Bu habere ne kadar çok sevindiğimi
tahmin edemezsiniz. “Siyaset
meydanı” programı yapımcısı ve sunucusu Sayın Ali KIRCA,
son anda herhangi bir değişiklik olmazsa Çerkes toplumunun hüzün
günü olan 21 Mayıs’ı “ Siyaset Meydanı Özel”e
taşıyacaklarını belirtti.
Haberde, Kafkas toplumunu temsil
eden, dernek, vakıf ve federasyonların birlikte organize ettiği
“ Büyük Çerkes Göçü’nün 144. Yıldönümü Anma Programı”yla birlikte,
“Siyaset Meydanı Büyük Çerkes Göçü” KEFKEN’den canlı
olarak yayınlanacak, denildi.
Yapılan açıklamada, bu programla,
“Türkiye’de yaşayan, sayıları yedi milyon civarında olan,
geleneklere sıkı bağlılıklarıyla bilinen, asaletleri,
zarafetleriyle hep konuşulan, giyim kuşamları, sosyal hayatları,
birliktelikleriyle daima gündemde olan bu güzel toplumu herkes
daha yakından tanıyacak.” denildi.
Programa davet edilen, konuya vakıf
siyasetçiler, gazeteciler, Kafkas kökenli büyük iş adamları,
tanınmış Çerkes yazar ve şairleri, dernek ve federasyon
başkanları, Kafkasya’dan katılacak sanatçılar, DÇB
yetkililerinden oluşacak katılımcıların isimleri daha sonra
açıklanacak.
Bu anlamlı günde, bu özel programla
Kafkas kültürünün layıkıyla tanıtılması, milyonların bilgilenmesi
için imkân hazırlayan, bu oluşuma destek veren herkesi gönülden
kutluyor, emeği geçenlere içtenlikle teşekkür ediyorum.
Programın, toplumumuz adına
hayırlara vesile olmasını diliyorum
Artık Çerkesler, sadece “Çerkez
kızı, Çerkez Etem ve Çerkez tavuğuyla” gündeme gelmeyecek.
“Çerkes’lerin kültürlerini
yaşatma sevdaları” dile gelecek!
“Küllerinden doğan bir toplumun”
yeniden doğuş hikâyesi anlatılacak.
Çerkeslerin birliktelikleri,
uyumları, saygı ve edepleri dile gelecek.
Tarihinde, yazılı olmayan hukuk
kurallarıyla (xhabzeleriyle) yaşayan, dünyada hapishanesi olmayan
belki tek halk olan bu kültürün temsilcilerini herkes daha
yakından tanımış olacak.
Soylu bir toplumun hayat hikâyesini
herkes yetkili ağızlardan öğrenecek.
Program, şüphesiz gerçekçi, güzel,
doyurucu olmalı.
Programa çok büyük katılım
sağlanmalı.
Bu etkinliğe gençliğimiz büyük ilgi
duymalı.
Dünyanın pek çok ülkesinde dağınık
halde yaşayan Kafkas toplumunun ortak sıkıntıları konuşulmalı.
Farklı bakış acıları tartışılmalı.
Çerkes toplumu için acının, hüznün
ve bölünmüşlüğün kara tablosu 21 Mayıs’ın her boyutu anlatılmalı.
Efsaneler ülkesi, yaralı cennet
köşesi Kafkasya’nın mahzun duruşu, Elbruz’un
hasretle sağına soluna bakışı, Kuban’ın, Terek’in eski
neşesinden uzak, durgun, akışı anlatılmalı.
Bir toplumun kültürünü yaşatma
sevdası, mücadelesi, hayat felsefesi anlatılmalı.
Dilin toplumlar için önemi
vurgulanmalı.
Kimliği ve kültürüyle barışık bir
nesil yetiştirmenin önemi anlatılmalı.
Bu özel günlerde kupkuru anmaların
değil özü anlamanın önemi vurgulanmalı.
Kafkas toplumunun temel
felsefesinin sevgi, dostluk ve barış olduğu anlatılmalı.
Bu toplumun, dünyanın hiçbir
yerinde olmayan, atalarından asırlar sonrasına taşıdıkları,
insanlığa örnek olabilecek çok ciddi insani değerleri anlatılmalı.
Kültürler arası diyalogun
önemi vurgulanmalı.
Renk, dil ve din ayrımının çağdışı
bir mantık olduğu belirtilmeli.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda
Çerkes liderlerinin katkısı anlatılmalı.
Türkiye’nin, Çerkeslerin de vatanı
olduğu vurgulanmalı.
Dünya coğrafyasında yaşayan bütün
Çerkeslerin, ekonomik ve kültürel ilişkilerini sağlıklı bir
şekilde geliştirmek zorunda oldukları hakikati anlatılmalı.
Ben, yurt dışından ve yurt içinden
programa davet edilen değerli katılımcıların, duygu ve
düşüncelerini en doğru ve en güzel şekilde ifade ederek, canlı
yayını izleyen milyonları doğru bilgilendireceklerine inanıyorum.
Bu programın gecikmiş bir karar
olduğuna inanıyor, çok istifade edeceğimi sandığım programın
tarihini, saatini iple çekiyorum.
Keşke bu haber hayal ürünü olmasa!
Kefken mahşeri bir kalabalığa sahne olsa! Kefken’e gidemeyen,
canlı yayına katılamayanlar da 21 Mayıs 2008’i televizyonlardan
geniş geniş takip etse, gazetelerden uzun uzun okuyabilse!
Ne dersiniz, iyi olmaz mıydı? |