Lütfen,
İnsanoğlunun ve Dünya Gezegeninin Varlığının devamı için
çağrıların takipçisi olunuz.
Bu Gezegen, Bizimdir.
Şimdi Burada bu Yaşam, Bizimdir.
İnsanlık, Biziz.
Gelecek Bizim.
Çağrımızı Açıklıyoruz :
*Kyoto Protokolü, ilgili ülkeler tarafından “Vakit Geç
Olmadan” imzalanmalı ve Protokol’ün her kuralının bütün
ülkeler tarafından istinasız bir şekilde ve biran önce
uygulanmaya başlanması sağlanmalıdır.
*Salınım Ticareti : Kyoto Protokolüne göre, ülkeler, 2008 ile
2012 yılları arasında sera gazına neden olan karbondioksit
gazı salınımlarını 1990 yılına göre %5.2 oranında düşürmekle
yükümlüdürler. Buna rağmen, pratikte birçok ülke, belirli
sanayi kuruluşlarına (kağıt endüstrisi, enerji santralleri
gibi) sınırlamalar koymuştur. AB çapında bu uygulama vardır ve
birçok ülke de buna doğru kaymaktadır. Buna göre, belirlenen
seviyeden fazla salınım yapacağını anlayan bir şirket, bir
biçimde başka yerlerden Karbon Kredisi bulmak zorundadır. Bu
da Karbon Kredisi ticaretini ve borsasını ortaya çıkarmıştır.
Kyoto Protokolünün çıkış noktasına ve “İnsan Onuruna”
yakışmayan Salınım Ticareti, ilgili ülkeler tarafından derhal
durdurulmalı ve bu konuda acil önlemler alınmalı, protokolün
uygulanmasında şekilcilik terk edilerek, erdemli bir şekilde,
Dünyayı kirleten kuruluşların ve ülkelerin “Dünyayı Kirletme
ve İnsanoğlunun Geleceğini yok etme” düşünce ve eylemlerinin
sorumluluğunu almaları ve gereğini yapmaları yaptırımlarla
sağlanmalıdır.
*Kyoto Protokolü’nde, gelişmekte olan ve henüz şuanda iklim
değişikliklerine neden olan gazların salınımını
gerçekleştirmeyen ülkeler başlığı altındaki ülkelerin,
gelecekte ülke sanayi ve teknolojilerini yapılandırmalarında
ve gelişmelerinde, dünyayı kirletecek daha fazla miktarda sera
gazı üretmeyecekleri biçimde sanayilerini düzenlemeleri için
ek kurallar getirilmelidir.
*Gelişmekte olan ülkelerin de refah ve gelişim hakkı
gözetilerek düzenlenecek kurallar, hangi ülkede üretilirse
üretilsin, üretilen teknolojilerin bütün İnsanlığa ve İnsan
Yaşamının daha iyiye, güzele ve barışa evrimleşmesine hizmet
edecek şekilde düzenlenmelidir.
*Teknolojilerin ortaya çıkış amacı, daha yeşil, doğal denge
içindeki bir dünya ve refah içinde bir uygarlık oluşturmak
olmalıdır.
*Birleşmiş Milletler bünyesinde ya da BM bünyesi dışında, en
kısa zamanda “Birleşmiş İnsanlar” adı altında bir yapı
oluşturulmalıdır. Dünya insanlığının millet kavramını aşma ve
sadece “İnsanlık Kimliğinde” toplanma ve birleşme zamanı
gelmiştir. Bu yapının oluşturulması; gezegen için alınması
gereken önlemlerin, yapılması gereken anlaşmaların ve hertürlü
çıkar çatışmalarını sonlandırmak üzere ortaya çıkacak
anlayışın temeli olacaktır.
*Birleşmiş İnsanlık örgütü, kendi finansman kaynaklarını
yaratana kadar, Birleşmiş Milletler tarafından finanse
edilmelidir, ancak Birleşmiş İnsanlar örgütü üstünde hiçbir
uluslararası yapıdan gelen baskı ve etkinin bulunmaması
gerekir.
*Birleşmiş İnsanlar; her ülkenin seçeceği insanlığa hizmet
eden bilim adamlarından, ülkelerdeki büyük ve etkin sivil
toplum örgütü temsilcilerinden, her ülkenin
Ekonomi-İçişleri-Eğitim Bakanlığı temsilciliklerinden ve
“Gerçek Bilgelerden(?)” oluşturulmalıdır.
*Alternatif enerji kaynaklarının araştırılması ve bu
araştırmayla ilgili Birleşmiş İnsanlığa bağlı ve her ülkeden
bağımsız gezegensel bir “Bilimsel Araştırma ve Çalışma
Gurubunun” kurulması gerekmektedir. Ayrıca, hangi ülkede
üretilirse üretilsin alternatif enerji kaynakları bilgileri ve
teknolojileri, sınır gözetmeksizin, “Bilimsel Araştırma ve
Çalışma Gurubunun” başkanlığında paylaşılmaya açık hale
getirilmeli, paylaşım şartları kolaylaştırılmalı ve paylaşımın
adil olmasına dikkat edilmelidir.
