...................
...................
SİZİ  ALKIŞLIYORUM
22.01.2010
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
...................
Varlıklarıyla hayatımıza dokunan, dokundukları yeri şekillendiren, toplumu, kültürü için fedakârca çalışan güzel insanlar,

Hizmet üretirken asla takdir beklentisi içinde olmayan siz model insanlar, iyi ki varsınız, iyi ki fedakârsınız, sizleri alkışlıyorum.

Siz, enerjinizi kavga ve kırgınlıklara harcamadınız.

Siz, söylemi aşıp eyleme ulaştınız, sizleri kutluyorum.

Sizler, bu programın fikir babaları, bu tablonun mimarları, siz, ayrıntılarda boğulmadan takdiri hak edenleri onurlandırdınız. “Toplumumuz, teşekkür etmeyi sevmiyor.” imajını yıktınız. Çalışmayı, üretmeyi teşvik ettiniz, kutluyorum sizi.

Güzel bir mekân, yurdun dört bir yanından gelen nezih bir topluluk.  Kafkas toplumu adına vefa gecesi, gurur ve ödül gecesi.

Programda saygı, sevgi, övgü vardı; düzen, uyum, alkış ve coşku vardı. Daha da önemlisi asil bir duruş vardı.

Müziği, dansları ve söylemleriyle buram buram kokan Kafkas kültürü vardı.

“2009’un en iyileri” programında, kültürü ve kimliğiyle barışık herkesin yüreğini hoplatacak, “ İyi ki bu kültürün mensubuyum!.” dedirtecek söylemler vardı. “Bu kültür mutlaka yaşamalı!” diyen duyarlı, bilinçli yüzlerce insan vardı. Birliktelik vardı, tebessüm vardı, bu kültüre övgü, bu kültüre hayranlık vardı.

Siz, bu programın mimarları, güzel iş çıkardınız, her şeyi en ince ayrıntısına kadar planladınız, paylaştınız. Bu kültürün mensuplarına ve protokole coşkulu, gururlu dakikalar yaşattınız, bu kültürü çok iyi tanıttınız, önyargıları yıktınız, gönüllere girdiniz, alkışlıyorum sizi.

Bilmem ki bu nezih salon, böylesine anlamlı program için böylesine seçkin insanlarla kaç kez dolup taşmıştır?

Bu ülkede, kaç yerde, hangi salonlarda bu örnek şahsiyetler, vefanın gereği olan ödül programlarıyla böylesine samimiyet ve heyecanla alkışlanmıştır?

Bu programda, bakanı, milletvekilleri, valileri, emniyet müdürleri, belediye başkanları, sanayici ve daire amirleriyle birlikte, değerli thamedelerimiz, sevgili gençlerimizle bir salon dolusu güzel insan bir ağızdan “ Bu kültür yaşamalı, bu kültürün yaşatılması için ne gerekirse yapılmalı!” diye haykırdı.

Bu tablo karşısında ümitlenmemek, gururlanmamak mümkün mü?

Program esnasındaki sanatçımız Sevgili Münteha’nın, toplumlar için dilini önemini vurguladığı o güzel cümleleri duyup da duygulanmamak, o harika şarkılarla coşmamak mümkün mü?

Kendine has üslubuyla yılların birikimini yansıtan kültür adamımız Sayın Rahmi Tuna,

Tevazusu, asalet ve zarafet dolu tavırlarıyla salondaki herkesin gönlünde taht kuran Samsun büyükşehir belediye başkanımız Sayın Yusuf Ziya Yılmaz,

Çok sevilen, anlamlı büyük katkılarıyla daima bu kültürü yaşatma gayretini sürdüren işadamımız Sayın Servet Demir,

Samimi ifadeleri ile Sayın Celalettin Cerrah,

Bu kültür için, bu kültürün mensupları için sarf ettikleri övgü dolu sözleri ile başta Sayın Kahramanmaraş valisi ve Kahramanmaraş ‘ın sevgili belediye başkanı olmak üzere, davete icabet eden milletvekilleri, valiler, belediye başkanları, alkışı çoktan hak ettiler.

Ya, bu kültürün yaşatılması  için “ Ben de elimi taşın altına koyuyor, kültürel çalışmalar için harcanmak üzere şu kadar maddi katkıda bulunuyorum.” diyerek, hiç de küçümsenmeyecek tutar kadar katkı sağlayan 2009’un en iyi iş adamı ödülüne layık görülen sevgili kardeşimiz Cengiz Atalar’ı gönülden alkışlamamak mümkün mü?

İyi ki varsınız, iyi ki bu denli duyarlısınız sevgili güzel insanlar!

Alkışlıyorum,  görülmeye ve övülmeye değer, bu samimi, bu sıcak tablonun mimarlarını alkışlıyorum. Gelecek yıl yapılacak program için de “Dilini en iyi konuşan, kültürünü en iyi yaşayan genç ödülü” nü programa ekleme teklifinde bulunuyorum.

“2009’un en İyileri” programı  için yurdun dört bir yanından Kahramanmaraş’a gelen dernek başkanları, değerli katılımcılar, sizin o coşkunuz, o heyecanınız bin kez alkışı hak ediyor.

Alkış, takdir etmektir; alkış, vefadır; alkış, büyük güçtür! Siz bunun bilincindesiniz, sizi yürekten alkışlıyorum.

Binlerce insanın oyuyla ödüle layık görülen 2009’un en iyileri ender şahsiyetler, kocaman yürekli güzel insanlar, yüreklerinize sağlık. Sizler, bu topluma, bu kültüre hizmet ettiğiniz sürece, bu toplum sizleri el üstünde tutmaya, sizlerle onur duymaya devam edecektir.

Kim demiş, “ Millet olarak ‘övgü’ konusunda cimri olmamıza rağmen ‘yergi’ konusunda bir o kadar cömert’iz.” diye?

Değil mi ki yürekten gelen ufacık bir teşekkür, sevginin sihirli yüzüdür ve mucizeler yaratabilecek kadar güçlüdür!

Eğer bizler, bu tabloları geniş  alanlara yayabilir, geçmişle kavga etmeden tarihle yüzleşebilir, enerjimizi kavgalarda tüketmeden birleştirici söylemler geliştirebilirsek, kazanan, bilinçle, sevgiyle kucaklaşan toplumumuz olacaktır.

Kısmet olursa seneye Samsun’dayız.

Aç kollarını Samsun, “2010’un en iyileri” kucaklaşmaya geliyor.