KAFFED genel kurulu yakın.
Umulur ki yeni yönetim,
Çerkeslik davasına gönül vermiş
yürekli insanların
kültürel sorunlarını bir bir nasıl çözdüğünün
güzel örneklerini
göstersin.
Diliyoruz ki yönetim daha
fazla diplomasi ve daha sıcak
uzlaştırıcı tavırlarla yeni ufuklara yelken açsın.
Hiç şüphesiz
STK yöneticiliği çok
zor bir görevdir.
Bu meşakkatli görev,
kültürüyle yoğrulmuş, toplumunu anlayabilmiş,
ezberini bozabilmiş,
samimi kılavuzlarla çalışan, ufku, üslubu ve hoşgörüsü olan
insanların işidir.
Farkındayız, yeni yönetim,
her dönem olduğu gibi ne yazık ki yine
dağ gibi kültürel ve
ekonomik sorunlarla
boğuşmak zorunda.
Kim ne derse desin, bu
toplumun peş peşe sıralanan ve âciliyeti olan
sorunları var.
Diğer taraftan Türkiye’de
insan temel hak ve özgürlükler alanında hatırı sayılır gelişmeler
yaşanıyor.
Hal böyleyken,
seçilmişlerimiz, üst
kurul temsilcilerimiz, bilgi, birikim ve basiretlerini kullanarak
bu gelişmelerden toplumunu ne kadar
yararlandırabiliyor?
Sorusu cevap bekliyor
Gençlik, gereği kadar
önemseniyor mu?
Daha sağlıklı bir iletişim
dili ve daha düzgün bir üslup kullanılamaz mı?
Sorularının cevabı hararetle
tartışılabilir.
Şüphesiz bugüne kadar yapılan
samimi çalışmaları takdir etmek durumundayız.
KAFFED’in bugüne gelmesinde
emeği geçen başta kurucu başkan
Sayın
Muhittin ÜNAL olmak
üzere bütün genel başkanları katkılarından dolayı kutluyor, sağlık
ve mutluluklar diliyorum.
Oluşacak yeni yönetimin yolu
ve bahtı açık olsun.
Yönetim, yeter ki samimiyetle
toplumunun desteğini talep etsin.
Umuyorum ki yeni yönetim
oluşurken:
Bilgi, birikim, değer…gibi
hususlar göz ardı edilmesin.
Sübjektif
değerlendirmelere fırsat vermeden nitelikli kişilere sorumluluk
verilsin.
Toplumla barışık
bir dil ve üslup kullanılsın.
Gençlik, varsa yoksa gençlik, gençliğimiz çok daha fazla önemsensin.
Kadirşinaslık
beklentisine karşılık bulamayan kişilerin küskünlüğünün söz konusu
olduğu bir ortam oluşturulmasın.
Malumdur, her toplum,
fıtratına, tabiatına, tarih içinde şekillenmiş karakterine
uygun bir yer edinme
refleksi içinde hareket eder.
Ne yazık ki bugüne kadar bu
hakikat gereği gibi anlaşılamadığı içindir ki
Türkiye’de insan temel hak ve
özgürlükler noktasındaki bu sorun, bir ateş topu haline
gelmiştir.
Yeni yönetim bu bağlamda:
Daha güçlü
diplomasi uygulamalı,
Dışarda ve içerde daha
sıcak tavırlar içinde olmalı.
Asla
yakın çevre ablukası
oluşturmamalı.
Amaca ulaşmak için
mevcut iktidarla (aynı
düşünceleri paylaşmıyor olsa bile) daha fazla
görüşmeli, dağ gibi
kültürel sorunları çok daha iyi anlatmalı, ortak çözümler
üretilmeli, daha fazla bilgi alışverişinde
bulunmalı.
Umuyoruz ve diliyoruz ki yeni
yönetim, Çerkeslik davasına
gönül vermiş insanların sorunları bir bir nasıl çözdüğünün
güzel örneklerini göstersin.
Önümüzde en ümitsizlerimizi
bile ümitlendirebilecek
yeni fırsatların doğması ve bu fırsatların toplumumuza
güzellikler getirmesi temennisiyle.
|