O, bir bilim adamı. O, bir
kültür insanı. O,
gerçek bir milliyetçi.
O, tarihini, geleneklerini ölümsüzleştiren yürekli bir insan.
O, Kabardey - Balkar Devlet Üniversitesi “İlk Çağ Kafkas
Milletleri Edebiyatı”
bölüm başkanı, O, “Adıge Gelenekleri
Araştırma Merkezi” kurucu başkanı,
O, Bilim Enstitüsü Drama Bölümü
Adıge Edebiyatı Anabilim
Dalı başkanı, O, “Bilimsel Araştırma
Ödülü” sahibi.
O, "Devlet Altın Boynuz Ödülü” sahibi.
Kültürünü ölümsüzleştiren yiğit insan
Aslan TSİPİNOV’dan
bahsediyorum.
TSIPINE Aslan, bir
etnograf, bir filologdu.
O, Çerkes geleneklerini ve atalarımızdan bize
miras kalan bu köklü
kültürü yaşatabilmenin yoğun çabası içindeydi.
O, sempatisi, güler yüzü,
ana diline hâkimiyetiyle halkının yüreğinde taht kurmuştu.
O, bitmeyen bir azim ve coşkuyla, tükenmeyen bir enerjiyle Çerkes
toplumunun dünde kalan ve
unutulmaya yüz tutan kültür varlığını derleme gayretindeydi.
O, kültürünü ve milletini çok seven,
toplumuna sevdalı,
kendi tarihini ve geleneklerini yeniden canlandırmaya çalışan
güzel bir insandı.
Kısaca o, Çerkes töresini,
“xabze” yi hayatın her alanına hâkim kılmaya çalışan bir
milliyetçiydi.
Ancak
Aslan suçluydu.
Suçu da çok ağırdı.
Tarihini, geleneklerini ölümsüzleştirmenin bedeli
ölüm olmalıydı.
Öyle de oldu!
Yüreğini kültürüyle birleştirmiş bu güzel, yiğit insan Prof.
Tsıpıne Aslan, 29 Aralık
2010 tarihinde henüz 51 yaşında evinde uğradığı
silahlı saldırı sonucu
hayatını kaybetti.
Aslan, büyük düşünüyordu,
daha yapacak çok işi vardı onun ama film kopuverdi.
GENÇLER, BU EMENET SİZE!
Gençler, bu kültüre siz sahip çıkacak,
bu kültürü siz
yaşatacaksınız!
Bütün bu çabalar sizin
için.
Tsıpıne
Aslan’ın yaptığı belgesel tadındaki bu derlemeler, bu
araştırmalar, bu çekimler,
bu mükemmel DVD’ler hep size emanet.
Bu
değerli şahsın emeklerinin
kıymetini en iyi bilecek olan sizsiniz.
SENİ ANLAYAMADIK
Seni anlayamadık, seni
layıkıyla tanıyamadık yiğit insan!
Biz, hep konuştuk,
Sen,
kültürel projeler ürettin.
Biz,
hep tartıştık,
Sen, kalıcı eserler
bıraktın.
Biz,
ulusal sorunlara
ilgisiz kaldık, sessiz kaldık.
Sen,
kültürünü, tarihini belgeselleştirdin,
ölümsüzleştirdin.
“Kültür adamı böyle olunur, kültüre böyle hizmet
edilir!” dedirttin.
Sen, kültürümüzün
derlenmesi ve korunması için büyük çaba harcadın.
Minnettarız sana.
ADIGE NISAŞE'nin
yapımcısı TSIBINE Aslan,
Seni özlemle, rahmetle
anıyoruz.
Ruhun şad olsun.
Sen alkışı çoktan hak
ettin!
Yok olmaya yüz tutan
“XABZE”
Çerkes kıyafetleri ve yemekleri,
Çerkes atı,
Çerkes söylenceleri ve
atasözleri,
Çerkes
araç ve gereçleri
senin gayretinle derlendi, toparlandı.
Unutulmak üzere olan gelenekler,
büyük sanatçılar eşliğinde
harika dekorlarla en doğal haliyle tekrar sahnelendi.
ADİGE NISAŞE’nin
konusu olan bu güzellikler büyük ilgi gördü.
Bu
programın DVD’leri
merakla izlendi, izleniyor.
Ben Çerkes’im diyen her genç,
bu harika derlemenin bu mükemmel çalışmanın DVD’lerini mutlaka
izlemeli.
Anne babalar bu
çalışmayı çocuklarıyla paylaşmalı.
Denekler gereğini
yapmalı.
BİR BAKIN ŞU YİĞİT İNSANA
Meğer biz ne büyük bir
insanı kaybetmişiz!
Çok
konuşan, az iş yapan
bizler,
Hiçbir
şeyi beğenmeyen sizler,
Kadir,
kıymet bilmeyen onlar,
Umursamaz, vurdumduymaz
ben, sen, o, hepimiz,
Bu muhteşem insanın
kıymetini bilmeli değil miyiz?
Ey
çalışmalarıyla Çerkes toplumunun
gönlünü fetheden güzel
insan,
Bu kültürden korkan korkaklar,
seni koparıp aldı bizden.
Çok erken ayrıldın
aramızdan.
Sana doyamadık.
Kıymetini bilemedik…
Yaralandık, yalnız kaldık…
Ruhun şad olsun!
Seninle gurur duyuyoruz.
Samimi
bir insanın neler
yapabileceğini çok iyi anlattın bize.
Sana minnettarız!
Bu kültür, tarihin
derinliklerine gömülürse en çok üzüleceklerden birisin.
Ne dersin, biz bu kültürü yaşatabilecek miyiz?
Uyanacak mıyız?
Yoksa
birbirimizle didişip
duracak mıyız?
|