Sayın Yaşar ASLANKAYA başkanlığındaki yeni
Kaffed yönetimini kutluyorum.
Yeni yönetime,
samimiyet ve ekip ruhu
içinde uyumlu, istikrarlı, başarılı, zevkli çalışmalar diliyorum.
Yönetimi bekleyen dağ gibi toplumsal ve
kültürel sorunlar
ortada.
Çözüm yolları da nispeten belli gibi.
Geriye kalıyor
öncelik belirleme ve
irade kullanma.
Aman,“üslup”
ve dahi “etkili iletişim”
unutulmasın!
Çok çektik üslupsuzluktan, iletişim
kazalarından, ezber bozamamadan, yakın çevre markajından,
statükodan.
Yeni yönetim öncelikle ve özellikle hedef
kitlenin mevcut
dağınıklığını ve savrulmuşluğunuolabildiğince giderme
gayretinde olmalı.
Yönetim,
gençliği, meselenin
merkezine almalı ve
meseleyi mesaiyle sınırlandırmadan yeni neslin kültürel
bilinçlenmesi noktasında yoğun çaba harcamalı.
Gençlik, gençlik!
Medyatik, renkli,
yapay gündemlerden ziyade hayati öneme haiz
altyapılar üzerinde
durulmalı.
Partizanlıktan uzaklaşılarak, toplumun ve
kültürün kazanımları için ülkeyi yönetenlerle
sıcak diyalog
kurulmalı.
Toplumun sorunları konusunda birlikte çözüm
yolları aranmalı.
Otoritenin sahibi siyasilerle gerekli sıcak, etkili diyalog
kurulmalı, toplumsal sorunların çözümünde yaya kalınmamalı.
Son
Kaffed genel kurulunda bazı konuşmacılarda ifadesini bulan
söylemlerde kastedilen siyasetten korkmak,
siyasilerden kaçmaksa
buna katılmak mümkün değil elbette.
Sanırım kimse Amerika’yı yeniden keşfetmeyi
önermiyordur.
Unutmayalım, zamanın bize tanıdığı
son şansı
kullanıyoruz.
Gün geçtikçe
gençlik savruluyor,
toplumun dikkati dağılıyor, ümitsizlik artıyor.
Çözüm bekleyen acil sorunlar, yeni
çözüm ortakları
bekliyor.
Daha da önemlisi, geleceğimiz olan gençler
istediğimiz gibi yetişmiyor.
Kaffed, gençler için yapabileceğinin
âzâmisini yapmak durumundadır.
Hem
de hemen!
Gençler iyi yetişmiyor.
Gençlerin eğitim,
iş, maddî imkânsızlıklar
ve gençlik problemleri yüzünden kavrulduğunu, ilgisizlikten
savrulduğunu biz büyükler ne kadar biliyoruz?
Ne kadar
çözüm yolu arıyoruz?
Gençler sessiz,
sahneler sahipsiz,
salonlar coşkusuzsa bu ne hâldir?
İnanın bu işte büyük bir yanlışlık vardır!
Gençleri ihmâl ediyoruz.
Gençlerin kültürel duyarlılıklarını
arttıracak, onları kültürel yaşama dâhil edecek
politikalar ve pratik
projeler geliştirmek
zorundayız.
Gençler,
iyi yetişmiyorsa ve
yetişkinlerden çekiniyorsa; büyükler, gençlere
güvenmiyorsa biz bu
kültür iletişiminde yaya kaldık demektir!
Gelecekle ilgili her önemli
planın merkezinde
gençlik olmalıdır.
Zira toplumlar için en dinamik unsur, en
önemli değer gençliktir!
Gençliği anlamak lazım.
Gençlik
istismara gelmez.
Gençlik, toplumların umut ışığıdır.
Muazzam bir güçtür gençlik.
Gençlik yoksa
gelecek de olmaz!
Gençlik,
merak etse, okusa,
araştırsa, bir araya gelip tartışsa, kültürüyle barışsa,
kimliğiyle gurur duysa ne muazzam bir
sinerjioluşurdu.
Ey
yetkililer ve ey yetişkinler, kültür
davasında gençlere daha çok
rol verin!
Gençleri daha fazla önemseyin!
|