Dünyadaki
milyonlarca insan bu gün (8 Aralık) dünya büyük şehirlerinde
İklim Değişikliğine Karşı Küresel Eylem Günü'nde, hükümetleri
küresel ısınmayı durduracak acil önlemleri almaya çağırmak
amacıyla Gezegen ve İnsanlık için bir “Sessiz Yürüyüş” yapıyor
olacak.
Küresel Isınma, Küresel İklim Değişikliği ile ilgili bilim
adamlarının ve araştırma kuruluşlarının yayınladığı raporlar
Gezegenimize ne olduğunu ve felaketleri önlemek için ne kadar
süremiz kaldığını gün gibi açığa sermektedir.
Raporlardan en çarpıcı örnekler Gezegenin “Durumunun” vahim,
Gezegenin ve İnsanlığın karşılaşacağı felaketleri durdurmak
için önlem alınabilecek sürenin 5 yıl, hiçbir önlem alınmadığı
takdirde ise gerçekleşecek senaryonun en kötüden daha kötü
olacağını gösteriyor;
*İngiltere Meteoroloji Ofisi, Hadley Merkezinin tahminleri
2010 yılından sonra sıcaklığın durdurulamaz bir şekilde
artacağını tespit etmiş.
* Birleşmiş Milletler’in Nobel Barış Ödüllü İklim Kuruluşu (IPCC),
son ‘sentez’ raporunda şu açıklamalar bulunmakatadır: “Dünya
İklim sisteminin ısınmakta olduğu bir gerçektir. Küresel hava
sıcaklıklarındaki artışların, her yerde kar ve buzulların
erimesinin, ve dünyada deniz seviyelerindeki ortalama
yükselmenin gözlemlenmesiyle kanıtlanmıştır. Acilen tedbir
alınmaması halinde dünyanın hızla ölüme sürükleneceği, dünya
denizlerinde küresel ısınma yüzünden görülen müthiş
asitlenmenin denizlerdeki tüm hayat dokusunu altüst edeceği,
küresel ısınmanın ise yeryüzündeki canlı türlerinin üçte
birini yok edeceği, susuzluk ve kuraklığın tarım hasatını her
yerde büyük kesintilere uğratarak büyük kıtlık ve açlıklara
yol açacağını ortaya çıkarmıştır”.
* İklim değişikliği konusunda dünyayı ilk defa uyaran Dr.
James Hansen görüşü ise açık ve net; “İklim sisteminin eşik
noktasında, uçurumun kenarında duruyoruz. Bu eşiğin ötesinde
kurtuluş yoktur.”
* Dünya Doğal Hayatı Koruma Fonu (WWF), dünyanın iklim
değişikliği felaketine uğraması için 5 yılın bulunduğunu
belirtiyor. Ancak 5 yıl içinde gezegensel felaketleri tersine
çevirmek için bir çalışma yapılabilir. Ve tarih 2012 dir. 2012
den sonra Dünya hükümetleri tarafından yapılacak emisyon
azaltma çalışmaları veya diğer tedbir ve önlemlerin gezegeni
kurtarmak için hiçbir değeri yoktur denmektedir.
*Birleşmiş Milletlerin raporları 2020-2025 tarihleri arasında
su savaşlarının başlayacağını susuzluktan-açlıktan dolayı
dünya canlı türlerinin %50 sinin kitleler halinde öleceğini
belirtiyor.
Çeşitli Hükümetlerin sivil savunma birimleri, gizli
servisleri, fucuristleri ve üniversiteleri tarafından
hazırlanan; insanlığın 30 yıl içinde; küresel iklim
değişikliği ile birlikte gelen felaketlerden dolayı nasıl bir
savaşın, kargaşanın, açlığın, kıtlığın, felaketin, yok oluşun
eşiğine geleceğini açıklayan raporlarına hiç değinmiyorum.
Bilim İnsanlarının yaptığı çalışmalar, bilgiler ve raporlar
değerlidir. Fakat asıl değerli olan bütün bu bilgilerle
“İnsanoğlunun”, tek tek hepimizin ne yapacağıdır. Neyi
anlayacağımızdır. Anladıktan sonra neyi yapmayı veya neyi
OL’mayı seçeceğimizdir.
Tüketici alışkanlıklarımızı değiştirmemiz, toplum olarak
bilinçlenmemiz, yaşamımıza ve gezegenimize sahip çıkmamız
kaçınılmazdır.
Kısacası “değişmemiz” gerekmektedir.
Gezegenimiz ısınmaktadır. Felaketler kapımızdadır.
“”Artık mesele; ben değişsem ne olur değişmesem ne olur, ben
gezegen için yürüsem ne olur yürümesem ne olur.””Söylemi
basitçe çok saçma ve anlamsızdır.
Gezegen sizin evinizdir. Varlığınızı sürdürdüğünüz yerdir.
Tabiî ki gezegen ve bizler Tek Bir ve Bütünüz.
