KAF-FED’in “Nart Akademisi” çalışması, kültürel ve
toplumsal iletişimi hızlandıracak güzel bir gayret.
Projenin hazırlanmasında, programın uygulanmasında emeği geçen
herkesi içtenlikle kutluyor, seminerlere katılan yürekli, sevgili
Nart’ları tebrik ediyorum.
Ciddi ve etraflı bir analizin ardından genç Nart’lar köklü bir
eğitime tabi tutulmak isteniyor, bu gayret alkışlanmaz mı?
Alkışlıyoruz sizi.
Bu kültürün tükeniş sancısını yüreğinde hisseden herkes
duygulanmalı, ümitlenmeli bu gayret karşısında.
Malumdur: Gençliğiniz varsa vardır geleceğiniz.
Gençliğiniz, dilsiz, gönülsüz, hevessiz yetişiyorsa, millî
kimliğinden habersiz, desteksiz, dümensiz, yörüngesizse, toplumuna
yabancılaşıyor, kültür çatışması içinde yalnızlaşıyorsa,
kimlik arayışı içinde bocalıyorsa, yapacağınız öncelikli çalışma,
elbette bu gençleri bu tür seminerlerle bilinçlendirmek olmalı.
KAF-FED, bunun derin sancısını yaşıyor olmalı ki “Nart
Akademisi”yle eğitim diyor, kültürel iletişim diyor ve düşünceyi
eyleme dönüştürüyor.
Geleceğimizin, gençliğimizle mümkün olduğuna gönülden inanan bu
güzel insanlar, diline hâkim, kültürüyle barışık, donanımlı bir
gençlik için büyük çabalar ortaya koyuyor.
Bu iyi niyetli gayreti hepimizin önemsemesi, yürekten
alkışlaması gerekiyor.
Yürekten alkışlıyorum sizi.
Bu çalışma, genişleyerek sürmeli, dalga dalga yayılmalı.
Nart’ların iyi yetişmesi konusu, dernek yöneticilerimize, sevgili
anne ve babalara, yazar ve çizerlere büyük sorumluluklar yüklüyor.
Değil mi ki gençlik gelecektir.
Değil mi ki gençlik, doldurulması gereken boş şişe değil yakılması
gereken bir meşaledir.
Bu meşaleyi birlikte yakalım ki karanlıklar aydınlansın.
BİZ GENÇLİĞİ İHMAL ETTİK.
Açık konuşalım, biz, gençliğimizi kendi değerlerimiz açısından
ihmal ettik. Bu yüzden çok hayati fonksiyonları kaybettik.
Peki, bu noktada ümitsizlik bize yarar sağlar
mı? O halde “Zararın
neresinden dönersek kârdır!” misali aşkla, şevkle anlamlı, güzel
hamleler yapmak, yapanları alkışlamak lazım.
Eğer, Nart’ların donanımlı yetişme konusu, samimi ve usta
ellerce çözüme kavuşturulamazsa istenmeyen gelişmeler
geleceğimizi karartabilir.
Unutmayalım, vasıflı bir gençlik olmadan yaşamaz, yaşayamaz bu
kültür.
Geleceğimiz adına güvenimizi sarsan karanlık düşünceleri,
etrafımızdaki sis ve dumanları ancak gençler yok edecektir.
Aşkımız ve ümidimiz
gençler olacaktır.
Gençsiz yaşamaz bu kültür!
Gençliğimizin dil ve kültür noktasındaki perişanlığından
sancı çekenlerimizin sayısı arttıkça, bizler şartları zorlayarak
donanımlı, hoşgörülü, kültür hassasiyetine sahip bir nesil
yetiştirmenin daha pratik yolunu bulmak zorundayız.
Eğer istikbal hedefliyorsak yeni nesli, daha araştırmacı, daha
sorgulayıcı bir ruhla yetiştirmek durumundayız.
Gençler boğulurken, bizler okey masasında ömür
harcayamayız.
