Toplum ve kültür adına ters giden pek çok şey
varken,
Etraf, yangın yerine dönmüş,
kültür değerleri alev almış yanıyorken, hangi duyarlı Çerkes
aydınının “üç maymunlar”
ı oynama hakkı olabilir?
Bu vahim durum karşısında hiçbir şey olmamış
gibi davranmak nasıl bir
ruh hali?
Ne
yazık ki dağ gibi birikmiş kültürel, sosyal ve sanatsal
sorunları olan bir toplumuz.
Evet, sorunlar,
duyarlılık, samimiyet,
birliktelik ve gayretle çözülür.
Peki ya bazı Çerkes aydınlarındaki
“Görmedim, duymadım, bilmiyorum!” tavrı?
Kültürel, sosyal ve sanatsal
sorunları “Görmek, duymak, bilmek” sorumluluk demek.
Samimiyet demek.
Doğruyu bulma çabası, demek.
“Küllerinden doğma” mücadelesi, demek.
Değilse,
Bencillik
demek.
Neme lazım, demek.
Vurdumduymazlık demek!
Sorumluluktan kaçmak, demek.
Bana
dokunmayan yılan bin yaşasın, demek!
Hadi toplumun bir kesimi neyse de ey Çerkes
aydını, nedir bu hal, yok
oluşun eşiğinde nedir bu ilgisizlik, nedir bu duyarsızlık?
EY
KOCA ÇERKES, GÖRMÜYOR, DUYMUYOR, BİLMİYORSUN…
Ey Çerkes aydını, niçin
yumdun gözlerini, neden
kapattın kulağını, ne
uğruna susuyorsun hakikat karşısında?
Bil ki susarsan,
susar gençlik!
Susar
Nart’lar!
Susar
kadınlar, kızlar…
Susar toplum!
Unutma, düşünen, okuyan, yazan, üreten
toplumlarda ''Üç maymun''
a rastlanmazmış!
Velhasıl, donanımlı Çerkes’e ihtiyaç var!
Özellikle duyarlı Çerkes aydınına,
yürekli Çerkes gencine.
Ne diyor
CC’nin meşhur, muhalif
Adige’si HATKO Mülayim:
“Seni yönlendirecek, ufkunu açacak yazarın,
çizerin yoksa istediğin kadar yırtın, geleceğin son nokta,
Rus Konsolosluğu önü olur!”
“Ben, toplumumun sorunlarını, kültürümün
problemlerini görüyorum, duyuyorum, biliyorum!”
“Ve dahi toplumuma ve kültürüme katkı
sağlasın diye gördüklerimi tarif ediyor,
duyduklarımı anlatıyor,
bildiklerimi paylaşıyorum!” diyen yürekli yiğit Çerkes
aydınları, duyarlı Çerkes gençleri, binler selâm size.
Siz
ümitsiniz.
Siz moralsiniz.
İyi ki siz varsınız!
NOT:
Bir önceki yazıya,
www.circassiancenter.com/cc-turkiye/yorum/nt/220-Jabag.htm.
aydın duruşları ve samimi ifadeleriyle katkı sağlayan kültürel
duyarlılık sahibi değerli dostların bu anlamlı duygu ve
düşünceleri facebook sayfalarında kaybolsun istemedim.
İşte, kültürel aşınmayı dert edinmiş, gören,
duyan, hisseden, çözümün parçası olabilmek için duygu ve
düşüncelerini paylaşan bu güzel insanların
( Jabağı’nın Kemiklerini
Sızlatmayın!) yazısına ufuk katan düşünceleri:
Ömer
Atalar:
“Dışa dönüp iş yapmayan her yapı, içe döner
ve karadelik gibi bütün
enerjiyi yutan dedikodu,
nefret, dalavere ile meşgul olur. Örgütlülüğümüzü dünya
demokratik mücadelesine eklemleyecek tavra ve tarza
dönüştüremezsek her düzeyde bu tür
çirkin tezgâhlarda
kendi sonumuzu kendimiz dokuyacağız. Rus'a, Türk'e şuna buna
kızmaya gerek yok, önce kendimiz "insan" olacağız; değil mi ki
"Çerkes olmak insan olmaktır"...
Memresh Mustafa:
“Değerli hocam, yazınızı sonuna kadar büyük
bir dikkatle okudum.
…“Öncelikle sizinle dernek içinde uzun
zamanlar çalışmış birisi olarak siz ve sizin nezdinizde
dernek yönetiminizin bu
topluma yapmış olduğu hizmetler bizim aklımızda…”
“Ben,
dernek yönetiminin mevcut bir üyesi olarak en basitinden önceki
yıllarda yapmış olduğunuz
Doğu Akdeniz kültür festivalinin uluslararası kimliğini ve
çıtasını en üst seviyeye çıkarttınız biz bu çıtaya erişemedik bu
bir gerçektir.”
