Bir toplum düşünün; okumayan,
araştırmayan, üretmeyen, tereddütler, olumsuz düşünceler,
umutsuzluklar, yersiz tenkitler ve abartılı
böbürlenmeler içinde
kıvranıp duran.
Eğer dilim varsaydı bizim
toplumdan mı bahsediyorsunuz diyiverirdim.
Vesselam
okumayan bir toplumuz.
Okumadığımız için kültür
bilinci istenilen düzeyde gelişmeyen, ezberci, asabi, yorgun,
telaşlı, gergin bir toplumuz.
Bu yüzden
zihinler dağınık,
kalpler param parça.
Merak etmiyoruz, okumuyoruz,
incelemiyoruz, araştırmıyoruz.
Hal böyle
olunca kimliği ve kültürüyle barışık,
tarih, sanat ve edebiyatta
mesafe kat etmiş ideal bir toplum oluşmuyor işte.
OKUMUYORUZ
Okumuyoruz, o yüzden kültürümüz eriyor,
dilimiz yok oluyor,
gençliğimiz tükeniyor, güzelliklerimiz bir bir kayboluyor.
Okuyarak örnek olamıyoruz,
yeni nesle okumayı sevdiremiyoruz!
Okumuyoruz, okutamıyoruz,
okumayı sevmiyoruz, sevdiremiyoruz!
“Nart”lar, “Setenay”lar
okumazsa, düşünüp üretmezse, ezber, kulaktan dolma bilgilerle
yetinirse, ”Dedem öyle
diyordu!”yu aşamazsa, Allah aşkına ne olur bizim halimiz?
Galiba
hayatın
gürültüsünden birbirimizi
duyamıyoruz, dolayısıyla hakikatle yüzleşmekten korkuyoruz.
Sözün
tükendiği yer de burası zaten!
O – ku – mu – yo – ruz !
Okumuyoruz ama ne garip ki
her şeyi biliyoruz(!)
Sanki lisanı halimizle
“Okuyup da ne yapacaksın, aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın!”
der gibiyiz.
Oysa
kitap, dergi ve gazete sayfalarında
aydın insanlarla buluşmak
ne hoş, ne doyumsuz bir duygu.
Bilgiyi,
birikimi, kültürü paylaşmak, insandan, tarihten, toplumdan
bahsetmek ne tarifsiz
bir zevk.
Galiba biz, okumadan da bu
kültürle yaşayabileceğimizi sanıyoruz. İşte burada yanılıyoruz!
Okumadan olmaz, asla
olmaz!
Tarih ve
kültür bilinci, sadece dinleyerek, sohbetlere katılarak değil,
okuyarak, özellikle de
önemli eserleri tekrar tekrar okuyarak elde edilir.
Biz ancak, okuma zevki
kazanmış, kültürünü, tarihini kaynağından öğrenmiş, zengin
birikimli gençler sayesinde çağdaş topum haline gelebiliriz.
İYİ Kİ VARSIN KAF-DAV
Hal böyleyken iyi ki toplumun
bu onulmaz yarasına, acısına, sancısına merhem olmayı amaç edinen
bir vakfımız var.
Yıllardır
toplumumuzun bu eşsiz
kültürünün yok olmaması için sessiz ve derinden yaptığı
anlamlı çalışmalarla tekdir ve teşekkürün en büyüğünü hak eden bir
vakıf bu.
Kısa adı
KAF-DAV olan “Kafkas
Araştırma, Kültür ve Dayanışma Vakfı” ından bahsediyorum.
www.kafdav.org.tr
Vakıf, geleneksel Kafkas
kültürünü derlemek, tanıtmak ve yaşatmak, Kafkasyalıların güncel,
toplumsal, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlarını bilimsel
yöntemlerle incelemek ve araştırmak, bu sorunların çözülmesine
katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş.
Kaf-dav yıllardır büyük
çalışmalar içinde.
Bütün
Kuzey Kafkasya’yı
kapsayacak bilimsel araştırmaların yoğun çabasını sürdürüyor.
Kuzey Kafkas tarihine ve
kültürüne meraklı herkesin mutlaka evinde bulunması gereken
yüzlerce kitap, dergi, bir o kadar makale, sempozyum… okuyucusunu
bekliyor.
Kaf-dav Araştırma Kütüphanesi
tez çalışmaları için üniversitelere kaynaklık ediyor.
