Önyargıların, kıskançlıkların, yersiz
endişelerin, anlamsız düşmanlıkların toplumun birlikteliğine zarar
vermeye başladığı bir zamanı yaşıyoruz.
Hiçbir şey üretemeyen, buna rağmen
yapılan her şeyi insafsızca eleştiren, bir çırpıda kurumlarımıza
ve yöneticilerimize rahatlıkla “Tu kaka!” diyebilen
şovmenlerin kurtarıcı eda ve saldırgan tutumlarıyla arz-ı endam
ettikleri bir dönemde sessiz çoğunluğun daha dikkatli ve kararlı
olması gerekmez mi?
Kültürel duyarlılığa sahip bilinçli,
birikimli, yürekli kişilerin birliktelikten, samimiyetten
yana tavır takınması icap etmez mi?
Zihnim bu düşüncelerle meşgul iken, bu
hafta sonu Doğu Akdeniz Bölgesi Çerkes’leriyle buluşup onlarla tek
yürek olan Kaffed, beni bu satırları yazmaya mecbur kıldı.
Dernek başkan ve yöneticilerinin
yanında Çerkes halkı, yaşlısı, genci, milletvekili, muhtarı,
imamı, eğitimcisi, bayı, bayanıyla katılmıştı bu coşkulu
buluşmaya.
Görülmeye değer toplantılar,
ümitleri yeşerten konuşmalar, kucaklaşmalar, gençler ve
bayanlarla kayda değer görüşmeler katılımcıları birliktelik
ve güzel gelecek adına umutlandırdı.
Kaffed, bu hafta Doğu Akdeniz’de
ezber bozan söylemleri, dostlarını sevindiren duruşuyla göz
doldurdu.
Kaffed yönetiminin bu
performansı, ümit oldu, moral oldu, enerji oldu ve dalga dalga
yayılıverdi tabana.
Taban da kucakladı bağrına bastı
Kaffed yöneticilerini.
Bu iş bu kadar basit işte!
İşin sırrı samimiyette.
Yeter ki bu toplum inansın,
güvensin.
Yeter ki insanımız ciddiye alındığını,
hesaba katıldığını bilsin, inan gerisi kolay.
Çerkes toplumunun tabanıyla tavanının
bu sıcak buluşması bu formatla devam ederse göreceksiniz
tahmin bile edemeyeceğimiz anlamlı birliktelikler oluşacaktır.
Oluşan bu birliktelik ve uyum da büyük imkânlara kapı
açacaktır.
Yeni anayasa belki yüzyılın
fırsatını sunacaktır bize.
Bunun bilincinde olmalı toplum.
Fakat bu fırsatı bu topluma çok
görenler de olacak.
Ne yazık ki oyuna gelenler de…
Bu imkânı nasıl ve ne zaman mı
kullanabiliriz?
Kültürü gündemimize alıp birlikte
hareket ettiğimiz zaman.
Yaman çelişkilerimizden
kurtulduğumuz an.
İşte tam bu noktada Kaffed’in
sorumluluğu arttıkça artıyor.
Yeni anayasa çalışmalarında Çerkes
toplumunun taleplerini üslubuna uygun şekilde gerekli
makamlara ileterek toplumunun sesi, halkının nefesi olabilen
Kaffed yönetimi, Çerkeslerin her haklı talebinde aynı
hassasiyeti, aynı ciddiyeti göstermeli.
Yönetim, toplumun her kesimiyle
kucaklaşmayı sürdürmeli.
Hem de bilinçle ve cesaretle.
Kimler kendilerine neyi yakıştırıyor
bilmem ama Kaffed’e tevazu ve vakar yakışıyor. |