Son günlerim
olağanüstü yoğun. İlgilenmek zorunda olduğum konular da çok
çeşitli. CC’daki “Dağarcık”ı gününde yazamadım. Aslında hiç
başlamadım da değil. Yarım kalmış birkaç yazı duruyor
dosyalarında. Eh bu işin uzmanı olmayınca böyle oluyor.
Gecikmeler… Yeterince beğeni derleyemeyen yazılar… Düşünüleni
olduğu gibi anlatamayan, kim bilir kimileyin istenilenden farklı
anlaşılan yazılar…
İşte ben böyle bir atmosferdeyken Prof. Dr. dostumdan bir ileti
aldım. İz sürerek ailesinin Balkan göçmeni Çerkeslerden olduğunu
ortaya çıkaran arkadaşımla yetmiş altı yılının Ocak, Şubat ve Mart
aylarında, asker ocağının okul döneminde başlayan dostluğumuz, ne
mutlu ki sürekli ve yıllarla da pekişiyor.
Kartalın öyküsü, kendi yaşamımızla, halkımızın yaşam serüveniyle
bire-bir örtüşmese de çok düşündürücü… Bizler gibi iflah olmaz
“körü körüne dönüşçüler” için, halkımızın bir gün silkineceği,
anavatana, yuvasına döneceği beklentisi içinde olanlar için ise
umut verici bir öykü… Benim “dağarcık” ta kendine güzel bir yer
bulan bu kartal öyküsünü bakalım siz nasıl bulacaksınız.
Dostumun izni ve dostuma teşekkürlerimle…
Kartal, kuş türleri içerisinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar
yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40
yaşındayken çok ciddi ve zor bir karar vermek zorundadır.
Kartalın yaşı 40'a vardığında pençeleri sertleşir, esnekliğini
yitirir ve bu nedenle beslenmesini sağlayan avlarını kavrayıp
tutamaz olur. Gagası uzar ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları
yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık
kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartal burada iki
seçimden birini yapmak zorundadır.
Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini
göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.
Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada
bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde,
yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını
sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar.
En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir
süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu
yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri
çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar. 5
ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam
bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma
gelir.
Kendi yaşamımızda da sık sık bir yeniden doğuş süreci yaşamak
zorunda kalırız. Zafer uçuşunu sürdürmek için, bize acı veren eski
alışkanlıklarımızdan, geleneklerimizden ve anılarımızdan
kurtulmak zorundayız.
Ancak geçmişin gereksiz safrasından kurtulduğumuzda,
deneyimlerimizin yeniden doğuşumuzun getireceği olağanüstü
sonuçlarından tam olarak yararlanabiliriz.
Her insanın hayatında bunu yapmak zorunda kaldığı bir dönem
vardır...
|