150 yıl geçti aradan. Geç kaldık, geç kalıyoruz! Zaman, çok
değerlerimizi aldı
gidiyor. Biz
gündelik telaştayız. Geç kaldık, geç kalıyoruz!
Gün oldu, üzüldük,
ağladık, hırçınlaştık.
Gün oldu
övündük, kasıldık,
böbürlendik!
Böylece iyi kötü yaşar gideriz sandık,
Aldandık, geç kaldık!
150 yıl geçti aradan.
Aşındı kültür ve kimlik, yıprandı dil.
Ne olur bunu böyle bil ve irkil!
150 yıl önce savruldu toplum dört bir yana.
Bu, nasıl acı vermez sana?
Vaziyet, kimine göre çok vahim,
kimine göre kader!
Dün geçti, bugün bitti, yarınlar bizi bekler.
Her şeye rağmen
bilinçli bir kesim
direniyor.
Okuyor,
Düşünüyor,
Üretiyor,
Yok oluşa direniyor.
Peki
ekseriyet?
Onlar, olayın dışında.
Onlara ulaşılmıyor.
Onlar, bilmiyor,
Merak
etmiyor,
Duymuyor!
Acıyı, hissetmiyor.
Yok oluştan, tükenişten etkilenmiyor.
Toplumda teslimiyet, alabildiğine,
Ümitsizlik olabildiğince!
Bu ilgisiz kesim, uyarıcı bekler.
Bir uyansa
güce güç ekler!
Bir yanda ümit, gayret,
samimiyet.
Diğer yanda acı, sancı, vahamet!
Gayretler var, cılız da olsa, desteklenmeli,
Gençler, bilinçlenmeli.
Ana
dili işlemeli.
Ümitler yeşermeli.
Geç kaldık, geç kalıyoruz!
Aldandık, aldanıyoruz!
Kültüre duyarlı bir avuç insanın gayreti
alkışa değer.
Ancak bu bilinç
tabana yayılamazsa
eğer.
Ne
“bze” ne “xabze”
kalır ne “değer!”
Geç kaldık, oyalanıyoruz!
Aldandık, aldanıyoruz!
150 yıl geçti aradan,
Tek tek kayıyor değerlerimiz elden, avuçtan.
Toplumda, yok oluşa direniş bilinci olmadan
Nasıl
çıkar bu kültür komadan!
Geciktik, gecikiyoruz!
Yani zaman akıyor, kültür eriyor.
Vaziyet vahim, bilinçli kesim bunu biliyor ve ürperiyor!
150 yıl geçti ardan.
Ne diyeyim ki
korur inşallah yaradan!
Hani ne demişler:
Işık,
ışıktır görene,
Işıktan köre ne!
|