Sabahın erken
saatleri...
Ne mi yaptım? Haydi bu
kez komünist olduğumuz için dönüşçü olduğumuzu ya da
anavatana döndüğümüzü sananları, yazanları biraz
şaşırtayım. Her günkü gibi sabah namazımı kıldım, Yasin
okudum ve bilgisayar’ın başına geçtim. Yine her gün
erkenden yapmaya çalıştığım gibi gazeteleri taramaya
başladım.
Bir de ne göreyim...
FK 1864
Evet karşımda, Adige bayrağının on iki yıldızı ile,
renkleri ile albenisi ile, elinde meşale Sawsırıque’si
ile...
Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Adigeler genelde, büyük
başarılara imza atan bir kardeşleri ile sohbete
“wıqızalhfım sıguışşüeğağ- doğumuna sevinmiştim”
diye başlar, çoğun da isteklerini sıralarlar. “Doğumuna
sevindiğime göre üzerinde çok hakkım vardır”ı ima
ederler aslında... Yani bir Adige'nin sizden
alacaklı olması için doğduğunuzda sevinmiş olması
yeterlidir.
CC’yı izleyenler FK
1864’ün doğumuna ne kadar sevindiğimi anımsayacaklardır:
“Artık bir futbol takımımız da var. Ne mutlu. Adı da
çok güzel, çok anlamlı. FK 1864. Bütünü ile kendimize
özgü. Kuruluşunun üzerinden yıllar geçse de, çok
başarılı, çok ünlü bir kulüp olsa da azından adından
dolayı yine bizim kalacak bir kulüp. Kulübü kuran bu adı
bulan arkadaşları kutluyorum. Bu adı taşıyan bir
derneğimiz olduğunu bilmiyor değilim. Ancak 1864’ün
yaşlı genç, kadın erkek herkeslerin ilgilendiği futbol
için seçilmiş olmasını çok anlamlı buldum. Çünkü FK
1864’ün, Anavatana Dönüş’ü halkımızın, sevenlerimizin
gündeminde tutacağını, Dönüşe büyük katkılarda
bulunacağını umuyorum.” Umutlarımın gerçekleşmeye
başladığını görmek daha bir büyütüyor mutluluğumu. İşte
FK 1864, 21 Mayıs olmaksızın, sürgünü, anavatanımızı,
spor anlayışımızı tüm Türkiye’nin gündemine taşıdı...
Peki, sürüldüğünün
bilincine varan bir halkın, sürgünün karşıtı dönüşü
düşünmemesi mümkün mü? Anasından koparıldığının
bilincinde olan kişi, anasından uzaklara düşürüldüğü
günü her anımsayışta anasını daha çok özlemez mi?
Kavuşmanın önündeki engelleri aşma çabalarına girişmez
mi? Dolayısı ile Radikal ve özelinde teşekkür
ettiğim haberi yapan sayın Efkan Bucak’a buradan da
teşekkür ediyorum.
Biliyorsunuz sonrasında
Radikal’in haberi, Kaf-Fed sitesi, Uzunyayla.com ve CC
ana sayfada yer aldı. Diğer ikisi belki bilmediklerinden
kulübün kuruluşundaki CC emeğinden hiç söz etmediler.
Halbuki FK 1864’ü kuran da yaşatan da CC’dir, CC
katılımcılarıdır. Kulüp Başkanımız -çoğunuz
bilmiyordur- en kıvrak kalemimiz Erhan Hapae’dir, yine
As Başkanımız sevgili kardeşim Kec-ı Süleyman'dır.
CC'nin gizli kahramanlarından, problemleri çözmedeki
ustalığıyla Belcetique İlyas Yalçınkaya, Semra Ademey,
daha hangi birini sayayım....
FK 1864’ün web sayfasını
ziyaret edenler bu bilgilere mutlaka ulaşacaklardır.
Yine de ben dağarcıkta bu arkadaşların adlarını anmak,
kendi aralarında yaptığım küçük araştırmaya göre hem
ekonomik hem mesailerini harcayarak takımın federasyona
kabul edilmesini sağlayan, Kocaeli’ne Adapazarı’na gidip
gelerek gençleri bulan, sayın Belcetıque İlyas
Yalçınkaya, sayın Çurey İbrahim nezdinde emek verenlerin
her birine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.
Başarılarının devam edeceğinden hiç kuşku duymuyor,
ilkelerimiz tüm spor camiasının ilkeleri olsun
diliyorum. FK 1864'ün tüm dünyada ünlendiği günlerin
düşünü görüyorum...
FK 1864’ün doğumuna çok sevindiğim ve bu sevinç beni
alacaklı kıldığı için de beklentilerimi yineliyorum:
Evet doğanın temel ilkesi, ölmeye yatmak değil yaşama
direnci olduğuna göre, inanıyoruz ki, 21 Mayıs 1864
gelecekte bugün olduğundan daha çok Anavatana Dönüşün
düşündürür olacak ve
FK 1864’ün, bu yaklaşımın yaygınlaşmasına çok büyük
katkıları olacaktır. Ayrıca unutmayalım ki, sürgünün bir
anlamı da “bir bitkide yeni süren filiz”dir. Halkımızı
geleceğe taşıyacak olan da sürgünün “süren filiz”
anlamını içselleştirmek, bilincimize kazımaktır.
Sürgün’ün bu anlamının
içselleştirmemize büyük katkıları olacağı umudu ile “FK
1864 Sürgün Filizi”ne, yolun açık olsun diyor,
kurucularını, emek verenlerini bir kez daha kutluyorum.
“
|