Kış, bitti
bitiyor, önümüz bahar. Karlar hızla
eriyor ve çatımız su sızdırıyor. Nisan
yağmurları uzakta değil, haziran sıcağı da! Bu çatı
başımıza iş açmadan çatıyı aktarmak lazım!
“EN BÜYÜK ÇATI BİZİM ÇATI!”
Çatı nedir,
çatı kurumu ne demek, neyin çatısı, hangisidir o?
Çatı, ne iş
yapar, neye yarar?
Kuruluş
amaçları aynı olan dernekler, amaçlarını gerçekleştirmek için üye
sıfatıyla bir araya gelip
“çatı” kurumlarını oluştururlar.
Bugün,
Çerkes toplumunun en
büyük çatı kurumu KAFFED’dir.
Pek çok
Kafkas kültür derneği- Çerkes derneği, birlikte strateji
belirleyip üretilen projeleri uygulamak için bu çatıda bir arada.
Bu kurumumuzun
(çatımızın) en basit ifadeyle temel görevi
“Kafkas
toplumunun tüm sorunlarına barışçı çözüm önerileri üretmektir.”
(Tüzük 2. Madde)
Yani, KAFFED, Çerkes toplumunun sorunlarının
çözümü için öneriler üretebiliyorsa görevini yapıyor, yoksa…
Peki,
KAFFED görevini yapıyor mu?
Yani çözüm önerileri üretebiliyor mu?
Çözüm önerileri üretebiliyorsa bunları
uygulayabiliyor mu?
Son birkaç yıldır hangi stratejiler, hangi
projeler hayata geçti?
“Yahu, sabah akşam KAFFED’i eleştiriyorsunuz!” diyenler
olacak.
Elbette eleştireceğim.
“HADİ
SEN DE SUS DA BİRLİKTE YOK OLALIM!”
Benim acım var, sancım var, yok olma
zemininde yaralı kültürüm
var!
Elbette eleştireceğim!
Gerekirse haykıracağım!
“Üç
maymunları” oynayan oynasın!
Samimiyetsizliği, komikliği, umursamazlığı,
beceriksizliği,
ufuksuzluğu alkışlayanlar alkışlasın!
Benim acım var, benim sancım var, ben
eleştireceğim!
“Hadi, sen de sus da birlikte yok olalım?” deme hakkına kimse
sahip değil!
Benim büyük kaygılarım var!
Eleştireceğim tabii, kavgamı vereceğim ben!
Yok olan benim kültürüm.
Unutulan benim dilim!
Eleştireceğim tabii!
Liyakatsiz dernek yöneticileri,
basiretsiz ve ufuksuz çatı
liderleri elbette eleştirilerden nasibini alacak, onlar
üzülecek, kırılacak!
O makamlar,
gönül eğlendirme yeri
değil?
İş, çok ciddi, sanıldığından da ciddi!
Görevini yapamayan, bu yaralı
kültürün gerçek sahiplerini
oyalamayacak!
Elbette topum da uyumayacak!
KAFFED, KONFERANSI KEŞFETTİ!
Konferans!
Hadi
konuş, konuş, dağıl!
Sonra tekrar konuş!
Hadi
bir daha konuş!
Sonrası?
Daha ne yapalım canım!
Konuştuk ve konuşturduk ya!
Bizden bu kadar?
Sahi konferanslarda
dinleyici profili nasıl?
Ya salonun durumu?
Ne bileyim, fotoğraflarda çok
boş kırmızı koltuk var
da?
ÇATI
SU SIZDIRIYOR!
Bilirsiniz kışın sonu bahardır.
Bahar
yağmurları malumdur.
Ya çatımız
“nisan yağmurlarına”
dayanmazsa?
O zaman “meşhur haziranı” da göremeyiz!
ÇOK
MERAK EDİYORUM!
Şu anki KAFFED yönetiminde çok yakinen
tanıdığım, geniş ufkunu bildiğim, genç, dinamik, her daim
takdir ettiğim yönetim
kurulu üyeleri var.
Bunlar alanlarında kendini ispat etmiş,
donanımlı, uyumlu güzel
insanlar.
Peki, nerede bunlar?
Ne yiyip ne içerler?
Neyle meşguller?
Neden bu donanımlı kişilere rağmen
gün geçtikçe bu kurum kan
kaybediyor?
Gerekçe ne?
Yönetimin bir raya gelememesi mi?
Ekibin sinerji oluşturamaması mı?
Yoksa liderlik sultası mı?
Fikir ayrılığı mı?
Ne?
Yoksa
“derin KAFFED” mi?
Bu genç zihinler, bu kocaman yürekler neden
daha etkili projeler
üretemiyor? Üretilen proje varsa neden uygulanamıyor?
Bu
ezber neden bozulmuyor?
Neden bu
yorgunluk, bu bitkinlik,
bu basiretsizlik?
Neden sıradan, mutat birkaç cılız faaliyet,
“kurtuluş reçetesi”
sanılıyor?
Neden dernekler daha fazla aktif değil?
Hani nerede
Çerkes gençliği?
Nerede gençlik projeleriniz?
Yoksa
facebook’ tan
paylaşılan birkaç cılız faaliyetin bu
“toplumun iksiri”
olduğu mu sanılıyor?
ÇATI,
SİYASETİN NERESİNDE?
Çerkes toplumu ilk defa bu kadar
siyaseti konuşuyor.
İl defa bu kadar belirsizlik,
bu kadar savrulmuşluk söz
konusu.
Peki,
KAFFED ne yapıyor?
Ne üretiyor?
KAFFED ne işe yarıyor?
Sahi, KAFFED siyasetin ve toplumsal
sorunlarımızın neresinde?
Yoksa KAFFED
21 Mayıs’ı mı
konuşuyor?
Bakarsın
hazirana da sıra
gelir!
ÇATI
AKTARILMALI
Şükürler olsun ki toplumumuzun
bir kesimi uyumuyor.
Bu kesim, her şeyi görüyor, yapılanları ve yapılamayanları
biliyor, olan biteni sabır
ve dikkatle izliyor.
Ancak,
çatılar sızdırdıkça bu
sızıntılar, duyarlı kesimin
sabrını taşırıyor.
Evet,
sabırlar taşıyor!
Demem o ki acilen çatı aktarılmalı!
Zira önümüzde
nisan yağmurları var?
“Haziran sıcağı” da unutulmamalı?
Haziran sonrası da!
|