Cenazedeyim, köyde sevilen bir ailenin cenazesi.
Bu yörede cenaze işleri çok güzel yürüyor, şu
muazzam kalabalık
bunun göstergesi.
Yani güzel bir Adige
cenaze töreni.
Civardaki köyler,
kalabalık gruplar halinde cenaze evi
avlusuna giriyor,
“xabze” ye göre
taziyede bulunuyor.
Protokol ağır,
kurallar keskin.
Bu törende herkes, her adımını dikkatli ve bilinçli atmalı.
Cenaze sahipleri için de aynı kurallar geçerli.
Taziye dileyen grupların da
taziyeyi kabul eden
heyetin de her adımı, her söylemi
“xabze” ye uygun
olmalı.
Sevindiricidir ki şu an bile bazı köylerimizde icra edilen cenaze
törenleri, bu kültürün
ruhunu yansıtır güzellikte.
Bu hal çok sevindirici.
İnsan bu düzeni, bu tertibi, bu
uyumu, bu protokolü
görünce şaşırıyor.
“Bu kültürel ögeler ne de güzel korunmuş,
bravo vallahi!”
demeden edemiyor.
Kültür adına ümit doluyor.
Mutlu oluyor.
PEKİ BU NE HAL!
Defin işlemi tamamlandı, katılımcılar toplu halde bir kez daha
cenaze evinin
geniş avlusunu
doldurdu.
Buradaki kısa tören de bitti ve
final.
Cenaze töreninin son sahnesi.
Taziyeye katılanları temsilen
“thamede” kısa bir
konuşma yapacak.
Ardından, cenaze sahiplerini temsilen bir başka
“thamede” cevabi
konuşma yapacak ve kalabalık dağılacak
Nihayet, cenazeye katılanları temsilen konuşma yapacak
“thamade” sahnede.
Bu arada törendeki herkesin Adige olduğunu hatırlatmaya gerek var
mı?
Ölen rahmetli Adige.
Cenaze sahipleri Adige,
Taziye için programa katılan yüzlerce insan Adige.
Evet, nefesler tutuldu
“thamede” konuşuyor.
“Thamade” ayakta zor duruyor, sesi titriyor, sesi duyulmuyor,
anlaşılmıyor.
Bu kadar güzel yürütülen programın finali, ne yazık ki hiç de hoş
bitmiyor!
Kırık dökük ifadeler, kem kümler…
Bu güzel törenin finali bu kadar kötü olmamalıydı.
Thamade meydanda.
“Thamade” kasılıyor, telaşlanıyor, tuhaflaşıyor…
Adigece demeye bin şahit bir
arabesk dil kullanıyor.
Hani “thamade” kültürü temsil ederdi?
Hani “thamede” modeldi?
Peki, hani bu kültürün dili?
Hani “thamade” ana dilini en iyi bilendi?
Olmadı “thamade” olmadı!
Bu yakışmadı!
Ana dilinde birkaç cümle kuramayacak birine kim verir bu görevi?
Törene katılan yüzlerce insan şaşkın durumda.
Kem, küm…
Yine kem , küm…
Kalabalığın ortak duygusu:
Ya bu yaşlı adam Adigece bilmiyor, ya da Adigece konuşmaktan
utanıyor!
KİM VERDİ BU GÖREVİ?
Ben, bu can sıkıntısıyla kıvranırken omuzuma
yavaşça dokunan bir eli
hissettim.
Biri, kulağıma bir şeyler fısıldıyordu.
Öfkeli, kızgın bir ses.
“Bu ney şimdi hocam, oldu mu şimdi bu?”
“Bu yaşlı adam kim, kim verdi buna bu görevi?”
“Rezil olduk!”
“Bu bölgede bu işlere el atacak bir
dernek de mi yok!”
Sustum, yutkundum!
KİM ÖRNEK OLACAK?
Peki bu dili kim konuşacak?
Kim yaşatacak?
Kim örnek olacak?
Üzüldüm,
Kahroldum!
Boğazım düğümlendi,
Konuşamadım
Yutkundum,
Sustum.
“CENAZE TÖRENLERİNİN CANINA OKUYORUZ!”
Tören bitti, dönüş yolundayız.
Araçtaki herkesin gündemi
bu.
“Olmaz!”
diyor herkes, “Bu böyle
yürümez!”
“Bravo bize, bu eşsiz kültür değerini ancak bu kadar güzel
katledebilirdik!”
“Yanlış karşısında sustuk, susuyoruz, cenaze töreninin
canına okuduk,
okuyoruz!”
Her cenazede kültürü biraz daha yok ediyoruz.
TEBRİKLER(!)
Tebrikler pek sayın thamade!
Tebrikler, “thamade” ye bu görevi verenler!
Tebrikler, emeği geçen(!) herkes!
Tebrikler, yanılış karşısında susan, umursamaz ve vurdumduymazlar!
|