Güzel şeyler yapmak neden kıskandırır
bazı insanları? Neden samimi
çabaları alkışlamak yerine zaman zaman gurur ve cehalet eksenli
küçük ayrıntılara takılırız?
Niçin bardağın dolu kısmını değil
de hep boş tarafını görür aldanırız?
Neden nâdanlıkla anılırız?
Yoksa CC kimileri tarafından
meyveli olduğu için mi taşlanıyor?
Oysa insaf ve sağduyuyla
baktığımızda apaçık görürüz CC’nin yaptığı güzel çalışmaları.
Meğer ne güzel şeyler yapmış CC.
CC'deki gençler ne hoş
icraatlara imza atmış
Ben de bir boyutuna şahit oldum.
Gördüm, ortak oldum bu güzel
gençlerin dalga dalga yayılan temiz duygularına yüksek
ideallerine.
Takdir-i şayan birlikteliklerini
mutlulukla, gururla gözlemledim.
Komplekssiz, kaprissiz samimi
tavırları yüreklere su serpiyordu.
Bir proje hazırladı gençler,
“Gubsege” (gönülden, kalpten) dediler adına.
CC’li gençleri bu projeyle harika
mesaj verdiler.
Daha da önemlisi güzel şeyler
düşünmekle yetinmeyip bu güzelliği hayata geçirdiler
Örnek oldular, samimiyeti,
çalışkanlığı, birlikteliği somut hale getirdiler.
Gönülden kutluyorum bu gençleri
zira büyük işti başardıkları.
Kim bu gençler, ne yaptılar ki bu
kadar heyecan duyacak?
Gençlerin, “ Yaz tatilini nerede
geçireyim?” telaşını yaşadığı bir zamanda, bizim gençler:
Bu tatilde başkaları için de
yaşamanın somut örneğini vereceğiz.
Kültürümüzün gereğini yansıtacağız.
Gönüllere gireceğiz.
Harçlıklarımızı, aylıklarımızı
birleştirip Anadolu’nun herhangi bir köyünde yıkık dökük bir okulu
harika bir eğitim yuvası haline getireceğiz.
Boyasını, badanasını biz yapacağız.
Tuvaletini biz boyayacağız.
Malzemesini biz temin edeceğiz.
Teknik donanımını sağlayacağız,
dediler.
Dediler ve sözde bırakmayıp elleri
tutuşturdular, yürekleri birleştirdiler.
İnanın bu gayretli, samimi, sıcacık
gençler çok büyük işler başardılar.
“Kâfe” yi oynarken, “yunafe”yi
dinlerken örnek oldular.
Büyüklerine de ders verircesine
ellerini tutuşturdular, gönüllerini birleştirdiler.
Düğünde temiz “Çerkesce”leriyle
gönüllere girdiler, alkışları aldılar.
“Gençlik iyi yetişiyor!” dedirterek
ümitsizlikleri yıktılar.
Bu iyiliğe, erdeme,
yardımseverliğe kilitlenmiş gençler, bir muhabbet korosu
oluşturup, yeni ufuklara güzel geleceğe beste yaptılar.
Gönül hayatımızı renklendirdiler.
Başkalarını düşünmenin,
unutulmaya yüz tuttuğu bir dünyada, saygı ve sevgi dolu bakışlarla
gönülleri mutlulukla titrettiler.
Kafkas toplumunun en duyarlı
noktasında, en ince ayrıntısında buluştular, gönüllerde
birleştiler.
Bu insani tavırlara susayan çevre
halkı yaşlısı, genciyle bu fedakâr gençleri kucakladı bağırlarına
bastı.
İşte dayatılan değil derinlerden
gelen bir saygının bir gayretin gücü!
İşte Çerkes gençlerinin asaleti,
zarafeti!
İnanıyorum ki; “ İnsan ve topluma
erdemin, sevgiyle ve gönüllere girerek geleceğini söyleyenler
kazanacaktır! ”
Bir büyük geçmişin arka planına
yaslanarak Kafkaslının asalet ve zarafetini davranışlarıyla
gösteren, özlerinde taşıdıkları bu kültürü güler yüzleriyle
saygılarıyla tablolaştıran bu gençler, gelecek adına anlamlı mesaj
verdiler. Umarım biz büyükler bu mesajı gereği gibi
algılamışızdır!
Bu sıcak yaz gününde alışılmışın
dışında sıcacık bir coşku vardı Göksun’ un Hacıömer Köyü'nde.
Kızlı erkekli zarif Çerkes gençleri
görev başındaydı. Değişik illerden bu proje için buraya gelen
gençler çoğunun daha önce hiç görmediği bu köyde sabahın erken
saatinde iş elbiselerini giyecek, okulun kirini pasını
temizleyecek, tanımadıkları küçük kardeşlerinin daha iyi ortamda
eğitim yapmalarına katkı sağlayacaklardı.
Başladılar, bitirdiler ve
kardeşliğin, paylaşmanın anlamlı bir boyutunu hayata geçirdiler.
Taşıdıkları kültür değerlerinin
farkında olarak,
Bu misyonu taşımanın sorumluluğunu
hissederek.
Gençlik olmadan geleceğin de
olamayacağı mesajını vererek.
Gözlerde alışkın olmadığımız bir
ışıltı, yüzlerde sevecen bir gülümseyiş ve hallerinde müşfik bir
edayla.
Yüreğinize sağlık “Gubsege”nin
güzel gençleri.
Sizler, çok konuşan, çok kişiden
çok daha güzel şeyler başardınız.
Anlamlı bulduğunuz bir projeye
yüreğinizi koydunuz, paylaşmanın, samimiyetin, birlikteliğin
tablosunu oluşturdunuz.
Tekrar hepinizi kutluyorum.
Hele de gurubun güzel thamadesi,
senin yüzündeki o tebessümün, tertemiz kalbindeki heyecanın hiç
eksik olmasın.
Sizin gibi gençlik yetişirse mesele
kalmadı demektir.
Hiçbir maddi çıkarın olmadığı,
benlik ve gururdan uzak bir atmosferde yüreğinizin sesini
dinlediniz.
Aslında siz yıkık dökük bir okulu
günlerce gece gündüz çalışarak yeniden inşa etmenin ötesinde,
yıkık gönülleri, ümitsiz yürekleri inşa ettiniz.
Güç oldunuz, enerji doldurdunuz.
Çerkes gençlerinin “kâfe”nin
ötesinde ne yapabileceğini gösterdiniz. Gerektiğinde sevgi
halkasının nasıl oluşabileceğini ispatladınız.
En güzel şekilde ”kâfe”nin de
hakkını verdiniz.
O güzel düğündeki duruşunuzla,
oyunlarınızla izleyen herkese örnek oldunuz. Düğündeki
konuşmanızla, temiz Çerkesce'nizle o ortamda bulunan kadın erkek,
yaşlı genç herkesi heyecanlandırdınız, gönüllere girdiniz.
Ben sizleri daha sonra Kayseri
festivalinde gördüm, Göksun şenliğinde izledim.
Aşkla şevkle aynı samimiyetle
koşuyor herkesi kucaklıyordunuz.
Bir kez daha gönülden kutluyorum
sizi.
Ve sormadan da edemiyorum
“Nerdesiniz?”
Size çok ihtiyacımız var, ses
veriniz! |