasının, nesnellikle, doğrulukla, gerçekçilikle…
bağdaştırılabileceğini sanmıyorum.
Çıkarımlar, sanıya, öznel görüşe değil, mutlaka bilgiye, bilgi,
belgeye dayanmalı, gerektiğinde de bilgi kaynakları
gösterilebilmelidir.
Karşılaştırmalar benzer konularda, aynı ölçü birimleri ile ve
bilinen anlamları ile yapılmalıdır. Kullanılan terimler, bilimsel
anlamları ile kullanılmalıdır. Örneğin, ağırlık ölçü birimi olarak
grama, tüm dünyanın verdiği anlamın verilmesi nasıl bir zorunluluk
ise, asimilasyon, anadili kullanma özgürlüğü, etnisite, ulus vb
terimler de bilimin anlayıp anlattığı gibi algılanmalı kendimize
özgü anlamlar verilmemelidir...
Sorunun çözümü konusunda sorumluluk duyuluyorsa, benimsenmeyen
görüşler, sadece eleştirilmekle kalınmamalı, çözüm önerileri de
sunulmalıdır.
Sosyolojik olayların kişilere, kişilerin dünya görüşlerine göre,
algılama düzeylerine göre, farklı algılanabileceği hep göz önünde
bulundurulmalıdır. (…)”
Peki nedir Anavatana Dönüş?
- Anavatan Dönüş;
ulusal ideadır, bir bayraktır. Sürgünün ilk günlerinde havaya
kaldırılmış, kuşaktan kuşağa el değiştirmiş, dünya ve ülkeler
koşullarına göre dalgalandığı yükseklik değişmiş, ancak hiç yere
düşmemiş, bundan sonra da düşmeyecek bir bayraktır.
- Anavatana Dönüş, Sürgün’ün ilk günlerinden beri süregelen
halkımızın var olma mücadelesidir. Bu mücadelenin siyasetidir.
- Anavatana
Dönüş, her koşulda dönüşü savunmak, koşulları elverdiğinde dönüşü
gerçekleştirmektir.
- Anavatana
Dönüş, kişisel koşulları dönüşe el vermeyenlerin dönüş programına
katkıda bulunmasıdır.
- Anavatana
Dönüş’ün, ülke bağımsız olmalıdır, yalnız benim olmalıdır, yönetim
demokrat olmalıdır, bağımsızlık amacı… gibi bir ön şartı yoktur.
- Anavatana
Dönüş, nice sıkıntılarla bizlere, dönülebilecek bir ülke armağan
eden kardeşlerimizin, ülkeyi daha yaşanılır kılma çabalarına
katkıdır.
-Anavatana Dönüş;
özetle, anavatan bekçileri ile birlikte nöbet tutmak,
kardeşlerinin kaderini paylaşmak, bir nebze de olsa vefa borcu
ödemektir.
Bu paradigma, ulusal kültürel değerlerini yaşatmak geliştirmek
amacında olan Kuzey Kafkasya halkları arasındaki strateji, en
azından taktik farklılığın nedenlerini anlamamıza da yardımcı
olacaktır.
Çünkü;
- Anavatana Dönüş, Adıghe ve Abaza halklarının hem diaspora, hem
de anavatan kesimleri için en öncelikli sorundur.
- Anavatanda
yaşayan nüfuslarının en az dört katı tahmin edilen Adıghe ve Abaza
diasporasının ulusal kültürel değerlerini yaşatıp
geliştirebilecekleri olanakları sağlayacak tek yoldur.
- Anavatana Dönüş
aynı zamanda, bu halkların anavatan kesimini de daha güçlü kılacak
ulusal kültürel gelişimine katkıda bulunacak en öncelikli yoldur.
- Diğer Kuzey
Kafkasya halklarının diasporik nüfusu, anavatandaki nüfuslarına
göre önemsenmeyecek kadar azdır.
- Bu halkların
anavatan cumhuriyetleri, diasporalarının anavatana dönüşünü değil
de anavatanın sesi olarak diasporada kalmalarını tercih edebilir.
- Yine de, bu
halkların diasporası, Anavatana Dönüş’ü, ulusal-kültürel
değerlerini yaşatıp geliştirmenin yolu olarak gördüğünde;
cumhuriyetleri, tüm diasporalarının dönüşünü çok kısa sürede
sağlayacak örgütlülük ve güçtedir.
- Adıghe ve Abaza
halklarının Anavatana Dönüş’ü için, cumhuriyetleri ile birlikte
diasporalarının da ekonomik ve örgütsel katkıları gereklidir.
- Anavatan ile
ilişkilerin gelişmesi, anavatan ve diaspora kesimlerinin ulusal
kültürel sorunu ortak görmeleri, çözüm yollarını birlikte
aramalarına paralel olarak diaspora örgütlerinin anavatana göre
yeniden şekillenesi kaçınılmazdır ve bu süreç başlamıştır.
Burada küçük bir parantez daha açalım:
Futbola çok yakın ilgi duyanlardan değilim. Bu güne kadar
stadyumda hiçbir maç izlemedim. Yine de Sayın Hıncal Uluç’un
yıllar öncesi futbol yazılarını kaçırmaz zevkle okurdum.
Futbolculara yıldızlar verilirken, futbolcuların başarılı ya da
başarısız olduklarını söylerken nelerin temel alındığını
sorgulardı hep. Futbol yazarlarının maçı, tribünlerde demlenerek
sohbet ederek izlemelerinin futbol yazarlığı ile bağdaşmayacağını,
ellerinde kağıt kalem futbolcuların kaç uygun pas attığını, kaç
ikili mücadeleyi kazandığını, attığı şutların kaleyi tutma
oranını… gol yiyen kalecilerin gollerdeki hata payını, yüzde yüz
gollük kaç topu çıkardığını vb not etmeleri ve eleştirilerini bu
veriler üzerine kurmaları gerektiğini vurgulardı. Dolayısı ile
Sayın Hıncal Uluç’un, objektif futbol eleştirisi alanında
küçümsenemeyecek katkıları olduğuna inanırım.
Sağlıklı sonuca varmak için objektif veriler, sağlıklı durum
değerlendirmesi, salt futbol değil her konuda bir gereklilik
olduğuna göre; Anavatana Dönüş siyasetinin başarı grafiği de kendi
alanındaki objektif verilere göre değerlendirilmelidir. Kanımızca
bu konu iki kategoride irdelenebilir.
1- Anavatana Dönüş ile karşısındaki siyasetlerin durumu
karşılaştırılarak.
2- Dönüşçüler ile diğer siyasetlerin savunucuları
karşılaştırılarak.
Dilerseniz bunları da gelecek yazılara bırakalım. |