Bilim
kurulunun onayından geçen pek çok
başucu kaynak eser
hazır okuyucusunu bekliyor.
Çerkes tarihi ve kültürü
bakımından son derce önemli pek çok yayın, yıllar öncesinden
Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne ulaştırılmış
durumda. Kafkas kültürüne kaynaklık eden pek çok temel eser
üniversite kütüphanesinde araştırmacılarla buluşuyor.
Kafkas Araştırma, Kültür ve Dayanışma Vakfı
(KAF-DAV)
tarafından Ankara’da gerçekleşen, tarihsel ve bilimsel veriler
ışığında dünyanın farklı bölge ve ülkelerinde yaşayan Çerkes’lerin
demografik, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik açıdan
durumlarının tartışılması, mevcut fırsat ve olanakların
değerlendirilmesi ve gelecek için öneriler geliştirilmesini
amaçlayan “21. Yüzyılda
Çerkesler, Sorunlar ve Olanaklar” konulu uluslararası sempozyum”
hatırlarda.
“Kaf-dav
Bilim Kurulu” şimdilerde
“Çerkes sürgününün 150. yılı anısına” 2014’te düzenlemeyi
planladığı uluslar arası katılımlı “Çerkeslerin Sosyo Kültürel
Değerleri ve İçinde Yaşadıkları Toplumlarla Karşılıklı
Etkileşimleri” konulu bir sempozyumla önemli bir çalışmaya
imza atmaya hazırlanıyor.
Vakfın
kuruluşundan itibaren her karesinde olağanüstü gayretleri olan,
hayatını bu kültüre adamış, ismi bu kültürle özdeşleşmiş hizmet ve
kültür insanı değerli büyüğümüz
Sayın Muhittin ÜNAL
bütün övgülere layık.
Bizler bu
büyük hizmeti ne kadar
alkışlasak az.
Bir gün
tarihiniz, kültürünüz konusunda kafanız karışırsa, hayatınızın
yönünü ve yolunu şaşırırsanız, daha bilinçli bir hayat yaşamak
için biraz morale ve yeni bir akla ihtiyacınız olursa, bilin ki
uzaklarda bir yerde bir insan
sizin için bunları
araştırıyor ve yazıyor.
İyi ki varsın Kaf-dav!
Yaşamı
boyunca edindiği engin tecrübeyle geçmişten geleceğe ışık tutan,
bilgi ve birikimini gelecek nesillere aktarmak için çırpınan
kültür insanları,
Gençlerin, kültürleriyle, kimlikleriyle barışık, mutlu, huzurlu ve
başarılı olması için
kültürün merkezine ışık tutanlar, binler selam size.
İyi ki varsınız!
İyi ki
varsın Muhittin Ağabey,
iyi ki varsın!
Sağlık ve
huzur içinde çalışmalarınla toplumun ve kültürünle birlikte olman
dileğiyle saygılarımı
sunuyorum.
Bu arada
vakfın bu harika çalışmalarında pay sahibi olan sağlam üslubu ve
yüksek temposuyla çaba harcayan, vakfın çalışmalarını ve kitapları
sanal âlemde bir fazla okuyucuya ulaştırabilmenin büyük
mücadelesini veren Sevgili
Levent KAPLAN’ı buradan tebrik etmemek mümkün değil.
Sevgili Levent, eşinle
birlikte ailece yürüttüğünüz bu kültürel çalışmalar, bu yoğun
çabalar için binler teşekkür size. Enerjiniz tükenmesin,
gayretiniz katlanarak devam etsin. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.
BU KÜLTÜR YAŞAMALIYSA BU TOPLUM OKUMALI!
Kültür, bir milletin konuştuğu dilse,
Tarih bilinciyse,
Gelenek ve görenekse,
Güzel sanatlarsa,
Edebiyatsa
Bu kültür, okumadan
nasıl kazanılır, nasıl gelecek nesillere taşınır, nasıl yaşatılır?
Bu kültür yaşamalıysa bu toplum okumalı!
Toplumu,
özellikle de gençliği
okumadığı halde ayakta kalan bir medeniyet var mı acaba
yeryüzünde?
Yeryüzünde yazara, şaire; kitaba, şiire değer vermeden
kalkınabilmiş, büyük ulus olabilmiş tek örnek var mı acaba?
Not:
Sevgili dostların
huzur, güven ve barış içinde Ramazan Bayramına kavuşması
temennisiyle selam ve sevgilerimi sunuyorum. NT
|