Çocuklarımız ve gençlerimiz
kültüründen, kimliğinden uzak etrafa savrulmuş bir haldeyken,
Okumayan, düşünmeyen, üretmeyen bir
nesil ortadayken,
“Babana bile güvenme!” ,“Ne
istersen onu yap!” söylemlerine takılı bir gençlik karşımızda
dururken,
Biz neyle meşgulüz, ne yapıyoruz
sevgili anne babalar?
Çocuklarımızın büyük çoğunluğu
ana dilini unutmuşken,
Öz dilini konuşamazken,
anlayamazken anne- babayı,
Ya biz anlayabiliyor muyuz
çocuklarımızın halini, dilini?
Anlayabiliyor muyuz onların
hissiyatını?
İyi kötü konuşuyoruz ama
anlaşabiliyor muyuz?
Farkında mıyız işin ciddiyetinin?
Doğru mu çocuklarımızla doğru
iletişim kurabildiğimiz, birbirimizi anlayabildiğimiz?
Doğru mu evlatlarımıza tek başına
“kafe“nin yeteceği düşüncesi?
Biliyor muyuz onlarla iletişim
kurmanın yollarını?
Bilincinde miyiz
kaybettiklerimizin, neyi, ne zaman ve nasıl anlatacağımızın?
Günümüzde iletişim yolunun, sarp
kayalardan, uçurumlardan, menfezlerden, uçsuz bucaksız çöllerden
geçtiğinin farkında mıyız?
Peki, bu güne kadar onlara neyi
nasıl anlattık, ne kadar örnek olabildik?
Hangi ortamı hazırlayabildik?
Hangi ortak paydalarda
buluştuk bu duygu ve coşku mimarlarıyla?
Hangi noktalarda ümit verdik,
güç kaynağı olduk o tecrübesizlere?
Yoksa anne baba olmayı, çerden
çöpten laflarla yorucu, sıkıcı konuşmalar mı sandık?
Çevreye, arkadaşa, ne kadar
inandık, nerelerde aldandık?
Anlatabildik mi kültürün önemini?
Anlatabildik mi tarihimizi,
mazimizi?
Anlatabildik mi Çerkes asaletini,
Çerkes zarafetini?
Lafla iyi Çerkesliğin
olmayacağını,
İyi bir insan olabilmek için,
sevginin, saygının, okumanın, dinlemenin, araştırmanın,
paylaşmanın gerekliliğini kavratabildik mi?
Biz, kültürümüzü gereği gibi
okuyabildik mi, okutabildik mi?
Edebiyatsız milletin
olamayacağını,
Düğünün, cenazenin, şiirin,
şarkının, tiyatronun önemini,
Gününü gün etmenin dışında çok
önemli görevlerin olduğunu,
Hayatı doğru yaşamanın zorluğunu.
Anlayabildik mi?
Anlatabildik mi?
Çocuğun yetişmesinde anne babanın
rolünü söylemeye gerek var mı?
Gerek var mı söylemeye anne
babanın ilk öğretmen, aynı zamanda sığınılacak son
liman olduğunu?
Anneden ayarını almayan çocuğun
işinin sanıldığından da zor olduğunu, hatırlatmaya gerek var
mı?
Anne babalar gelin geç olmadan
bir şeyler yapalım!
Mutlaka yapılacak şeyler vardır.
Gelin, hiç olmazsa biz onların
dilini öğrenelim.
Konuşalım, anlaşalım, uzlaşalım,
sevgiyle değerleri paylaşalım.
Ama mutlaka bir yerden
başlayalım!