Sayın Genel Başkan,
Sakin haliniz,
gayret ve duyarlılığınız
takdire şayan.
Bu toplum, bu kültür için
fedakârlık yaptınız, yapıyorsunuz.
Emekleriniz için binler
teşekkür.
Sayın Başkan,
Temsil ettiğiniz toplumun
çözüm bekleyen sıradağlar
gibi sorunları var.
Bunu en iyi bilenlerden
biri sizsiniz.
Ne yazık ki bu sorunlar,
çözülmüyor, çözülemiyor.
Sorunlar çözülemediği için
toplum çözülüyor.
Sayın Genel Başkanım,
Siz, bildiğim kadarıyla
yeni dönem için de KAFFED
genel başkanlığına adaysınız.
Yani dağ gibi sorunları
çözmeye,
Yani
yaralı kültürü
kurtarmaya,
Yani toplumun kültürel
bilincini arttırmaya,
Yani halkı, özellikle
gençleri kucaklamaya
adaysınız.
Sayın Başkan,
Takdir edersiniz ki büyük
sorunların çözümü büyük emek ister,
Büyük proje ister.
Güçlü ekip ister.
EZBER BOZACAK MISINIZ?
Merakımdan soruyorum,
Ne düşünüyor,
neleri planlıyorsunuz
yeni dönem için?
Ezber bozacak mısınız?
Öncelikli projeniz ne?
Kültür ve kimlik bunalımı
içinde savrulan gençlik
önceliklerinizin neresinde?
Hantal
“kültür dernekçiliği”
için önerileriniz olacak mı?
Cılız girişimler,
esaslı çalışmalara
dönüşecek mi?
Öncelikli problemler
çözülebilecek mi?
Yoksa KAFFED, vitrine
oynayan,
Kör topal işleyen,
Vaziyeti idare eden,
Ahbap-çavuş metodunu
kullanan,
Günü kurtarmaya çalışan,
Birilerinin duygularını
tatmin için kullandığı kurum mu olacak?
KAFFED, TOPLUMUN KURTULUŞ LOKOMOTİFİ OLMAKTAN VAZ
MI GEÇECEK?
Yani yeni dönemde
yeni şarkılar
söylenecek mi?
Yeni besteler
bestelenecek mi?
KAFFED, sesini
daha gür duyurabilecek
mi?
KAFFED,
büyük projeler
üretebilecek mi?
Yoksa “Verin parayı!”
yapalım.
“Bulun imkânı!” üretelim mi
diyecek.
KAFFED, diriliş muştusu mu
olacak?
Yoksa KAFFED, toplumun
lokomotif ümidi
olmaktan vaz mı geçecek?
Sayın Başkan,
Gün geçtikçe
kültürel yaramız
derinleşiyor.
Umursamazlık artıyor.
Toplum hızla kültüründen
uzaklaşıyor, eriyor.
Topluma ümit lazım, moral
lazım, enerji lazım.
ASPRİN TEDAVİSİNE DEVAM MI?
Sayın Başkan,
Lütfen artık kimse tedavi
için “aspirin”
önermesin!
İstişareler ayaküstü
yapılmasın.
KAFFED’in ışıkları geç saatlere kadar yansın!
Artık dağ fare doğurmasın!
ZAMAN, ENERJİ VE GÜÇ KAYBEDİYORUZ
Toplantılar amaçsızsa,
Alınan kararlar geçersizse,
Görevlendirilenler
liyakatsizse,
Gençler kırgın ve sessizse,
Kürsüler sahipsizse,
Salonlar coşkusuzsa…
Bir yerde bir yanlışlık yok
mu sizce de?
Zaman, enerji ve güç
kaybetmiyor muyuz?
İŞİNİZ ÇOK ZOR!
Derneklerimiz, toplumumuzun
okulu ve bu kültürün olmazsa olmazı değilse,
Dernek yöneticileri bu
köklü kültürün yaşatılması gayretiyle
fedakârca nöbet tutan
sevdalılar olmaktan
uzaksa,
“Biz, bu kültür, bu toplum için varız!”
diyenlerin sayısı gün geçtikçe azalıyorsa
işimiz, sanıldığından da
zor değil mi başkanım?
SİZİ KORKUTMUYOR MU?
Dernekte gönül eğlendiren,
Derneklerimize sadece
düğün-kaşen bağlamında
bakan,
Kültürel bilinçten uzak,
her şeyi eleştiren, yıkıcı, sorumsuz, üslupsuz gençler,
Okumayan, sorgulamayan, bu
kültür ve bu toplum için
kılını kıpırdatmayan fakat en ufak eksiklikte, basit bir
yanlışlıkta haykıran, yönetimleri
insafsızca eleştiren
yiğit(!) delikanlılar
sizi korkutmuyor mu?
Hep eleştiren, her şeyi eleştirenler,
Her daim yılmadan,
yorulmadan suçlu bulma gayretini sürdürenler, korkutmuyor mu sizi?
Hırçın, ilgisiz, sevgisiz,
tahammülsüz…
Yıldızı gençlerle barışmayan,
Her daim gençleri suçlayan,
Sesiyle, üslubuyla genç
zihinleri yaralayan, vicdanları kanatan,
Afra ve tafralarıyla
gençlerle didişen,
Bu yüzden duyarlı gençlerle
bile buluşamayan,
Daha da önemlisi, samimiyet
ve gayretle kültürel programlar yapmak için can atan donanımlı
gençleri dahi kırıp döken, o istekli
gençlerin idealini
hançerleyen, onları dinlemeye bile tahammül edemeyen
dernek başkanları,
yöneticiler korkutmuyor mu sizi?
Sayın Başkan,
Beynimizi zonklatan şu ayak
sesleri, kültürel yok
oluşumuzun yaklaşan ayak sesleri, değil mi?
Kanımızı donduran bu
uğultu, geri sayımın “tik
tak!” ları değil mi?
O halde nedendir bu
toplumun umursamazlığı,
Nedendir bu savrulmuşluk,
bu sarhoşluk?
Bilgisi, birikimi, kültürel
ve toplumsal duyarlılığı olmadığı halde
başkanlık makamını işgal
eden, yorgun, ümitsiz, tahammülsüz beyzadeleri gördükçe emenim
siz de kahroluyorsunuz!
ÇÖZÜM, KİMLİKLİ DÜŞÜNCE HARMANINDA!
Çözüm, samimiyettedir,
konuşarak, paylaşarak birlikte hareket etmektedir.
Çözüm, diyalogdadır,
sağlıklı iletişim
kurmaktadır.
İnanıyorum ki “kimlikli
düşünce harmanı” ve bu harmanın hasadı olan
fikirlerin icraata
dönüşmesi bu girdaptan çıkış yolumuz olacaktır.
Sayın Başkan,
Mayası, sevgi, fedakârlık ve kültürel duyarlılık
olan, sorumluluğu çok ağır bir görev
yürütüyorsunuz.
Temennim, her daim,
diri ve derin duyguların,
kültürel coşkuların sahibi olarak kalmanız.
Genel kurulun güzel
geçmesini temenni ederken yeni yönetime, samimiyet ve
ekip ruhu içinde
uyumlu, istikrarlı, başarılı, zevkli çalışmalar diliyorum.
Yolu kültüre çıkan, duygularına akıl ve fikir katan
donanımlı bir gençlik
yetiştirmenin, kültürüyle
barışık, uyumlu bir toplum oluşturmanın samimi, yoğun gayreti
içinde olan herkese binler selam.
|