Kim ister, birine acı söz söylemeyi?
Tatlı sözler,
iltifatlar dururken.
Kim ister,
olumsuz eleştiri yazısı
yazmayı?
Methiyeler, güzelliklere göz kırparken.
O halde neden bu
acılı sözler?
Niçindir bu
gerilimli ifadeler?
Değil mi ki insan
övgüden hoşlanır.
Değil mi ki en şirin ifadeler kendini övgüde
bulur.
Değil mi ki övmek, övülmek,
iltifat en hoş duygudur!
Ama olmuyor işte!
Olmuyor!
Herkes,
üç maymunları
oynayamıyor!
İnsan sabır taşı olsa çatlar.
Ne mi
oldu gene!
Toplumumuzun siyaset sevdası(!)
Yani bodoslama Çerkes siyaseti.
Acemilikler, tuhaflıklar, oldubittiler…
“ÇERKESLERİN GÜCÜ BU KADARMIŞ!”
Siz, kılı kırk yarmadan,
Gerekli istişare toplantılarını yapıp toplumu dalgalandırmadan,
Siyasete bodoslama dalarsanız,
o sığlıkta boğulursunuz.
Siz,
Çerkes toplumunun adını kullanıyorsunuz.
Siz, Çerkeslerin toplumsal ve kültürel
problemlerini çözmeye adaysınız.
Siz
Çerkeslerden oy isteyeceksiniz.
Bunlar doğru değil mi?
Peki, ya muhatabınız dönüp derse ki:
“Arkadaş
ben de Çerkesim, bu oluşumdan benim niye
haberim yok?”
“Bu ne
telaş, bu ne dağınıklık!” derse, ne demek gerekir?
Susmak mı?
Peki ya seçimden sonra,
“Ne yazık ki Çerkeslerin
gücü bu kadarmış!” diyenlerin karşısındaki tutumumuz?
VE
KAFFED SAHNEDE
Toplum karar aşamasında, KAFFED suskun.
Bakıyorum da Kaffed yönetimi,
irade koyması gereken hayati öneme haiz pek çok noktada tam bir
irade birliği içerisinde suskun.
Susuyor!
Niçin?
İhtimaller çok.
Siyaseti konuşmak istemiyor.
Bu konuda
söyleyecek sözü yok.
Yaşanan sürecin farkında değil…
Derken
Kaffed sahnede.
Belirsizlikleri, bölünmüşlükleri gün
evvelinden hissedip bölgesel toplantılarla
toparlayıcı, yol
gösterici olması gereken
tepe kuruluşumuz sonunda konuştu.
Adaylar belirlendi, ayrışmalar derinleşti.
Dağınıklık, korkutucu belirsizlik zihinlerde tahribata yol açtı.
Savrulmalar hızını arttırdı…
Ve
nihayet KAFFED konuştu.
Günaydın!
“Siyaseti konuşalım, buyurun!”
Konferans:
“Genel
seçimler ve Çerkesler”
Zamanlama manidar!
Olsun!
Ne güzel, çok geç olsa da yine konuşacağız.
Dün konuştuk,
Bugün konuşuyoruz.
Yarın
da konuşacağız.
Bakarsın günün birinde
eyleme de geçeriz!
Atı alan Üsküdar’ı geçmezse!
|