*Birleşmiş Milletler’in raporlarında öngörülen, 2020-2025
tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenen ve arkasından
kıtlığı ve açlığıda beraberinde getirecek su sorunlarının
çözümü için şimdiden uluslararası nitelikteki bir bütünleşme
örgütü olan Birleşmiş İnsanlığa bağlı her ülkeden bağımsız “Su
Kaynaklarını Araştırma ve Yaratma Gurubu” oluşturulmalıdır.
*Su sorununa acil çözüm için dünya su rezervlerinin
saptanması, susuz kalacak bölgelerde şimdiden su kaynaklarının
yeryüzüne çıkarılması ve o bölgelerdeki insanların kullanımına
sunulması gerekmektedir. Yaklaşmakta olan su savaşlarını
önlemek için bütün insanların bu projeyi karşılık beklemeden
Birleşmiş İnsanlık olarak desteklemesi gerekmektedir.
*Dünya silah sanayi ve teknolojisi kontrol altına alınmalı ve
gelecekte savaşın durdurulması için gereken ne varsa bir an
önce yapılmalıdır. Dünya Silah Sanayinin kontrol mekanizması,
Birleşmiş İnsanlık yapısında organize edilmelidir.
*İnsanoğlunu yok etmeye yönelecek teknolojik imkanların,
İnsanoğlunun “Yuvası” olan yaşadığımız Gezegende nasıl daha
huzur, barış ve sevgi içinde var oluruz “amacına” uygun olarak
ve insan onuruna yakışır bir şekilde yönlendirilmesi
gerekmektedir.
*Gezegende bulunan yeşil alanların ve Orman alanlarının
korunması ile ilgili her ülkenin ilgili Bakanlıklarında acil
ve esnek olmayan önlemler alınmalıdır. Gezegenin nefes
organlarının bulunduğu bölgelerde tek bir ağacın bile nedensiz
olarak kaybına ve kesilmesine izin verilmemelidir.
*Küresel Felaketlerle yaklaşmakta olan kıtlık ve açlığı
önlemek amacıyla, her ülkede tarım ve tohum konusunda
çiftçileri bilgilendirme ve teşvik etmek için özel çaba
harcanmalıdır.
*Avrupa Birliği’nin tek tip tohum olarak adlandırdığı
endüstriyel tohum kullanımını Birlik içinde zorunlu kılan
düzenlemesi derhal iptal edilmelidir. Her ülkenin toprağı ve
havası farklı, ekolojisi farklıdır. Bu nedenle, her bölgenin
tohumu da farklı olacaktır.
*Kıtlığın ve açlığın gezegene yaklaşmakta olduğu bir zamanda
tohumların genetik yapısı ile oynayarak ve bunu endüstriyel
tohum diye ticari veya diğer nedenlerle/amaçlarla ülkelere
dayatmak, kıtlığa davetiye çıkarmaktır.
Bu konuda hangi ülkenin ne sunduğunun ve neye hizmet ettiğinin
artık görülmesi gerekmektedir.
*Dünya yüzeyinde bu andan sonra nükleer santral ve fosil
yakıtla çalışan santraller kurulmasına izin verilmemelidir.
Kyoto Protokolü ile birlikte, bu konunun da güvence altına
alınması gerekmektedir.
*Birleşmiş İnsanlığın içinde bulunan Bilgelerden oluşacak bir
Dünya Barışı Grubu kurulmalıdır. Ülkeler arasındaki
anlaşmazlıklarda ikili ve çoklu görüşmeler sırasında Bilgeler
ekibininde bulunması ve önerilerini iletmeleri sağlanmalıdır.
Eğer ülkeler kabul ediyorlarsa, sorun giderilinceye kadar
birlikte çalışılmasının yolu açılmalıdır.
*Değişik ülkelerde gerçekleştirilen genetik araştırmalar,
Birleşmiş İnsanlığın denetimine açık hale getirilmeli ve
kontrol altına alınmalıdır.
*Birleşmiş İnsanlık, Evrensel İnsan olmanın ve dünyada nasıl
bütüncül bir şekilde yaşanabileceğinin ilkelerini oluşturmalı
ve bu ilkelerin yaşama geçirilmesine çalışmalıdır.
*Dünya Ticaret Örgütü'nün bazı uluslararası ticaret
kurallarını, uluslararası çevre kurallarına zarar vermeyecek
şekilde yeniden düzenlemesi gerekmektedir. Bu örgüt tarafından
çevreye zarar veren her alandaki faaliyetin ve ticaretin
aşamalı bir oranda azalması ve değişimi için bir an önce
harekete geçilmelidir. Her üretimde ve ticarette, çevreye ve
ekolojiye uyum sağlanması, temel ilke olarak benimsenmelidir.