Gençliğimize model olacak gençleri yetiştirme sancısını çeken, bu
çalışmalar için imkânları zorlayan, bu uğurda uykularını zincire
vuran sevgili dostlara binler selam.
CAHİLLİK VE TEKEBBÜR
Bu gayretleri görmeyen, görüp de heyecan duymayanlarımız,
güzelliklere itiraz edenimiz olmaz mı? Olur elbette.
En başarılı çalışmalarda bile karşınızda bir eleştiri sağanağı
oluşabilir.
Bu olumsuzluklar bazen bilgisizlikten, çoğu zaman da tepeden bakma
tekebbürden kaynaklanır.
Öteden beri toplumumuzun sezgisini de bilgisini de içine
sindiremeyen sözde aydınlarımız da olmuştur nitekim.
İşte bizim önümüzdeki engellerden biri de bu tepeden bakıştaki
tekebbürdür.
Doğru olana “Doğru!” diyememektir.
Karşımızda alkışlanacak bir gayret var.
Bırakalım artık epik söylemleri, alkışlayalım bu gayreti.
Yeter artık, Nart’lar kabuğunu kırsın, okusun, araştırsın,
öğrensin, model olsun.
Eğitimsiz, bilgisiz, vasıfsız, vefasız bir nesil hangi yaraya
merhem olabilir ki?
“BU KÜLTÜR, BENİMLE YAŞAYACAK1!”
Sevgili gençler, en güzel dansları yine siz yapın, en güzel
“kâfe”yi siz çalın, siz dinleyin!
En mükemmel oyunları siz oynayın, “kaşen”lerin en güzeli
sizin olsun!
Ama bu yetmemeli size. Siz, bu güzelliklerin yanında donanımlı
yetişmelisiniz.
Hepiniz, “Bilgimle, kültürümle, yüreğimle ben varım!”, “Bu
kültür benimle yaşayacak! Birlikte yaşatacağız bu kültürü!”
diyin.
Okuyun, araştırın, donanımlı yetişin.
Akademik başarılarınızın yanında sosyal başarılarınızı, toplumdaki
konumunuzu, arkadaş çevrenizi, alışkanlıklarınızı,
kimliğiniz ve kişiliğinizi önemseyin.
Kimliğinizle, kişiliğinizle, kültürünüzle barışık yaşayın.
İşsiz, güçsüz, bilgisiz, kültürsüz, ezberini tekrarlayan
gençlerden olamaz genç Nart’lar!
Düşünen, üreten, sorgulayan, araştıran kişilerden olmalı
Nart’lar.
Siz, düğünlerin ötesine
taşabilmelisiniz.
Siz, genç beyinler, yeni oluşumlar için fırtınalar oluşturmalı,
yepyeni şeyler hecelemelisiniz.
Siz, konuşmalı, dinlemeli, tartışmalı, söylenmemiş yeni şeyler
söylemelisiniz.
Bırakmalısınız moralsizliği, ümitsizliği.
Güç sizsiniz, ümit sizsiniz, gelecek sizsiniz!
Çare de çözüm de sizsiniz!
İNANALIM, GÜVENELİM ONLARA
Gençler, istekli olmalı, konuşmalı, katılmalı, coşmalı, bilgiyle
tecrübeyle donanmalı.
Yani gençler, fonda yer almayıp özne olmalı.
Asla unutmamalıyız ki bu kültürü geleceğe gençler
taşıyacak.
Genç Nart’lar bu şuurla yetişmeli, kimliği ve kültürüyle
kucaklaşmalı.
Gençler, geleceğin büyükleri gibi yetişsin, yani” thamade”leşsin.
“Thamade”ler de gençleşsin!
NOT: Kültürel ve sosyal alanda kendilerini geliştirerek “model
Nart” olmak amacıyla, 9-10 Ekim tarihlerinde yapılacak
olan “Nart Akademisi-2” programına katılan, bu konuda
gayret sarf eden, samimiyet gösteren sevgili “Genç Nart”ları
selamlıyor başarılar diliyorum. |