Türkiye, tarihinin en önemli
seçim sürecini
yaşıyor.
Bütün partiler ve STK’lar, ince hesaplarla
seçim stratejisi
izliyor!
Biz
hariç!
“Bizim, zaten gerek toplumsal, gerekse
insan temel hak ve özgürlükleri noktasında herhangi bir talebimiz
yok ki!”
“Biz, mutlu,
huzurlu, problemi
olmayan istikralı bir toplumuz.”
“Siyasetle,
“dil derdi”, “kültür
derdi” olanlar uğraşsın.”
“Bazı toplumlar gibi bizim
yarı ömrümüz cenazeyle,
geri kalanı düğünle geçmiyor ki!”
“Son derece
çalışkan, üretken bir
toplumuz biz.”
“Bize ne lazım siyaset!”
“Bak, ne güzel dilimizi konuşuyor,
kültürümüzü yaşıyor, gül
gibi geçiniyoruz.”
“Karışanımız yok, bulaşanımız yok!”
“Dilini konuşma, kültürünü yaşama! diyen mi var sanki?”
KAFFED - HDP
Durum böyleyken HDP genel başkanı,
KAFFED’i ziyaret ediyor.
Ve
kıyamet kopuyor.
“Vay efendim, bu olacak iş mi?”
“Nasıl olur da HDP, KAFFED’i ziyaret eder?”
***
Hadi söyleyin, neresi anormal bu işin?
Neyini eleştiriyorsunuz bu görüşmenin?
DAĞ
GİBİ SORUNLARI OLAN TOPLUM SANKİ BİZ DEĞİLİZ!
Arkadaş
kendine gel,
Senin, yok olma tehlikesi yaşayan dilin,
unutulmak üzere olan
kültürün var!
Sen
neyin kafasını yaşıyorsun?
Senin, insan temel hak ve özgürlükler
noktasında çözüm bekleyen
dağ gibi sorunların var!
Ey
dost, senin dilin yok oluyor!
Kültürün unutuluyor!
Söyler misin ey garip, kültürel haklarını
kullanabilmen için senin
devlet desteğine ihtiyacın yok mu?
NEDEN KAFFED BU PROGRAMA DAHA İYİ HAZIRLANMADI?
“Demirtaş, bizi niye ziyaret etti?” diye
bir tartışma nasıl olabiliyor, anlayamıyorum.
Eğer tartışacaksak,
“Bu güzel
fırsatı neden daha iyi
değerlendiremedik?”
“Bu programda
Çerkes toplumu, çok daha
güzel anlatılamaz mıydı?”
“Genel başkanımız, neden
basına sitem edip durdu?
“Neden usturuplu ifadeler kullanamadık?”
“KAFFED, neden bu programa daha iyi hazırlanmadı?”
“Bu kadar mikrofonun, bu kadar kameranın
hakkını verebildik mi?”
Gelin bunları tartışalım!
SİZ
İLGİSİZLİKLE KİMİ SUÇLUYOR, KİME SİTEM EDİYORSUNUZ?
Sayın Genel Başkan, bakıyorum da basın
toplantısında çok huzursuz, bir o kadar da
dalgındınız.
Kamera ve mikrofon yoğunluğu sizi rahatsız etmiş olmalı.
Ne yazık ki o kıymetli dakikaları hiç de
iyi değerlendiremedik.
Dersine çalışmamış, konuyu anlamamış şaşkın
bir öğrenci görüntüsü içinde
“Yalnız, güçsüz, etkisiz
bir haldeyiz, medya bize ilgi duymuyor!” mesajını verdik.
Medyayı ilgisizlikle, suçladık, onlara
sitemler ettik!
Hatta
Sn. Demirtaş
dayanamadı, gazetecilere
“Bu Çerkes kardeşlerimizi ihmal etmeyin, mealindeki sözlerle Sn.
Aslankaya’ya destek çıkmak zorunda kaldı.
Evet, sitemin konusu ilgisizlik!
Peki,
ilgisizlik noktasında
aynaya bakmaya ne dersiniz?
Bir bakın aynaya çok ilgisizlikler
göreceksiniz:
Sadece küçük bir örnek:
150. yıl 21 Mayıs Anma Programı.
Yer, İstanbul - Kartal.
KAFFED yöneticilerinin onlarca dernek
başkanıyla aylarca konuştuğu “150. yıla yakışır olmalı” dedikleri
meşhur program.
Katılım güzel fakat
medya, kamera ve
siyasetçi yok gibi.
İstanbul’un göbeğinde sandalyesiz, sahnesiz, sessiz, ışıksız,
sehpasız, bardaksız, susuz… bir program adeta.
Neydi o sahne düzeni?
Hatırlarsınız Anavatandan gelen
DÇB temsilcisinin ses
ve ışık düzeniyle ilgili sözlerini, sitemlerini?
Sayın Genel Başkan, yoksa biz
medyanın ilgi duyacağı
kalitede program yapmaktan aciz miyiz?
150 yıl programından ders almalı değil
miydik?
Peki, Türkiye’nin başkentinde,
Ankara’nın en büyük
camisinde 21 kişinin katılımıyla okuttuğumuz
“21 Mayıs mevlit programı”
neden bize ders olmadı?
Eğer bu ilgisizliklerden ders alabilseydik,
bugün basın toplantısında sitem edip durmak yerine, toplumun
taleplerini, toplumun değer yargılarını haykırabilirdik.
ÇERKESLERİN PARTİSİ VAR MI?
Sn. Genel Başkan, Sn. Demirtaş, basın
toplantısında dese ki,
“Ey Çerkes kardeşlerim, biliyorum artık
sizin de bir siyasi partiniz var!”
“Köklü
istişareler sonucu kurduğunuza inandığım bu partide, tek yürek
olma düşünceniz gayet doğaldır.”
“Ayrıca biz, Çerkes toplumunun
birlikteliğe ne kadar
önem verdiğini de çok iyi biliyoruz!”
“Biz, buna rağmen
sizleri ziyaret etmek
istedik.”
“Umarım bizi yanlış anlamazsınız!” dese, ne
derdiniz?
BİR
“KINA” MIZ EKSİKTİ!
“Bize niye misafir oldun?” diye
Demirtaş’ı kına!
“Niye misafir kabul ettin?” diye
KAFFED’i kına!
Kimselere danışmadan
parti kur, “Ey
Çerkesler, neden Çerkes partisini önemsemiyorsunuz?” diye sitem
ederek herkesi kına!
Hadi hayırlısı, bir
“kına” mız eksikti!
|