“Ayrıca yine dernek binası yapımı için arsa
temininde ki çabalarınız ve katkılarınız unutulmayacaktır.”
“Ve en önemlisi o dönemlerde biz gençler ile
iletişiminiz dernekteki her görev aşamanızda
gençleri ateşleyen,
gençlere yol açan edebiyat birikimiz ile gençlere ışık tutan
samimi kişiliğiniz tarafımca her daim alkışlanmış ve örnek
gösterilmiştir.”
… “Dedikodu yapmak illa ki hoş bir şey
değildir. O üç Thamadenin orada yapmış olduğu hoş olmayan
davranışlar kadar o konuşmaları gizlice dinleyip de size
getirilmesi de hoş bir durum değildir.”
“Ayrıca sizin de bu konuyu bu şekilde bir
siteye yazarak daha
geniş kitlelere taşımanız da sizin şahsınıza yakışır bir davranış
olarak görmüyorum. Eğer böyle bir sorun var ise ve sizin için hoş
olmayan cümleler kuruluyorsa
Empati kuruyorum da ben
olsam öncelikle o kişilerin
kimler olduğu konusunda bir araştırma yaparım ki eğer üzerine
düşülmesi gerekiyorsa.”
… “Eleştiriler
her zaman insanları doğru yola sevk eder sizi seviyorum hocam
Güzel günlerde güzel etkinliklerde buluşabilmek ümidiyle…”
“Saygılarımı sunarım.”
Мамрэш
Айтеч:
“Ben bunu her zaman söylüyorum.
Dernekler hiç bir zaman bize insan kazandırmıyor, aksine insanları
kaybettiriyor. Derneklerde artık Politikacılık oynama derdinde. O,
onu destekliyormuş; şu, şunu destekliyormuş...
Yoksa GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLURSA
TARAFTARLAR SAHAYI BASABİLİR. İnsan sevdirmek, insan
kazandırmak yıldız transferler gibi yıldız işler yapmak lazımdır.
Saygılarımla.”
Anzor
Keref :
"..Sizde yönetim, seçimle değil de atamayla
mı oluşuyor?.." Evet, aynen öyle oldu yıllarca ve buna karşı
çıkanlar hakkında
yapılmadık edepsizlik de kalmadı. Bir bir yaşadım. Ve onlar
hala utanmıyorlar. İstiyorlar ki yüzlerine vurup biz
utandıralım. Ama bunu
yapmak içimizden gelmiyor; utanıyoruz! Maalesef böyle...
Hayri
Duman:
Bence asıl utanç, dünya uzay cağında iken
toplumsal gelişimin ve
uyanışın frenlenmeye çalışılmasıdır.
…
Milletin çıkarları doğrultusunda görüşmeler yapabilen yöneticileri
dernek ve federasyon yönetimlerine getiremedik.
…21
Mayıs’lar protestolar olimpiyatlar derken enerjimizi
realiteden uzak şeylere harcamamızı sağladılar.
Protestolar TC kültür
bakanlıklarının eğitim bakanlıklarının önünde yapılmalıydı.
…
Bu ülkenin parçasıyız sanatımıza kültürümüze devlet desteği
istiyoruz denmeliydi Rusya'ya düşman olmamız gerektiği sürekli poh
pohlandı.”
…Türkiye’de
gerek federasyonlara gerek derneklere vasıfsız insanlar
yerleştirilerek birileri bizi oyaladı. Bizi kandırdı,
gelişmemiz, kendimize gelmemiz engellendi. Realiteden uzak
davranışların artık geride bırakılıp
reel fikirlerin uygulanmaya başlaması gerek, ZİRA BİR SÜRE SONRA HER
ŞEY IİÇİN ÇOK GEÇ OLABİLİR!”
Ümit
Duman:
Nevzat bey ile ilgili söylenenler ve
karşılıklı yorumlarla ilgili çok şey söylenebilir. Bu tür
olayların çoğaldığını görmek elbette
çok üzücü, ancak
'' xabze" sözünü ağzından düşürmeyip sadece kendi -şişkin- egosu
için her türlü aymazlığı yapanlara toplumumuzun
ortaklaşarak oluşturacağı
yaptırımlar tekrar devreye sokulmalı diye düşünüyorum.
Anzor
Keref:
Sayın Ümit Duman haklı.
Bir an önce gereken
yapılmalı... Muhatabı her kim olursa,
yaş ve konumu ne olursa olsun!
…
|