...................
...................
BU SORUN HERKESİN UYKUSUNU KAÇIRMALI
10.12.2016
YEMUZ Nevzat Tarakçı
...................
 
...................

Kültürel bilince sahip herkesin uykusunu kaçıracak bir sorun var karşımızda.

Yılların birikmiş ihmaliyle beslenen bir sorun bu.

Dağ gibi adeta.

Çözüm için herkesin uykusu kaçmalı!

Bu konuda herkes üzerine düşen görevi yapmalı.

 

BU SORUNU ÇÖZEMEZSEK…

Nedir bu büyük sorun?

Ne yazık ki derneklerimizin pek çoğunda yıllardır sessiz ve derinden bir nesil çatışması yaşanır.

Taraflar belli.

Yaşlılar ve gençler.

Neden çatışır bu iki kanat?

Nasıl çözülür bu sorun?

 

YAŞLILARIN GENÇLERE GÜVENMEME SORUNU

Toplumumuzu derinden sarsan bir sorun bu.

Umursamazlığın, vurdumduymazlığın tetiklediği sorun!

Yaşlı ve gençler arasında sessiz ve derinden yaşanan adı konulamamış sorun!

Çoğu kişinin hissetmediği, hissedenlerin çok da önemsemediği sinsi sorun!

Buna, nesil çatışması da diyebiliriz.

“Yaşlıların, gençlere güvenmeme” sorunu da diyebiliriz.

“Gençlerin yaşlılarla diyalog kuramama” sorunu da…

 

FATURASI GENÇLERE KESİLEN SORUN

Yıllardır gücümüzü zayıflatan,

Enerjimizi tüketen,

Bizi bölen,

Gençleri ötekileştiren,

Yeni nesli kültürden soğutan, toplumdan uzaklaştıran bir sorun bu!

Sonunda faturası gençlere kesilen bir sorun.

 

GÜVENSİZLİK SORUNU

“Ben bilirim!” sorunu.

40-45 yaşındaki kocaman adamları çocuk sayma sorunu.

“Bu işler çoluk çocuk işi değil!” sorunu.

Kültürel gücü, sosyal sinerjiyi zayıflatan hatta tüketen sorun.

Deneyimli yetişkinlerin, dinamik gençlerle birlikte hizmet üretmesini engelleyen sorun.

 

BU SORUN NEDEN ÇÖZÜLEMİYOR

Acaba bu sorunun farkında mı değiliz?

Yoksa çözme iradesini mi gösteremiyoruz.

Thamade merkezli toplum oluşumuz mu çözüme engel?

Yetkililer mi iradesiz?

Bilmem ama olan topluma, kültüre oluyor.

Hizmet, kısırlaşıyor.

Toplum bölünüyor.

Gençler kültürden uzaklaşıyor.

 

ÇÖZÜMÜN DEĞİL SORUNUN PARÇASI OLANLAR

İşin en acı tarafı nedir biliyor musunuz?

Ne yazık ki çoğu zaman sorun’u çözmesi gereken zevatın sorun’un parçası olması.

 

“BEN BİLMEM THAMDE BİLİR!”

Yaşım ve tahsilim ne olursa olsun, ben büyüklerin yanında susarım, konuşmam.

Ben bu yaşıma kadar bunu öğrendim.

“Ben bilmem, thamade bilir!”

Ben Çerkes’im, bana böyle anlattılar, böyle öğrettiler!

Ben böyle bilir, böyle yaşarım!

Yaşım daha 45, ben büyüklerle nasıl konuşayım, onlara nasıl görüş bildireyim?

Ben Çerkes’im, ben haddimi bilirim, bana böyle öğrettiler!

Genç beyin mi dedin?

Enerji mi dedin?

“Geç onları!”

Ben, iyi Çerkes olma çabasındayım, bü yüzden ben hep masa sandalye taşırım!

Ben görevimi yaparım.

Ben susarım!

 

GÜNAYDIN BEYLER!

Çok tuhaf şeyler değil mi şu yukarıda anlatılanlar.

Ama daha da tuhaf olanı, yıllardır yazılıp çizilen, anlatılan bu büyük sorunun, bazı yetkililerce yeni yeni algılanıyor olması.

Günaydın beyler!

Gün doğmadı mı?

Biraz erken olmadı mı?