Ne desem, nasıl desem bilmem
ki…
“CC’ya dönüyorum” dersem, CC’dan ayrılmadığımı bilenler
ne der?
“CC de kalıyorum” dersem, ayrılmayı düşündüğüm sanılır
ki, bir an bile düşünmedim.
“Uzunyayla.com sitesinde yazmayı sürdüreceğim” dersem,
yazılarımı başka bir sitede görmeye tahammül edemeyecek
kadar bana sevgisi, saygısı olanları üzerim.
“Artık sadece uzunyayla.com'da yazacağım'' dersem
dostlarımı çok ama çok üzer, “gitse de kurtulsak”
beklentisi içinde olanları sevindiririm.
Kamplaşmanın çok daha ileri boyutlarda olduğu yıllarda
bile her kamptaki insanımızla diyalog içinde kalmayı
önemsemiş biri olduğum için, başka bir sitede yazmanın
ilkelerime ters olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla
böylesi bir pişmanlık yaşadığımı söyleyemem. Ancak beni
CC ile özdeşleştirme duygusunun bu denli güçlü olduğunu
öngöremediğim, yuvam, gözbebeğim CC'da böylesi bir
depreme neden olduğum işin de kendime kızıyorum da
kızıyorum.
Özetle “siz sevenlerimi, sevdiklerimi kıracağıma kafamı
kırarım” diyor, son on günün benimle ilgili bölümünü
yaşanmamış saymanızı diliyorum.
Hatam’ı CC’ya kendilerinin getirdiği sanısına kapılıp
“Hatam Gitsin!” diyenlerden de kendilerini üzdüğüm için
özür diliyor, pusuya yatıp saldırı için yeni fırsatlar
kollamalarını öneriyorum…
Birlikte nice güzelliklere… |