Gündem, KAFFED seçimi.
Kültürü yok olma tehlikesi yaşayan bu toplum,
KAFFED’i gelecek görüp Kaffed’in geleceğini konuşabiliyorsa bizde
büyük gelişme var demektir.
Kaffed, elbette
önemsenmeli, hizmet alanı, hizmet metodu, yeni yönetimi…
konuşulmalı, tartışılmalı.
Anayasa
hazırlama döneminde kimlikler çok konuşulacak, temel hak ve
özgürlükler uzun süre tartışılacak. O halde bu noktada Kaffed,
oldukça ağır sorumluluk taşıyor.
KAFFED, çözüme
odaklanmış bir dil, yapıcı bir üslupla akıl ve sağduyu
ölçülerinde çözüm yolları önererek kimliği tartışılan diğer
halklara da güzel bir model olabilir.
Bu hassas
dönemde federasyon, geçmişe takılı kalmayıp geleceği kollayarak,
kültürünü yaşatabilmek için önceliklerini gündeme taşıyarak
siyasi otoritenin muhatabı olan güçlü bir temsilci olmak
zorundadır.
KAFFED, asrın
fırsatını, yetkilileriyle, sözcüleriyle, yazar ve çizerleriyle,
ideolojik ve siyasi saplantılardan, kavgacı tavırdan uzak durarak,
“Muhatap alınmıyoruz!” alınganlıkları yaşamadan misyonunu
yürütmelidir.
Kaffed’e
birikimiyle, söylem ve eylemleriyle, uzlaşmacı, kucaklayıcı
tutumuyla kendi uzmanlık alanında siyasi otoriteye yol gösteren,
STK’ları yanına alan, problem çözücü kocaman bir
kurum olma tavrı yakışacaktır.
KAFFED, dik
duruşu, birikimi, ufku ve uzlaşmacı tutumuyla huzura,
birlikte yaşmaya kapı aralamalıdır.
Aksi takdirde
lafazanlık yapılarak kaybedilecek zaman, bu toplumun
geleceğini çalmak, istikbalini karartmak anlamına
gelecektir.
KAFFED, bu yeni
dönemde, somut düşünceleriyle, birikimi ve sahip olduğu
küçümsenmeyecek kredisiyle siyasi iradenin dikkatini
üzerinde toplamalı, bu iradeye kilit rol oynayabileceğini
hissettirmelidir.
Zira, yeni
anayasa, hayati noktalarda toplumumuzu ilgilendiriyor.
Yeni anayasa belki
Çerkes toplumunun yüz yıllık kaderini çizecek.
Eğer bu haklı
talepler noktasında Kaffed, siyasi ve ideolojik davranırsa
vay ki vay halimize!
Hal böyleyken,
genel kurul öncesi manzara ortada. Ciddi
bir dağınıklık var.
Kaffed’le
ilgili beğenilerin, olumlu eleştirilerin yanında ziyadesiyle
yıkıcı eleştiri de var.
Eleştirilerinde
çok samimi olanların yanında, benlik girdabında
bocalayanlar da var.
Maziden
çıkamayanların, atiyi göremeyenlerin beraberinde, söylem ve
eylemleriyle akıl tutulması yaşayanlar var.
Aklını
kiralamışçasına öneri sunalar da var.
Peki, kaffed
ne yapsın?
Kaffed,
toplumumuzun en büyük, en güçlü kurumu.
O halde Kaffed,
büyüklüğün gereğini yapmalı.
Her şeyden önce
tabanını çok iyi tanımalı.
Yeni yönetimi,
sabırla, bilinçle ve anlayışla bütün farklı oluşumları
kucaklamalı.
Toplumumuzun
her kesiminin hassasiyetini, her türlü eleştiriyi dikkate almalı.
Çerkes
toplumunun taleplerini etkin ve doğru anlatmalı.
İçinde
yaşadığımız büyük toplumla, bürokrasiyle, siyasilerle sıcak
ilişkiler içinde olmalı.
Anavatanımızla
ekonomik ve kültürel ilişkiler güçlendirilmeli.
KAFFED, bu
çalışmalarla, toplumun her kesimini kucaklayacak bir yapıya
kavuşturulmalı.
Daha da büyümüş,
güçlenmiş bir federasyonla devletin ana dili, TV ve diğer
kültürel dinamikleriyle bu kültüre sahip çıkması bir zaruret olur.
Yani, renkleri
solmaya, kokuları kaybolmaya yüz tutmuş bu zengin kültür
bahçesini, devletin havuzuyla sulayarak onu koruma girişimi
Kaffed’ in sorumluluğundadır.
“İnisiyatif
kullanan güçlü bir kurum olmanın yolu, iyi bir ekip olup
uyum içerisinde çalışmaktan geçer.”
Bu da diri ve
derin duygular, kültürel coşkularla mümkün olur.
Güzel ve etkili
bir genel kurul olması temennisiyle görevi devralacak yeni
yönetime başarılar diliyorum. |