Sevgili Gençler,
Değil mi ki güç sizsiniz,
ümit sizsiniz, gelecek siz.
Değil mi ki çare de çözüm de
sizsiniz.
Size çok yakışıyor bu
zarif kültürle
donanmak, bu kimlik ve bu kültürle
barışık yaşamak.
Yakışıyor size
asalet, estetik ve
birliktelik…
Hem de çok yakışıyor.
Yakışıyor, kültürel değerler
adına donanımlı olmak,
heyecan, coşku ve
uyum.
Yeni şeyler söylemek,
sevgiyle, muhabbetle kucaklaşmak, kırmadan, kırılmadan birlikte
güzel şeyler üretmek.
Sevgili Gençler,
Size yakışmaz kupkuru
övünmeler, afralar, tafralar…
Yakışmaz size minnacık
bakmak, küçücük düşünmek,
“kâfe” ve
“kaşen” likle
yetinmek, Çerkesliği
“fade” den ibaret bilmek.
En güzel dansları yine siz
yapın, en güzel “kâfe”yi siz çalın, siz dinleyin!
En mükemmel oyunları siz
oynayın.
Ama bu yetmesin size.
Size,
kültürel duyarlılık,
tarihi bilinç yakışır.
Size işin özünü anlamışlık
yakışır.
Size sabırla
okuma, layıkıyla
araştırma, anlama, hazmetme, sonrasında gereği gibi
uygulama yakışır.
Sorgulayın ne olur,
işinizdeki verimliliği,
okul başarınızı,
toplumdaki yerinizi, arkadaş çevrenizi…
Sorgulayın,
alışkanlıklarınızı, kimliğinizi, kişiliğinizi ve kültürel
duyarlılığınızı…
Sorgulayın: Acaba okulunuzu
başarılı bir şekilde bitirebilecek misiniz?
Mesleğinizin hakkını
verebiliyor musunuz?
Bilgi açlığı
hissediyor, okuyor, araştırıyor, sorguluyor musunuz?
Kimliğinizle, kişiliğinizle,
kültürünüzle barışık mısınız?
Cevabınız
“Evet!” ise o zaman
annenizin ak sütü gibi,
“Elburuz” un billur suyu gibi helâl olsun her şey size...
Siz,
işsiz, güçsüz, bilgisiz,
kültürsüz, ezberini tekrarlayan gençlerden olamazsınız.
Siz, düşünen, üreten,
sorgulayan, araştıran, gençler olmalısınız.
Çalışmayı da eğlenmeyi de
bilmelisiniz.
Düğünlerin ötesine taşabilmelisiniz
Siz, genç beyinler olarak
yeni oluşumlar için fırtınalar oluşturmalı, yepyeni şeyler
hecelemelisiniz.
Bırakmalısınız moralsizliği, ümitsizliği.
Kimsenin yüreğine, bileğine
basmadan, birbirinizi kırmadan oluşturun hadi şu özlemini
çektiğimiz sinerjiyi.
Bakın o zaman neler olacak?
Bakın o zaman ne engeller
aşılacak?
Unutmayın lütfen,
güç sizsiniz, ümit
sizsiniz, gelecek siz.
Çare de çözüm de sizsiniz!
Siz, iyi yetişmiyorsanız
yaptığımız “yunafe”
ler, söylediğimiz türküler, okuduğumuz şarkılar, oynadığımız
oyunlar, boşuna!
Siz yoksanız sahnede,
Siz yoksanız kürsüde,
Bir yanlışlık olmalı bu işte!
Güç sizsiniz, ümit sizsiniz,
gelecek sizsiniz!
Çare de çözüm de sizsiniz!
Ahh, keşke bunu da bir
bilseniz!
|