Gelmekte olan öyle bir kaostur ki; tüm dünyada “ben değişsem
ne olur ben yapmasam ne olur” diyenlere bile dokunacak kadar
büyümüş bir “Durumdur”.
Sorun bölgesel değil, bütünseldir. Her şeyi kapsamaktadır.
Gezegeni, İnsanı, Yaşamı, Medeniyeti, Varoluşumuzu.
Bu sefer hep birlikte hareket geçmek durumundayız. Daha yeşil
bir dünyada huzur barış ve sevgi içinde yaşamak için.
İnsanlar değişirken, hükümetlerin de yerel- gezegensel
önlemleri almaları ve herkesin nerede ve ne konumda
bulunuyorsa bulunsun hassas bir duyarlılıkla ne yapabiliyorsa
ne eyleyebiliyorsa kendisi ve diğerleri için söylemesi yapması
gerekmektedir.
Gezegensel Durum ve aciliyetten dolayı Dünya İnsanlığına medya
ve hükümetleri yoluyla ve hükümetlere de bir takım
anlaşmalarla sunulan, Küresel ısınmayı önleyici tedbirler,
gezegende yaşayan her insan tarafından uygulanmazsa hiçbir işe
yaramaz.
Bu nedenle Birleşmiş Milletlerin raporlarında belirtilen
felaketleri durdurmak için harekete geçilecek son 5 senede
İnsanlığın taşıdığı Ortak Bilinç çok önemlidir.
Ve şimdiki Dünya Toplumsal Bilincinin bu çalışmayı yapmak için
yeterli olmadığının görülmesi anlaşılması gerekmektedir.
Çünkü; herkes birbirine halen “o zaman neden hareket
geçmiyoruz?” diye sormaktadır.
Nedeni çok basittir. Çünkü halen hiç birimiz gerçek anlamda
harekete geçmedik. Çünkü değişmedik. Halen aynı şekilde
hayatımıza devam ediyoruz.
Ve halen gezegene ne olmakta olduğu tam anlamıyla görülemedi
ve kavranamadı.
Dünyada yaşayan Bireyler, yaşadığı Dünya Gezegenine ne olmakta
olduğunu gördükten sonra yaşamının, insanlığının,
diğerlerinin, gezegenin sorumluluğunu üzerine alıp
değişebilir.
Bizler bu dünyada tek başına yaşamıyoruz. Yalnız değiliz.
Çocuklarımızla, diğer insan kardeşlerimizle birlikteyiz. Bizim
yüzyıllardır üzerinde yaşamaya devam etmemize izin veren
gezegenimize karşı sorumluluğumuz var.
Çocuklarımızın yarınlarını, tertemiz bir dünya, sevgiyle var
olan ve paylaşan bir insanlık medeniyeti bırakarak onlara
armağan etmeliyiz.
Çocuklarımıza yarınlarını ve yaşamlarını armağan etmeliyiz.
Bizlerin yetişkinler olarak bundan sorumluyuz.
Ve bizler “değişim” sorumluluğunu üzerimize alarak
değişebiliriz.
Ve her birimizin içindeki SEVGİNİN GÜCÜ bunun için yeterlidir.
İnsanoğlunun Bilincinin değişimi, her bireyin düşüncelerinin,
dünyayı ve diğerlerini algılayışını, duygularını,
davranışlarının değişimini de beraberinde getirecektir.
BİZLER DEĞİŞİRSEK HER ŞEY DEĞİŞMEK ZORUNDADIR.
Bizlerin değişimi; karanlık sistemleri, köhnemiş kurumları,
dünyayı kirleten ve yaşamımızı tüketen üretim modellerini,
insan olmanın gücünü elimizden alan çıkarcı siyasi yapıları,
kemikleşmiş ilişkileri kısaca düşünebileceğiniz HER ŞEYİ
değiştirme gücüne sahiptir.
Sistemler insanlar için vardır. İnsanoğlu sistem için değil.
Biz yoksak, biz sisteme katılmazsak sistem de var olamaz.
Varlığını sürdüremez.
İnsanın var olan düzene asileşmesi ve katılmaması sistemlerin
değişimini gerektirir.
Ve İnsanın gücü yeni sistemleri ve yaşanabilir bir dünyayı
yeniden kurabilir. Eğer hep birlikte hareket edebilirsek.
YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİN.
YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİME BİR ADIM ATIN.
HER YOL BİR ADIMLA BAŞLAR VE BİTER.
Dünyada yaşanan sefalet, savaş, karanlık, acı, açlık; sizlerin
değişime atacağınız bir adımla başlayacak ve son adımınızla
bitecektir.
İşte o zaman kendimiz çocuklarımız, insan kardeşlerimiz ve
dünyamız için her An’ımız ve yarınlarımız muhteşem olacaktır.
(“Küresel Isınma Vakit Geç Olmadan” kitabından alıntıdır.) |