*Bütün bu öneriler, eşzamanlı olarak ve bütün bireyler ve
devletler tarafından ciddiyetle ve acil olarak yaşama
geçirilmelidir.
Jim Rohn’un belirttiği gibi, Yeteri Kadar Nedenimiz Varsa, Her
Şeyi Yapabiliriz.
İNSANLIĞA ÇAĞRILARIN BİREY İÇİN ANLAMI
Küresel ısınmayı önleyecek tedbirlerin bireyler tarafından
“Gündem” haline getirilmesi ve takipçisinin olunması ve
nihayetinde ilgili kişiler ve yapılar tarafından uygulamaya
alınması ve başarılacağına inanılması önemlidir.
Birey, yaşadığı Dünya Gezegenine ne olmakta olduğunu gördükten
sonra yaşamının ve insanlığının sorumluluğunu üzerine alıp
değişebilir.
Çünkü bu dünyada tek başına yaşamıyoruz. Yalnız değiliz.
Çocuklarımızla beraber diğer insan kardeşlerimize ve
yüzyıllardır üzerinde yaşamaya devam etmemize izin veren
dünyaya sorumluluğumuz var.
Kısaca “İnsan” olmanın sorumluluğunu yerine getirmeliyiz.
Çocuklarımıza yarınlarını; onlara tertemiz bir dünya ve
muhteşem, sevgiyle var olan ve paylaşan bir insanlık
medeniyeti bırakarak armağan etmeliyiz. Çocuklarımıza
yaşamlarını armağan etmeliyiz. Bizler yetişkinler olarak
bundan sorumluyuz. Ve herbirimizin içindeki SEVGİNİN GÜCÜ
bunun için yeterlidir.
İnsanoğlunun; Gezegene ve İnsanlığa ne olmakta olduğunun
“Kavrayışı”, her birimizdeki bilinci değişmek üzere harekete
geçirecektir.
Her bireyin düşüncelerinin, tüketici alışkanlıklarının,
eylemlerinin, gündeminin nihayetinde kendisinin değişiminden
dünya ve İnsanoğlunun hayrına olacak şekilde muhteşem bir
“Gelecek” yaratılabilecektir.
BİZLER DEĞİŞİRSEK HERŞEY DEĞİŞMEK ZORUNDADIR.
Bizlerin değişimi; karanlık sistemleri, köhnemiş kurumları,
dünyayı kirleten ve yaşamımızı tüketen üretim modellerini,
insan olmanın gücünü elimizden alan çıkarcı siyasi yapıları,
kemikleşmiş ilişkileri kısaca düşünebileceğiniz HERŞEYİ
değiştirme gücüne sahiptir.
Sistemler insanlar için vardır. İnsanoğlu sistem için değil.
Biz yoksak, biz sisteme katılmazsak sistem de var olamaz.
Varlığını sürdüremez.
Ve İnsanoğlunun Gücü yeni sistemleri ve yaşanabilir daha Yeşil
bir dünyayı yeniden kurabilir. Eğer hep birlikte hareket
edebilirsek.
YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİN.
YETER Kİ SİZLER DEĞİŞİME BİR ADIM ATIN.
HER YOL BİR ADIMLA BAŞLAR VE BİTER.
Dünyada yaşanan sefalet, savaş, karanlık, acı, açlık; sizlerin
değişime atacağınız bir adımla başlayacak ve son adımınızla
bitecektir.
İşte o zaman kendimiz çocuklarımız, insan kardeşlerimiz ve
dünyamız için her An’ımız ve yarınlarımız muhteşem olacaktır.
Gezegenimize, İnsanlığımıza, Yarınlarımıza ve “kendimize”
sahip çıkma zamanımız gelmiştir.
Vakit şimdidir.
Dün çoktan bitti.
Yarın ise hiç gelmedi.
Şimdi Burada; harekete geçmek ve Değişmek için “Bugün” “Bu An”
Bizim.
( Ocak ayında yayınlanacak Türk İnsanına Çağrı ile devam
edecektir. )
17/12/2007
İSTANBUL / TÜRKİYE
www.kuresel-isinma.org
RİCA; İnsanlığa Çağrının Dünya dillerine çevrilmesinde
yardımcı olmak isteyen arkadaşların nilgünnart@yahoo.com.tr
mail adresinden irtibata geçmesini rica ederiz.
NOT:
İnsanlığa çağrı Şubat ayının sonuna kadar dünya dillerine
çevrilerek, www.kuresel-isinma.org sitesinde ilan edilecek
uluslar arası sitede yayınlanacaktır.Çağrıları ilan edilecek
siteden yabancı dillerde temin edebilirsiniz. |